YARENBAŞI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



YARENBAŞI harflerini içeren 5 harfli 24 kelime bulunuyor. 5 harfli YARENBAŞI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BARIŞ11, YANIŞ11, YARIŞ11, ABRAŞ10, BRANŞ10, BAYRI10, BAYIR10, ERBAŞ10, ŞABAN10, ŞAYAN10, YARAŞ10, ARŞIN9, BEYAN9, BAYAN9, YABAN9, ŞERAN8, YARIN8, AYRAN7, BARAN7, ERBAA7, REAYA7, YARAN7, YAREN7, ARENA5


ARENA (Kelime Kökeni: Fransızca arena)


[isim]
  • Boğa güreşi, yarış, oyun vb. gösteriler yapılan alan
[mecaz]
  • Siyasi çekişmelerin geçtiği yer

AYRAN


[isim]
  • Süt veya yoğurt yayıkta çalkalanarak yağı alındıktan sonra kalan sulu bölüm

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayranı kabarmak
  • ayranım budur, yarısı sudur
  • ayranı yok içmeye, atla (veya tahtırevanla) gider sıçmaya

Birleşik Kelimeler: ayran ağızlı, ayran budalası, ayran delisi, ayran gönüllü


BARAN (Kelime Kökeni: Farsça bārān)


[isim] [eskimiş]
  • Yağmur

ERBAA


[isim]
  • Tokat iline bağlı ilçelerden biri

REAYA (Kelime Kökeni: Arapça reʿāyā)


[isim] [eskimiş]
  • Bir hükümdarın yönetimi altındaki halk
[mecaz]
  • Hristiyan

YÂRAN (Kelime Kökeni: Farsça yārān)


[isim]
  • Dostlar

    Durup el bağlayalar yâran saf saf - Baki

[tarih]
  • Bir amaç çevresinde toplanmış veya aynı amacı güttükleri için bir araya gelmiş olanların tümü

    Rusçuk yâranı. Malta yâranı.


YÂREN (Kelime Kökeni: Farsça yārān)


[isim]
  • Arkadaş, yakın dost

    Görmeye gelenleri, hâl hatır soranları / Sevgili yârenleri görmez olasın bir gün - Yunus Emre

Birleşik Kelimeler: yârenbaşı


ŞERAN (Kelime Kökeni: Arapça şerʿan)


[zarf] [eskimiş]
  • İslam hukuku açısından

YARIN


[isim]
  • Bugünden sonra gelecek ilk gün
[zarf]
  • (ya'rın) Bugünden sonra gelecek ilk gün içinde

    Bin beş yüzü toka edip yarın halıyı çekeceksin. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yarından tezi yok

Birleşik Kelimeler: yarın öbür gün, bugün yarın, arkası yarın, bugünden yarına


ARŞIN


[isim] [eskimiş]
  • Yaklaşık 68 santimetreye eşit olan uzunluk ölçüsü

    Bu duvarlar yerden bir arşın kadar yüksek, üstünde güzel bir parmaklığı olan duvarlardı. - Memduh Şevket Esendal


BEYAN (Kelime Kökeni: Arapça beyān)


[isim]
  • Bildirme
[edebiyat]
  • Bir eserde, düşüncelerin, duyguların, hayallerin doğuş ve değerlerini, bunların anlatımında tutulacak yolları konu edinen bir edebiyat bilgisi dalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • beyan etmek

Birleşik Kelimeler: beyan değeri, beyanname, ayan beyan, irade beyanı, mal beyanı


BAYAN


[isim]
  • Kadınların ad veya soyadlarının önüne getirilen saygı sözü

    Bayan İnci.

[ünlem]
  • Kadınlara bir seslenme sözü

    Bayan! Kimi aradınız?

Birleşik Kelimeler: başbayan


YABAN (Kelime Kökeni: Farsça yābān)


[isim]
  • İnsan yaşamayan ıssız yer
[sıfat]
  • Issız

    Yalnız, yaban ormanda yaşayan yerliler bu zehrin ilacını bilirler. - Falih Rıfkı Atay

[halk ağzında]
  • Yabancı, el, yerli halktan olmayan kimse

    Yerliler bize yaban derler ve aramıza katılmazlardı. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yabana atmak
  • yabana gitmek
  • yabana söylemek

Birleşik Kelimeler: yaban arısı, yaban armudu, yaban asması, yaban baklası, yaban çileği, yaban defnesi, yaban domuzu, yaban enginarı, yaban eriği, yaban eşeği, yaban fesleğeni, yaban gülü, yaban havucu, yaban inciri, yaban kazı, yaban keçisi, yaban kedisi, yaban keteni, yaban koyunu, yaban maydanozu, yaban mersini, yaban nanesi, yaban ördeği, yaban pancarı, yaban pazısı, yaban sümbülü, yaban tavşanı, yaban teresi, yaban turpu, yaban yasemini, yazı yaban


ABRAŞ (Kelime Kökeni: Arapça abrāş)


[sıfat]
  • Alaca benekli

    Abraş at.

[halk ağzında]
  • Çilli, çopur yüzlü, gözleri açık renk olan (kimse)
[isim] [halk ağzında]
  • Atın tüysüz yerlerinde görülen uyuza benzer bir hastalık
[isim]
  • Cildin rengini bozup beyaz benekler ve lekeler yapan hastalık
[isim]
  • Deseni ve atkısı bozuk halı

BRANŞ (Kelime Kökeni: Fransızca branche)


[isim]
  • Kol