YARDAKÇILIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



YARDAKÇILIK harflerini içeren 5 harfli 85 kelime bulunuyor. 5 harfli YARDAKÇILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ARDIÇ11, AYRIÇ11, ÇADIR11, ÇAYIR11, ÇAYLI11, AYRAÇ10, ÇIKIK10, DARAÇ10, IRKÇI10, KILIÇ10, KAYAÇ10, AÇLIK9, AKÇIL9, ÇIKAK9, ÇIKAR9, ÇIKRA9, ÇIRAK9, ÇARIK9, ÇAKIL9, ÇAKIR9, ÇALIK9, ÇALKI9, DAYAK9, DALYA9, KIYIK9, KAÇLI9, KAÇIK9, KALIÇ9, KAKIÇ9, KIRAÇ9, LAKÇI9, YIKIK9, YILIK9, YILKI9, YIRIK9, YARDA9, ARKAÇ8, ARDIL8, AYRIK8, AYLIK8, ADALI8, ALÇAK8, ÇARKA8, ÇAKAL8, ÇAKAR8, ÇAKRA8, ÇALAK8, ÇALAR8, DILAK8, KIYAK8, KRAÇA8, KAÇAK8, KAÇAR8, KALÇA8, KAKAÇ8, KIRAY8, KAYIR8, KAYIK8, LAÇKA8, LAYIK8, YARIK8, ARDAK7, AYLAK7, DAKAR7, DALAK7, DAKKA7, KALYA7, KADAR7, KALAY7, KIRIK7, KIRKI7, KILIK7, KILIR7, KAYRA7, KAYAR7, KAYAK7, LIKIR7, YARAK7, YALAK7, YARKA7, AKLIK6, KARIK6, KARLI6, KALIK6, KALAK5


KALAK


[isim] [halk ağzında]
  • Burun, burun ucu

AKLIK


[isim]
  • Ak olma durumu

    Ocaktan aklığını yitirmiş bir bezle döndü, yeni gelenin masasını sildi. - Rıfat Ilgaz

Birleşik Kelimeler: yüz aklığı


KARIK


[isim]
  • Kar yağmış bir alana bakma sonucu ortaya çıkan göz kamaşması
[sıfat]
  • Karlı bir alana bakma sonucu kamaşmış (göz)
[isim] [halk ağzında]
  • Ark

KARLI


[sıfat]
  • Üstünde kar bulunan

    Baş pınarın karlı suyun içelim / Gurbet kalesini tezce geçelim - Halk türküsü

[sıfat]
  • Kârı olan, kazançlı

    Şimdi ayrıntılara girmeyelim. Kitapta yazılanlara inanmak, inanmamaktan çok daha kârlıdır. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: kârlı iş


KALIK


[sıfat] [halk ağzında]
  • Kalmış, artmış

ARDAK


[isim] [bitki bilimi]
  • İçten çürümeye yüz tutmuş ağaç

AYLAK


[sıfat]
  • İşsiz, boş gezen, avare (kimse)

    Develer daylak / Sevenler aylak / Sen kimin yârisin / Her yanın oynak - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aylak adam işidir
  • aylak olmak


DALAK


[isim] [anatomi]
  • Midenin arkasında, diyaframın altında, sol böbreğin üstünde, yassı, uzunca, akyuvar üreten ve yıpranmış alyuvarları toplayan, damarlı, gevşek bir dokudan oluşmuş organ
[hayvan bilimi]
  • Omurgalı hayvanlarda lenf bezine benzeyen ve kan damarları çok olan bir organ
[halk ağzında]
  • Tekerlek biçimindeki kaşar peyniri
[halk ağzında]
  • Bal peteği

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dalak kestirmek

Birleşik Kelimeler: dalak otu, dağ dalak otu, tüylü dalak otu, arı dalağı


KALYA (Kelime Kökeni: Arapça ḳalya)


[isim]
  • Sadeyağ ile pişirilen bir tür kabak veya patlıcan yemeği

KADAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳadar)


[edat]
  • Ölçüsünde, derecesinde

    Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar da genç işidir. - Sait Faik Abasıyanık

[zarf]
  • Miktarda, derecede

    İçinde biriken hayat bazen taşacak kadar çok oluyor. - Halide Edip Adıvar


KALAY


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 50, atom ağırlığı 118,7, yoğunluğu 7,29 olan, 232 °C'de eriyen, gümüş beyazlığında, kolay işlenebilen, yumuşak bir element (simgesi Sn)
[mecaz]
  • Aldatıcı görünüş
[argo]
  • Sövme, küfür

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalayı basmak

Birleşik Kelimeler: kalaybalık, kalayhane


KIRIK


[sıfat]
  • Kırılmış olan

    Ahmet hemen heybesini açtı ve makasını, kırık tarağını çıkardı. - İsmail Hakkı Baltacıoğlu

[isim]
  • Kırılmış bir şeyden ayrılan parça

    Cam kırığı.

[isim]
  • Kemiğin bir etki ile kırılması

    Kolunda kırık yok ama çıkık var.

[isim]
  • Bir şeyin kırılan yeri

    Bunun kırığı neresinde?

[isim]
  • Kırıntı

    Ekmek kırığı.

[isim]
  • Tavla oyununda oyun dışı bırakılan pul
[mecaz]
  • Gücenmiş, üzgün

    Eşlerde, çocuklarda o üzgün, kırık bakış. - Behçet Necatigil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kırığı olmak
  • kırık plak gibi

Birleşik Kelimeler: kırık çizgi, kırık dökük, kırık hava, ırzı kırık, ipi kırık, kalbi kırık, kıçı kırık

[isim] [halk ağzında]
  • Kadının veya erkeğin yasalara ve törelere aykırı olarak ilişki kurduğu erkek veya kadın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kırığı olmak

Birleşik Kelimeler: kırık dölü

[isim] [jeoloji]
  • Fay

KIRKI


[isim]
  • Kırkma işi

KILIK


[isim]
  • Bir kimsenin giyinişi, dış görünüşü, üst baş

    Delikanlı kopuklar, kılıklarından, giyinişlerinden belli oluyorlar. - Memduh Şevket Esendal

[halk ağzında]
  • Bir kimsenin resmi, fotoğraf

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kılığa bürünmek
  • kılığına girmek
  • kılıktan kılığa girmek

Birleşik Kelimeler: kılık kıyafet


KILIR


[isim] [bitki bilimi]
  • Maydanozgillerden, bir yıllık ve özel kokulu otsu bir bitki (Ammi visnaga)