YAPRAKÇIL Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



YAPRAKÇIL harflerini içeren 5 harfli 69 kelime bulunuyor. 5 harfli YAPRAKÇIL kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ARPÇI13, ÇAPLI13, ÇARPI13, ÇAPAK12, ÇAPAR12, ÇAPLA12, ÇALAP12, KAYIP12, PARÇA12, PAÇAL12, PAYLI12, YAPIK12, YALPI12, AYRIÇ11, ÇAYIR11, ÇAYLI11, PARYA11, PRAYA11, YAPAK11, YALPA11, AYRAÇ10, KAPLI10, KALIP10, KAYAÇ10, AÇLIK9, AKÇIL9, ÇIKAR9, ÇIKRA9, ÇIRAK9, ÇARIK9, ÇAKIL9, ÇAKIR9, ÇALIK9, ÇALKI9, KLAPA9, KAÇLI9, KALIÇ9, KIRAÇ9, LAKÇI9, LAKAP9, PLAKA9, PARKA9, ARKAÇ8, AYRIK8, AYLIK8, ALÇAK8, ÇARKA8, ÇAKAL8, ÇAKAR8, ÇAKRA8, ÇALAK8, ÇALAR8, KRAÇA8, KAÇAR8, KALÇA8, KIRAY8, KAYIR8, LAÇKA8, LAYIK8, YARIK8, AYLAK7, KALYA7, KALAY7, KAYRA7, KAYAR7, YARAK7, YALAK7, YARKA7, KARLI6


KARLI


[sıfat]
  • Üstünde kar bulunan

    Baş pınarın karlı suyun içelim / Gurbet kalesini tezce geçelim - Halk türküsü

[sıfat]
  • Kârı olan, kazançlı

    Şimdi ayrıntılara girmeyelim. Kitapta yazılanlara inanmak, inanmamaktan çok daha kârlıdır. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: kârlı iş


AYLAK


[sıfat]
  • İşsiz, boş gezen, avare (kimse)

    Develer daylak / Sevenler aylak / Sen kimin yârisin / Her yanın oynak - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aylak adam işidir
  • aylak olmak


KALYA (Kelime Kökeni: Arapça ḳalya)


[isim]
  • Sadeyağ ile pişirilen bir tür kabak veya patlıcan yemeği

KALAY


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 50, atom ağırlığı 118,7, yoğunluğu 7,29 olan, 232 °C'de eriyen, gümüş beyazlığında, kolay işlenebilen, yumuşak bir element (simgesi Sn)
[mecaz]
  • Aldatıcı görünüş
[argo]
  • Sövme, küfür

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalayı basmak

Birleşik Kelimeler: kalaybalık, kalayhane


KAYRA


[isim]
  • Yüksek tutulan veya sayılan birinden gelen iyilik, lütuf, ihsan, atıfet, inayet

Birleşik Kelimeler: Tanrı kayrası


KAYAR


[isim] [halk ağzında]
  • Hayvanların eskiyen nallarının çivilerini değiştirme işlemi

YARAK


[isim] [eskimiş]
  • Silah
[kaba konuşmada]
  • Erkeklik organı

Birleşik Kelimeler: dalyarak


YALAK


[isim]
  • Hayvanların su içtikleri taş veya ağaçtan oyma kap

    Bir de hayvanları sulamak için yalak vardı. - Halikarnas Balıkçısı

[coğrafya]
  • Buz yalağı
[sıfat] [halk ağzında]
  • Boşboğaz, söz taşıyan

Birleşik Kelimeler: buz yalağı


YARKA (Kelime Kökeni: Bulgarca)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Büyük piliç

ARKAÇ


[isim] [halk ağzında]
  • Ağıl

AYRIK


[sıfat]
  • Ayrılmış

    Yandan ayrık, tek tük gümüş pırıltılı saçları. - Yusuf Ziya Ortaç

[isim]
  • Ayrık otu

Birleşik Kelimeler: ayrık kümeler, ayrık otu


AYLIK


[isim]
  • Birine, görevi karşılığı olarak veya geçimi için her ay ödenen para, maaş

    Ordu ve hükûmet aylıklarımızın bir kısmıyla altın alırdık. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]
  • Bir ay içinde olan

    Aylık ücretin ödenmesi de garip bir biçim almıştı. - Adalet Ağaoğlu

[sıfat]
  • Bir ay süren, mahiye

    Aylık iş.

[sıfat]
  • Ayda bir kez yapılan veya çıkan

    Aylık toplantı. Aylık rapor. Aylık dergi.

[sıfat]
  • Belirli aydan beri var olan

    Üç aylık çocuk.

[zarf]
  • Bir ay için

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aylığa geçmek
  • aylık almak
  • aylık bağlamak
  • aylık vermek

Birleşik Kelimeler: onbiraylık, üç aylık, emekli aylığı


ALÇAK


[sıfat]
  • Yerden uzaklığı az olan, yüksek karşıtı

    Kaşlarını çatarak bakakaldı dairenin alçak balkonuna. - Elif Şafak

[mecaz]
  • Bile bile en kötü, en ahlaksızca davranışlarda bulunan, aşağılık, soysuz, namert, rezil, hain

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alçaktan uçmak
  • alçak uçan yüce konar, yüce konan alçak uçar
  • alçak yerde tepecik kendisini dağ sanır
  • alçak yerde yatma sel alır, yüksek yerde yatma yel alır
  • alçak yer yiğidi hor gösterir

Birleşik Kelimeler: alçak basınç, alçak gerilim, alçak gönüllü, alçak kabartma, alçak ses, alçak yaylak, yalımı alçak


ÇARKA


[isim] [tarih]
  • Osmanlı ordusunda öncü görevi

ÇAKAL (Kelime Kökeni: Farsça şaġāl)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Etoburlardan, sürü hâlinde yaşayan, kurttan küçük bir yaban hayvanı (Canis aureus)

    Korkunç geceler, çakalların ulumaları, köpeklerin haykırışları bu ruhu da karartan gecelerde sinirleri büsbütün gevşetiyor. - Etem İzzet Benice

[argo]
  • Kurnaz, yalancı, düzenci, aşağılık kimse
[sıfat] [halk ağzında]
  • Titiz, huysuz
[sıfat] [halk ağzında]
  • Görgüsüz

Birleşik Kelimeler: çakal armudu, çakalboğan, çakal eriği, çakal yağmuru