YANKESİCİLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



YANKESİCİLİK harflerini içeren 5 harfli 66 kelime bulunuyor. 5 harfli YANKESİCİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

İYİCE10, SİCİL9, CİNAS9, CİNSİ9, EKİCİ8, ELCİK8, İNCİK8, İNCİL8, İSYAN8, İKİCİ8, KİNCİ8, NİCEL8, SİYEK8, SİYAK8, YASİN8, CİNAİ8, CİNLİ8, ENAYİ7, KENYA7, LİYAN7, YELİN7, YENİK7, YENLİ7, YAKİN7, ASLEN6, ESKİL6, EKSİN6, EKSİK6, İSALE6, İSKAN6, KİLİS6, KİLSİ6, KESİN6, KESKİ6, KESİK6, LİSAN6, LANSE6, LASKİ6, NESİL6, NİSAİ6, SKİNK6, SİNLE6, SİNİK6, SİNEK6, SİLKİ6, SİLİK6, SİKKE6, SALİK6, SANKİ6, SAKİN6, SAKİL6, SEKİL6, ALENİ5, AKLEN5, EKİLİ5, İLKİN5, İKİLİ5, KİKLA5, KİNİK5, KİNLİ5, KELİK5, LİKEN5, LAKİN5, NİKEL5, NAKLİ5, NAKİL5


ALENİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿalenī)


[sıfat]
  • Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan

    Siz bugüne kadar zevcenizin vicdansızca ve aleni hıyanetine, edepsizliğine tahammül ettiniz. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: aleni tadat


AKLEN (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlen)


[zarf] [eskimiş]
  • Akıl gereğince, akıl yönünden

EKİLİ


[sıfat]
  • Ekilmiş olan, mezru

    Ekili tarla.


İLKİN


[zarf]
  • Başta, başlangıçta, önce, iptida

    Ortalıkta gergin bir hava esiyordu, ilkin yadırgamadım. - Adalet Ağaoğlu


İKİLİ


[sıfat]
  • İki parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden iki tane bulunan

    İkili koltuğun kenarındaki ufacık, simsiyah delik, bebeği görmeye gelen bir akrabanın sigarasının külünden hatıraydı. - Elif Şafak

[isim] [müzik]
  • İki çalgı veya iki ses için düzenlenmiş müzik parçası, düet
[isim]
  • İki kişiden oluşmuş topluluk
[isim]
  • İkili bahis

    İkili, bir liraya iki yüz yirmi lira verdi. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikili oynamak

Birleşik Kelimeler: ikili averaj, ikili bahis, ikili çatı, ikili kök, ikili sigorta, ikili ünlü, ikili yatak, sıralı ikili


KİKLA


[isim] [hayvan bilimi]
  • Lapinagillerden, güzel renkli, 50 santimetre uzunluğunda bir balık (Labrus berggylta)

KİNİK (Kelime Kökeni: Fransızca cynique)


[sıfat] [felsefe]
  • Sinik

KİNLİ


[sıfat]
  • Kindar

KELİK


[isim] [halk ağzında]
  • Eski ayakkabı

LİKEN (Kelime Kökeni: Yunanca)


[isim] [bitki bilimi]
  • Bir mantarla bir su yosununun ortak yaşamasıyla ortaya çıkan bitkilerin genel adı
[tıp]
  • Kaşındırıcı bir deri hastalığı

Birleşik Kelimeler: liken bilimi


LAKİN (Kelime Kökeni: Arapça lākin)


[bağlaç]
  • Ama

    Halis bir şiir fena okunabilir lakin sahte bir şiir iyi okunamaz. - Yahya Kemal Beyatlı


NİKEL (Kelime Kökeni: Fransızca nickel)


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 28, atom ağırlığı 58,71, yoğunluğu 8,9 olan, gümüş parlaklığında, demir sertliğinde, kolay işlenebilen ve kolayca tel durumuna getirilebilen bir element (simgesi Ni)

Birleşik Kelimeler: nikel kaplama


NAKLÎ (Kelime Kökeni: Arapça naḳlī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Taşıma ile ilgili olan

Birleşik Kelimeler: naklî mazi


NAKİL (Kelime Kökeni: Arapça naḳl)


[isim]
  • Bir yerden alıp başka bir yere iletme, aktarma, taşıma, geçirme, aktarım

Birleşik Kelimeler: nakil aracı, nakil vasıtası, nakledilmek, nakletmek, naklettirmek, bitki nakli, kan nakli, organ nakli

[sıfat] [eskimiş]
  • Taşıyan, aktaran, geçiren
[fizik]
  • İletken

ASLEN (Kelime Kökeni: Arapça aṣlen)


[zarf]
  • Kök veya soy bakımından