YAFTALANMAK harflerini içeren 4 harfli 47 kelime bulunuyor. 4 harfli YAFTALANMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
TAYF12,
YAFA12, AFAK10,
AFAL10,
AFAT10,
ALFA10,
FAAL10,
KAFA10,
AYMA7,
MAYA7,
YAMA7,
AYLA6,
AYNA6,
AYAN6,
AYAK6,
AYAL6,
ALAY6,
KAYA6,
TAYA6,
YAKA6,
ANAM5,
ANMA5,
ATMA5,
ALMA5,
AMAL5,
AMAN5,
AKMA5,
KAMA5,
LAMA5,
MANA5,
MALA5,
MALT5,
TAAM5,
ANAL4,
ANKA4,
ATAK4,
ALAN4,
KLAN4,
KANT4,
KANA4,
KALA4,
LAKA4,
LATA4,
NAAT4,
TANK4,
TALK4,
TAKA4
ANAL
(Kelime Kökeni: Fransızca anal)
[sıfat] [tıp]
[zarf]
ANKA
(Kelime Kökeni: Arapça ʿanḳā)
[isim]
-
Masallarda adı geçen ve gerçekte var olmayan büyük bir kuş, Simurg, Zümrüdüanka
Birleşik Kelimeler: Zümrüdüanka
ATAK
[sıfat]
[halk ağzında]
[isim] [tıp]
-
Aniden başlayan hastalık nöbeti
[isim]
[spor]
-
Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılan akın, ofans
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: kontratak, panikatak
ALAN
[isim]
-
Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha
[mecaz]
[fizik]
[sinema] [televizyon]
-
Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü
[spor]
-
Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha
Birleşik Kelimeler: alan araştırması, alan denetimi, alan hızı, alan korkusu, alan koruması, alan savunması, alan talan, alan topu, açık alan, art alan, gideren alan, kamusal alan, kırsal alan, kör alan, manyetik alan, mücavir alan, sulak alan, üretici alan, üretici olmayan alan, yarı alan, yeşil alan, ceza alanı, eğitim alanı, havaalanı, ilgi alanı, iş alanı, kapsama alanı, oyun alanı, penaltı alanı, piknik alanı, rekreasyon alanı, savaş alanı, sit alanı, yargı alanı, yayın alanı, yerleşim alanı
KLAN
(Kelime Kökeni: Fransızca clan)
[isim] [toplum bilimi]
KANT
(Kelime Kökeni: Arapça ḳand)
[isim]
-
Şeker ve limonla içilen sıcak su
KANA
(Kelime Kökeni: İtalyanca canna)
[isim] [denizcilik]
-
Geminin çektiği suyu göstermek için baş ve kıç bodoslamaları üzerine konulan işaretler
KALA
[zarf]
LAKA
(Kelime Kökeni: İtalyanca lacca)
[isim]
[isim]
-
Yol üzerinde oluşan çukur
LATA
(Kelime Kökeni: İtalyanca latta)
[isim]
[isim] [eskimiş]
NAAT
(Kelime Kökeni: Arapça naʿt)
[isim] [eskimiş]
-
Bir şeyin niteliklerini övme
[edebiyat]
-
Hz. Muhammed'in niteliklerini övmek, ondan şefaat dilemek amacıyla yazılan kaside
TANK
(Kelime Kökeni: Fransızca tank)
[isim] [askerlik]
-
Zırhlı ve silahlı, tekerlekleri paletli, motorlu savaş taşıtı
Birleşik Kelimeler: tanksavar, safra tankı
TALK
(Kelime Kökeni: Arapça ṭalḳ)
[isim] [mineraloji]
-
Genellikle açık yeşil, toz durumundayken yağlı bir görünümde, özgül ağırlığı 2,7, sertliği 1 olan, hidratlı doğal magnezyum
Birleşik Kelimeler: talk pudrası, talk şist
TAKA
[isim] [denizcilik]
[mecaz]
-
Bozuk, zor çalışan veya eski kara taşıtları için kullanılan bir söz
ANAM!
[teklifsiz konuşmada]
Ata Sözleri ve Deyimler
- ana avrat küfretmek (veya düz veya dümdüz gitmek)
- ana bir, baba ayrı
- anadan doğmuşa dönmek (veya anadan yeni doğmuş gibi olmak)
- ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz
- ana ile kız, helva ile koz
- ana kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar (veya ana kızına taht kurmuş, baht kuramamış)
- anam avradım olsun
- anam babam
- anamın (veya anasının) ak sütü gibi (helal olsun)
- anamın öleceğini bilseydim kulağı dolu darıya satardım
- anan güzel idi hani yeri, baban zengin idi hani evi?
- ananın bahtı kızına
- ananın bastığı yavru incinmez
- anan yahşi, baban yahşi
- anası ağlamak
- anasına avradına sövmek
- anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al
- anasından doğduğuna bin pişman
- anasından doğduğuna pişman etmek
- anasından doğduğuna pişman olmak
- anasından emdiği süt burnundan (fitil fitil) gelmek
- anasından emdiği sütü burnundan getirmek
- anasını ağlatmak
- anasını bellemek
- anasını eşek kovalasın!
- anasının gözü
- anasının ipini satmış (veya pazara çıkarmış)
- anasının kızı
- anasının körpe kuzusu
- anasının nikâhını istemek
- anasının oğlu
- anasını sat! (veya satayım!)
- anası turp (veya sarımsak), babası şalgam (veya soğan)
- anası yerinde