VURAÇ ile Oluşan Kelimeler (VURAÇ Kelime Türetme)



VURAÇ harflerinden oluşan 12 kelime bulunuyor. VURAÇ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Vuraç kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

5 Harfli Kelimeler

VURAÇ15

4 Harfli Kelimeler

AVUÇ14, UÇAR8

3 Harfli Kelimeler

ÇAV12, VAR9, ÇAR6

2 Harfli Kelimeler

AV8, UÇ6, AÇ5, UR3, AR2, RA2


AR (Kelime Kökeni: Fransızca are)


[isim]
  • 100 m² değerinde yüzey ölçü birimi

    Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır.

[isim]
  • Utanma, utanç duyma

    Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ar damarı çatlamış
  • ar dünyası değil kâr dünyası
  • ar etmek
  • arına dokunmak
  • ar namus tertemiz
  • ar ve hayâ perdesi yırtılmak
  • ar yılı değil, kâr yılı

Birleşik Kelimeler: ar belası

[kimya]
  • Argon elementinin simgesi

RA


[kimya]
  • Radyum elementinin simgesi

UR


[isim] [tıp]
  • Hücrelerin aşırı çoğalmasıyla insan, hayvan veya bitki dokularında oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, bağa, tümör, neoplazma, Çingene ahtapotu, vejetasyon

    Yalnız yağ birikintisinden ibaret bir bez, bir nevi ur, hayatı tehdit edecek bir şey değil! - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: ur kaplama, yağ uru



[sıfat]
  • Yemek yemesi gereken, tok karşıtı

    Aç ne yemez, tok ne demez. - Divanü Lügati't-Türk

[mecaz]
  • Gözü doymaz, haris

    Ne aç adam!

[mecaz]
  • Çok istekli, hevesli

    Her zamanki gibi bilgiye aç, her zamanki gibi ağızları lafla, kafaları düşünceyle dolu çalçene yaratıklarız. - Ayla Kutlu

[zarf]
  • Karnı doymamış olarak

    Ben aç yattım mı kötü kötü rüyalar görürüm nedense. - Orhan Kemal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • acından kimse ölmemiş
  • acından ölmek
  • aç açık kalmak
  • aç aç ile yatınca arada dilenci doğar
  • aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez
  • aç at yol almaz, aç it av almaz
  • aç ayı oynamaz
  • aç bırakmak
  • aç doymam, tok acıkmam sanır
  • aç doyurmak
  • aç elini kora sokar
  • aç esner, âşık gerinir
  • aç gezmektense tok ölmek yeğdir
  • açın gözü ekmek teknesinde olur
  • açın imanı olmaz
  • açın karnı doyar, gözü doymaz
  • açın koynunda ekmek durmaz
  • açın kursağına çörek dayanmaz
  • açın uykusu gelmez
  • aç ile dost olayım diyen peşin karnını doyursun
  • aç ile eceli gelen söyleşir
  • aç kalmak
  • aç köpek fırın deler
  • aç kurt aslana saldırır
  • aç kurt gibi
  • aç kurt yavrusunu yer
  • aç ne yemez, tok ne demez
  • aç susuz kalmak
  • aç tavuk kendini arpa ambarında sanır
  • aç, yanından kaç

Birleşik Kelimeler: aç açına, aç biilaç, açgöz, aç karnına, gözü aç, karnı aç


ÇAR (Kelime Kökeni: Rusça)


[isim] [tarih]
  • Rus imparatorlarına ve Bulgar krallarına verilen unvan


[isim]
  • Genellikle uzun bir nesnenin incelerek biten son ve sivri noktası

    Bu resmin iki gözü bir makasın ucu ile oyulmuştu. - Aka Gündüz

[sıfat]
  • Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, ekstrem
[tarih]
  • Türk devletlerinde genellikle sınır boylarındaki eyalet ve sancak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ucu (herhangi birine) dokunmak
  • ucu bucağı olmamak (veya görünmemek)
  • ucu bucağı yok (veya kayıp)
  • ucunda (bir şey) bulunmak
  • ucundan tutmak
  • ucunu bulmak
  • ucunu kaçırmak
  • ucu ortası belli olmamak
  • uç vermek

Birleşik Kelimeler: uç beyi, uçkurutan, uç uca, uçtan uca, ucu açık, ucu kapalı, ucu ucuna, artı uç, aşırı uç, eksi uç, ileri uç, orta uç, ayakucu, ayak ucu, baş ucu, cirit ucu, göz ucu, ipucu


UÇAR


[sıfat]
  • Uçan, uçucu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • uçara atmak

Birleşik Kelimeler: uçar kefal


AV


[isim]
  • Karada, denizde, gölde veya akarsularda evcil olmayan hayvanları vurma veya yakalama işi, şikâr

    Kral hiç tınmadan, rahat rahat avdan döndü. - Necip Fazıl Kısakürek

[mecaz]
  • Tuzağa düşürülen, kendisinden yararlanılan kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ava çıkmak
  • ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz
  • ava giden avlanır
  • av avlanmış, tav tavlanmış
  • av avlayanın, kemer bağlayanın
  • av vuranın değil, alanın

Birleşik Kelimeler: av dönemi, av hayvanı, av köpeği, av mevsimi, av sezonu, av tezkeresi, av yasağı, sökün avı, sürek avı, sürgün avı


VAR


[sıfat]
  • Mevcut, evrende veya düşüncede yer alan, yok karşıtı
[isim] [dil bilgisi]
  • Sahiplik bildiren olumlu ad cümleleri kuran bir söz

    Rahatsız etmek istemem hem de işim var. - Halide Edip Adıvar

[isim]
  • Elde bulunan her şey

    Elimizden alınan şeyler bütün varımız ve bütün varlığımızdır. - Ruşen Eşref Ünaydın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • var etmek
  • varla yok arası
  • var ol!
  • var olmak
  • varsa ... yoksa ...
  • var yok

Birleşik Kelimeler: var gücüyle, var hızıyla, var kuvvetiyle, varoluş, varsanı, varsayım, varsaymak, varyemez, var yılı, vara yoğa, varı yoğu


ÇAV


[isim] [eskimiş]
  • Ses, ün, haber
[isim] [halk ağzında]
  • At, eşek vb. hayvanların erkeklik organı

AVUÇ


[isim]
  • Elin parmak uçlarıyla bilek arasındaki iç bölümü, apaz, hapaz, koşam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • avucu (veya avuçları) kaşınmak
  • avucuna saymak
  • avucunun içi gibi bilmek
  • avucunun içinde tutmak
  • avucunun içine almak
  • avucunu yalamak
  • avuç (veya avucunu) açmak

Birleşik Kelimeler: avuç avuç, avuç dolusu, avuç içi, bir avuç


VURAÇ


[isim] [spor]
  • Raket