VAZİFELENDİRMEK ile Oluşan Kelimeler (VAZİFELENDİRMEK Kelime Türetme)



VAZİFELENDİRMEK harflerinden oluşan 1205 kelime bulunuyor. VAZİFELENDİRMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Vazifelendirmek kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

VAZİFELENDİRMEK33

14 Harfli Kelimeler

VAZİFELENDİRME32

13 Harfli Kelimeler

FAİZLENDİRMEK25

12 Harfli Kelimeler

FAİZLENDİRME24, DELİNİVERMEK21

11 Harfli Kelimeler

DELİNİVERME20, EVLENDİRMEK20, İVEDİLENMEK20

10 Harfli Kelimeler

DİZİVERMEK22, FEDERALİZM22, VAZEDİLMEK22, VELEDİZİNA21, DİLİVERMEK19, DELİVERMEK19, EVLENDİRME19, İVEDİLENME19, MERDİVENLİ19, VERNİKLEME17, DİZİNLEMEK16, DİKİZLENME16, ZİKREDİLME16, DİRENLEMEK13, DİRENİLMEK13

9 Harfli Kelimeler

DİZİVERME21, VAZEDİLME21, KALVENİZM19, ZEVKLENME19, DİLİVERME18, DİKİVERME18, DELİVERME18, DEVRİLMEK18, DEVRİALEM18, EFİLDEMEK18, FİDELEMEK18, İFİLDEMEK18, DİVANELİK17, DERNEKEVİ17, DEVREKANİ17, EFENDİLİK17, FRENLEMEK16, FERMENELİ16, DİZELEMEK15, DİZİNLEME15
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

VAZİFELİ23, FEVRİLİK20, VEZNEDAR19, FİNALİZM18, FAKİRİZM18, DEFLEMEK17, DEVRİLME17, DEVİRMEK17, DEVİNMEK17, EFİLDEME17, FİDELEME17, İVDİRMEK17, İFİLDEME17, MERDİVEN17, VEZİRLİK17, ZARİFLİK17, FEDAİLİK16, EVLENMEK15, EVRİLMEK15, EFİLEMEK15
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

FİLVAKİ19, FİDEİZM19, FEVERAN19, FEVKANİ19, ZERDEVA18, EZİMEVİ17, DEFLEME16, DEVİRME16, DEVİNME16, DEVİNİM16, DEVİMLİ16, EFENDİM16, FİLARİZ16, FEZLEKE16, FERİZLİ16, İVDİRME16, KEREVİZ16, NEVAZİL16, VEZİNLİ16, VAİZLİK16
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

VAZİFE21, MAFEVK19, MEVZİİ16, MEVİZE16, MENFEZ16, MAVZER16, DEMEVİ15, DEVRİM15, FAİZLİ15, FERNEZ15, İNZİVA15, KAZEVİ15, LAFZEN15, MİDEVİ15, REVİZE15, ZEVKLİ15, ZEVALİ15, DİVLEK14, DİVANİ14, DİVANE14
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

EVKAF17, FEVRİ17, VAKFE17, MEVZİ15, AZNİF14, AVİZE14, DEVAM14, DEVİM14, EVAZE14, EFRİZ14, FİREZ14, FİLİZ14, FİZİK14, FREZE14, FALEZ14, İNFAZ14, İZAFE14, İZAFİ14, İFRAZ14, LAFZİ14
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

FEVK16, VEFA16, VALF16, FRİZ13, FAİZ13, FARZ13, FEZA13, FERZ13, İVAZ13, VİZE13, VAİZ13, ZEVK13, ZARF13, DEVE12, DEVA12, DEFİ12, DEFA12, FEDA12, FİDE12, VİDA12
Tümünü Gör

3 Harfli Kelimeler

FAZ12, VAZ12, DAV11, DEF11, DEV11, AFİ9, EFE9, FAK9, FİN9, FİL9, FER9, FEN9, FEL9, FEK9, FAR9, FAN9, FAL9, İFA9, KEF9, KAV9
Tümünü Gör

2 Harfli Kelimeler

AV8, AF8, EV8, FA8, FE8, VE8, AZ5, İZ5, ZE5, AD4, DE4, AM3, EM3, İM3, ME3, Mİ3, MA3, AR2, AN2, AK2
Tümünü Gör


AR (Kelime Kökeni: Fransızca are)


[isim]
  • 100 m² değerinde yüzey ölçü birimi

    Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır.

[isim]
  • Utanma, utanç duyma

    Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ar damarı çatlamış
  • ar dünyası değil kâr dünyası
  • ar etmek
  • arına dokunmak
  • ar namus tertemiz
  • ar ve hayâ perdesi yırtılmak
  • ar yılı değil, kâr yılı

Birleşik Kelimeler: ar belası

[kimya]
  • Argon elementinin simgesi

AN (Kelime Kökeni: Arapça ān)


[isim]
  • Zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçası, lahza, dakika

    Zira göçebelerin hayatı her an yardımlaşmalarını gerektirir. - Cemil Meriç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anı anına uymamak
  • an meselesi

Birleşik Kelimeler: anbean, bir an, eş anlı

[isim] [halk ağzında]
  • İki tarla arasındaki sınır
[isim]
  • Zihin

    An bulanıklığı. An yorgunluğu.


AK


[isim]
  • Kar, süt vb.nin rengi, beyaz, kara ve siyah karşıtı
[sıfat]
  • Bu renkte olan
[sıfat] [mecaz]
  • Temiz
[sıfat] [mecaz]
  • Dürüst
[sıfat] [mecaz]
  • Sıkıntısız, rahat

    Ak günler göresin.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ak akçe kara gün içindir
  • ak dediğine kara demek
  • ak don kara don geçitte belli olur
  • ak gün ağartır, kara gün karartır
  • akı ak karası kara
  • akı karası geçitte belli olur
  • akım derken bokum demek
  • ak koyun kara koyun geçit başında belli olur
  • ak koyunu gören içi dolu yağ sanır
  • ak koyunun kara kuzusu da olur
  • ak köpeğin pamuk pazarına zararı vardır
  • akla karayı seçmek
  • ak sakaldan yok sakala gelmek

Birleşik Kelimeler: ak ağa, akağaç, akamber, akasma, akbaba, akbakla, akbalık, akbalıkçıl, akbasma, akbaş, ak benek, akbuğday, akburçak, akciğer, akçöpleme, akdarı, ak demir, akdiken, akdoğan, akdut, ak gözlü, akgünlük, akhardal, ak kan, akkaraman, akkarınca, akkavak, akkefal, akkelebek, akkor, akkuş, akkuyruk, aklevrek, ak madde, akmantar, ak pak, akpas, akpelin, ak saçlı, aksakal, ak sakallı, aksedir, aksoğan, aksöğüt, aksu, aksuna, aksungur, ak sülümen, aktaş, aktavşan, aktöre, aktutma, ak yazı, ak yel, ak yem, Ak Yıldız, akyuvar, akzambak, yüzü ak, göz akı, yumurta akı, yüz akı


AM


[isim] [kaba konuşmada]
  • Dişilik organı
[kimya]
  • Amerikyum elementinin simgesi

EM


[isim] [halk ağzında]
  • İlaç, merhem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eme seme yaramamak
  • eme yaramak


İM


[isim]
  • İşaret

Birleşik Kelimeler: im bilimi, çizgi im, kesme imi


ME


[isim]
  • Koyun, kuzu vb. hayvanların çıkardığı ses

    Kara koyun kuzular kuzulamaz / Me deme - Fazıl Hüsnü Dağlarca


Mİ (Kelime Kökeni: İtalyanca mi)


[isim] [müzik]
  • Gam dizisinde re ile fa arasındaki ses ve bu sesi gösteren nota işareti

AD


[isim]
  • Bir kimseyi, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim, nam

    Görmediniz mi, adını söyleyince herkes put kesiliyor. - Ahmet Hamdi Tanpınar

[dil bilgisi]
  • Canlı ve cansız varlıkları, duygu ve düşünceleri, çeşitli durumları bildiren kelime, isim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ad almak
  • ad çekmek
  • adı (bile) olmamak
  • adı batası (veya batasıca)
  • adı batmak
  • adı bile okunmamak
  • adı çıkmak
  • adı çıkmış dokuza, inmez sekize
  • adı deliye çıkmak
  • adı duyulmak
  • adı geçmek
  • adı gibi bilmek
  • adı kaldırılmak
  • adı kalmak
  • adı karışmak
  • adı kötüye çıkmak
  • adını ...-ye çıkarmak
  • adını ağzına abdestle almak
  • adını ağzına almamak
  • adını anmak
  • adını bağışlamak
  • adını çıkarmak
  • adını kirletmek (veya lekelemek)
  • adını koymak
  • adını taşımak
  • adını vermek
  • adı olmak
  • adı var
  • ad koymak
  • ad takmak
  • ad vermek
  • ad yapmak

Birleşik Kelimeler: ad aktarması, ad bilimi, ad cümlesi, ad çekimi, ad çekme, ad durumu, ad gövdesi, ad kökü, ad tabanı, ad tamlaması, addan türeme ad, addan türeme eylem, adı belirsiz, adı sanı, adı üstünde, adına, adıyla sanıyla, adlar dizgesi, adlı adıyla, bayramlık ad, birleşik ad, eylemden türeme ad, kısma ad, küçük ad, ön ad, özel ad, somut ad, soyut ad, takma ad, türemiş ad, yalın ad, aile adı, göbek adı, kod adı, soyadı, tanıtma adı, topluluk adı, yer adı, kendi adına

[isim]
  • Sayma

Birleşik Kelimeler: addetmek, addolunmak


DE



AZ


[sıfat]
  • Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı

    Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[zarf]
  • Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aza çoğa bakmamak
  • aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
  • aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
  • az ateş çok odunu yakar
  • az bulmak
  • az buz olmamak
  • az değil
  • az gelmek
  • az görmek
  • az günün adamı olmamak
  • azı çoğa saymak (veya tutmak)
  • az kaldı (veya kalsın)
  • az kaz, uz kaz, boyunca kaz
  • az olsun, uz olsun
  • az söyle, çok dinle
  • az tamah çok ziyan getirir
  • az veren candan, çok veren maldan
  • az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur

Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından

[eskimiş] [kimya]
  • Azot elementinin simgesi

İZ


[isim]
  • Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare

    Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. - Sait Faik Abasıyanık

[matematik]
  • Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iz bırakmak
  • izi belirsiz olmak
  • izinden yürümek
  • izine basmak
  • izine dönmek
  • izine düşmek
  • izine uymak
  • izini düşürmek
  • izini kaybetmek
  • izi silinmek
  • iz sürmek

Birleşik Kelimeler: iz düşümü, ayak izi, parmak izi


ZE



AV


[isim]
  • Karada, denizde, gölde veya akarsularda evcil olmayan hayvanları vurma veya yakalama işi, şikâr

    Kral hiç tınmadan, rahat rahat avdan döndü. - Necip Fazıl Kısakürek

[mecaz]
  • Tuzağa düşürülen, kendisinden yararlanılan kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ava çıkmak
  • ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz
  • ava giden avlanır
  • av avlanmış, tav tavlanmış
  • av avlayanın, kemer bağlayanın
  • av vuranın değil, alanın

Birleşik Kelimeler: av dönemi, av hayvanı, av köpeği, av mevsimi, av sezonu, av tezkeresi, av yasağı, sökün avı, sürek avı, sürgün avı


AF (Kelime Kökeni: Arapça ʿafv)


[isim]
  • Bir suçu, bir kusuru veya bir hatayı bağışlama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • af buyurun!
  • af çıkarmak
  • af dilemek
  • affa uğramak
  • affını dilemek (veya istemek)
  • affınıza sığınarak

Birleşik Kelimeler: affedilmek, affetmek, affettirmek, affeylemek, affolunmak, genel af, özel af, umumi af