VASITASIYLA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



VASITASIYLA harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli VASITASIYLA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

YAVSI15, VASIL13, SAVLA12, SAVAT12, TAVLI12, TAVAS12, VASAT12, LAVTA11, TAVLA11, YASSI10, YASLI9, YATSI9, ASILI8, SLAYT8, SALYA8, YASAL8, ATILI7, SALSA7, ATLAS6, LASTA6, SALTA6, SALAT6, TALAS6


ATLAS (Kelime Kökeni: Arapça aṭlas)


[isim]
  • Yüzü parlak, sık dokunmuş bir ipekli kumaş türü, saten

Birleşik Kelimeler: atlas çiçeği, atlas kemiği

[isim] [coğrafya]
  • Dünyanın, bir ülkenin, bir bölgenin fiziksel ve siyasal coğrafyası ile ekonomi, tarih vb. konularda toplu bilgi vermek için bir araya getirilmiş coğrafya haritaları derlemesi

Birleşik Kelimeler: dil atlası, gök atlası


LASTA (Kelime Kökeni: Fransızca lasta)


[isim] [matematik]
  • Kuzey Avrupa'da kullanılan, 2000 kilograma yakın gemi yüklerine ve büyük miktardaki ticaret mallarına değer biçmeye yarayan kütle ölçü birimi

SALTA (Kelime Kökeni: İtalyanca salto)


[isim]
  • Köpeğin arka ayakları üzerine ayağa kalkması

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salta durmak

[isim] [denizcilik]
  • Gergin duran bir halatı biraz koyuverme işi
[isim] [eskimiş]
  • Yakasız, iliksiz, kolları bolca bir tür kısa ceket

    Saltasını omzuna attı. Dışarıya çıktı. - Ömer Seyfettin


SALAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣalāt)


[isim] [din bilgisi]
  • Namaz

Birleşik Kelimeler: salatüselam


TALAS


[isim]
  • Kayseri iline bağlı ilçelerden biri

ATILI


[sıfat]
  • Atılmış, ertelenmiş, tehirli

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atılı bulunmak


SALSA (Kelime Kökeni: İngilizce salsa)


[isim]
  • Bir tür Güney Amerika dansı

ASILI


[sıfat]
  • Asılmış olan, asma, asık, muallak

    Bugün son kuraklığın on ikinci yılıdır / Hakanın baş ucunda bir kılıç asılıdır - Faruk Nafiz Çamlıbel

[zarf]
  • Asılmış bir biçimde

    Dostlarından birine kızdı mı onun salonda asılı duran resmini alır, ayakyolunun duvarına asar. - Salâh Birsel


SLAYT (Kelime Kökeni: İngilizce slide)


[isim]
  • Saydam

SALYA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Ağızdan sızan tükürük

YASAL


[sıfat] [hukuk]
  • Yasanın, dinin ve kamu vicdanının doğru bulduğu, yasalara uygun, kanuni (I), meşru, legal

YASLI


[sıfat]
  • Yas tutan (kimse), matemli

    Yaşlı ve yaslı kadını, bitik bir hâlde kulübenin köşesinde biraz kımıldanarak buyur etti. - Halikarnas Balıkçısı


YATSI


[isim]
  • Güneşin batmasından bir buçuk, iki saat sonraki vakit, yatsı vakti

    Babam yalnız ilk geceki fener alayına katıldı, yatsıdan az sonra eve döndü. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: yatsı ezanı, yatsı namazı, yatsı vakti


YASSI


[sıfat]
  • Yayvan ve düz

    Yassı bir kalpak altında uzun ve sarışın bir yüz, o gün tarihin hatırasına müebbeden aksedip kaldı. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

Birleşik Kelimeler: yassı balıklar, yassı kadayıf, yassı solucanlar, yassı solungaçlılar


LAVTA (Kelime Kökeni: Almanca Laute)


[isim] [müzik]
  • Mızrapla çalınan, gövdesi uttan küçük bir çalgı
[isim]
  • Ebe
[tıp]
  • Tutçek
[eskimiş]
  • Erkek doğum hekimi