VANDALİZM Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



VANDALİZM harflerini içeren 5 harfli 31 kelime bulunuyor. 5 harfli VANDALİZM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

VALİZ14, DİVAN13, DİVAL13, MANAV12, MAVNA12, MAVAL12, AZMAN9, AZAMİ9, İLZAM9, MİZAN9, MALAZ9, NİZAM9, NAMAZ9, ZALİM9, ZAMAN9, DAİMA8, DAMLA8, DAMAL8, DALMA8, İNZAL8, İDMAN8, MANDA8, NADİM8, NAZİL8, NAZAL8, DALAN7, LADİN7, ANLAM6, ALMAN6, LİMAN6, MANİA6


ANLAM


[isim] [dil bilimi]
  • Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, meal, fehva, deme, mazmun, medlul, valör
[mantık]
  • Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anlam çıkarmak
  • anlamına gelmek
  • anlam vermek

Birleşik Kelimeler: anlam aykırılığı, anlam bayağılaşması, anlam bilimi, anlam bilimsel, anlam daralması, anlam değişmesi, anlam genişlemesi, anlam iyileşmesi, anlam kayması, anlam kötüleşmesi, bağlamsal anlam, eş anlam, ikiz anlam, bir anlamda


ALMAN (Kelime Kökeni: Fransızca allemand)


[isim]
  • Cermen soyundan olan halk

Birleşik Kelimeler: Alman gümüşü, Alman papatyası, Almansever, Alman usulü


LİMAN (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [denizcilik]
  • Gemilerin barınmalarına, yük alıp boşaltmalarına, yolcu indirip bindirmelerine yarayan doğal veya yapay sığınak

    Hayatını anlatacağımız adam Çin limanlarından birinde yaşamıştı. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: liman cüzdanı, liman reisi, açık liman, sütliman, yatak liman, havalimanı, ticaret limanı, yat limanı


MÂNİA (Kelime Kökeni: Arapça māniʿa)


[isim]
  • Engel

    Üst üste yığılmış kum torbaları, düşmana karşı duvarlardan sonra ikinci bir mânia teşkil ediyor. - Hamdullah Suphi Tanrıöver


DALAN


[isim] [mimarlık]
  • Lobi
[halk ağzında]
  • Biçim, şekil

LADİN


[isim] [bitki bilimi]
  • Çamgillerden, 50-60 metre yüksekliğinde, düz gövdeli, kozalağı aşağıya doğru sarkık, kerestesi ve reçinesi değerli, çam türüne çok yakın bir orman ağacı (Picea)

    Gölgesinde koyun, kuzu yatışır / Servidir, ladindir ormanlarımız - İbrahim Sağır


DAİMA (Kelime Kökeni: Arapça dāʾimā)


[zarf]
  • Her vakit, sürekli olarak

    Onu daima öper ve sefere çıkacakları zaman en sonra ona veda ederlerdi. - Necip Fazıl Kısakürek


DAMLA


[isim]
  • Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda sıvı, katre

    Elime bir damla yağmur düştü. - Halide Edip Adıvar

[halk ağzında]
  • Kalbe inen inme, felç

    Damladan ölmüş.

[mecaz]
  • Çok az miktar

    Keyfin damlası karıştığı zaman, hak hak olmaktan, adalet adalet olmaktan çıkar. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]
  • Damla biçiminde olan (ziynet)

    Damla elmas.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • damla inmek
  • damlaya uğramak

Birleşik Kelimeler: damla damla, damla hastalığı, damla sakızı, damla taş, damla taşı, bir damla, kandamlası


DAMAL


[isim]
  • Ardahan iline bağlı ilçelerden biri

DALMA


[isim]
  • Dalmak işi

    Silifke'de dalmaya başladılar ama bir gün, iki gün, on gün, denizde ilaç için olsun tek bir sünger bulamadılar. - Halikarnas Balıkçısı

[spor]
  • Güreşçinin ayaktayken birden eğilerek rakibinin bacaklarını kapması

Birleşik Kelimeler: çift dalma


İNZAL (Kelime Kökeni: Arapça inzāl)


[isim] [eskimiş]
  • İndirme, indirilme

İDMAN (Kelime Kökeni: Arapça idmān)


[isim] [spor]
  • Alıştırma
[mecaz]
  • Herhangi bir duruma veya şeye alışkanlık kazanma

    İçkide Tosun Ağa kadar değilse de hemen ona yakın idmanı vardı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • idmana çıkmak
  • idman yapmak


MANDA


[isim] [hayvan bilimi]
  • Geviş getirenlerden, derisinin rengi siyaha yakın, uzun seyrek kıllı bir hayvan, su sığırı, camız, kömüş (Buffelus)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • manda gibi
  • manda gibi yayılmak
  • manda gibi yemek

Birleşik Kelimeler: manda gözü, haymana mandası, Hint mandası

[isim] [hukuk]
  • Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra bazı az gelişmiş ülkeleri, kendi kendilerini yönetecek düzeye eriştirip bağımsızlığa kavuşturuncaya kadar Birleşmiş Milletler Cemiyeti adına yönetmek için bazı büyük devletlere verilen vekillik

NADİM (Kelime Kökeni: Arapça nādim)


[sıfat] [eskimiş]
  • Yaptığı bir davranıştan pişmanlık duyan, pişman

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nadim olmak


NAZİL (Kelime Kökeni: Arapça nāzil)


[sıfat] [eskimiş]
  • İnen, inmiş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nazil olmak