VAHŞİYANE Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



VAHŞİYANE harflerini içeren 5 harfli 28 kelime bulunuyor. 5 harfli VAHŞİYANE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HAŞİV18, VAHŞİ18, EYVAH17, HAVYA17, VAHİY17, YAVAŞ16, HAVAİ15, HAVAN15, İHVAN15, NAHİV15, AŞEVİ14, VİŞNE14, YAHŞİ14, AYEVİ13, AYVAN13, EYVAN13, YAVAN13, HAŞİN12, ŞAHNE12, ŞAHİN12, HANAY11, HANYA11, NEHİY11, YAHNİ11, ŞAYİA10, ŞAYAN10, AŞİNA8, ENAYİ7


ENAYİ


[sıfat] [argo]
  • Fazla bön, avanak, et kafalı, budala

    İyice buldum kafayı, sen daha bulmadıysan enayisin. - Attila İlhan

Birleşik Kelimeler: enayi dümbeleği


AŞİNA (Kelime Kökeni: Farsça āşinā)


[sıfat]
  • Bildik, tanıdık

    Sanki herkes uzun yolculuktan yeni dönmüş ve aşinalara kavuşmuştu. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aşina olmak


ŞAYİA (Kelime Kökeni: Arapça şāyiʿa)


[isim]
  • Yayılmış haber, yaygın söylenti, duyultu

    Hava arada bir bu hâle bir panik niteliği veren korkunç şayialarla dolup boşalıyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: hisseişayia


ŞAYAN (Kelime Kökeni: Farsça şāyān)


[sıfat] [eskimiş]
  • Uygun, yaraşır, değer, layık

HANAY


[isim] [halk ağzında]
  • İki ve daha çok katlı ev

HANYA (Kelime Kökeni: (Girit Adası'nda bir şehir))


[isim]
  • `Bir işin gerçek yönünü anlayarak aklı başına gelmek, akıllanmak` anlamındaki Hanya'yı Konya'yı anlamak (veya bilmek, görmek) deyiminde geçen bir söz

    Âdeta sanatı icabı az çok bön, Hanya'yı Konya'yı bilmez, kaldırılmaya elverişli karakterde bir rol almış. - Haldun Taner

    Tekrar ediyorum, sende eşeleyici bir zekâ var. Er veya geç Hanya'yı Konya'yı anlayacaksın. - Orhan Kemal


NEHİY (Kelime Kökeni: Arapça nehy)


[isim] [eskimiş]
  • Bir işin yapılmasını yasak etme, engelleme, menetme

YAHNİ (Kelime Kökeni: Farsça yaḫnī)


[isim]
  • Kavrulmuş soğan ve salça ile pişirilen, sade veya sebzeli et yemeği

Birleşik Kelimeler: düğün yahnisi, incik yahnisi, papaz yahnisi, soğan yahnisi, tavuk yahnisi


HAŞİN (Kelime Kökeni: Arapça ḫaşīn)


[sıfat]
  • Sert, kırıcı, gönül kırıcı

    Bu ağlamayacak kadar keskin, sert, haşin çocuk yüzü birdenbire bir yağmur gibi ağlamaya başladı. - Sait Faik Abasıyanık

[zarf]
  • Sert, kırıcı, gönül kırıcı bir biçimde

    Öyle ani ve haşin çıkmıştı ki bu soru, karşıdaki boş bulunup ismini söyledi. - Elif Şafak


ŞAHNE (Kelime Kökeni: Arapça şaḥne)


[isim] [eskimiş]
  • Anadolu ve İran'da devlet kurmuş halklarda devlet görevlisi

ŞAHİN (Kelime Kökeni: Farsça şāhīn)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kartalgillerden, Avrupa ve Asya'nın dağ, orman ve çalılıklarında yaşayan, 50-55 santimetre uzunluğunda yırtıcı bir kuş (Buteo buteo)

    Bingöl bugün de şahinlerin yaylağı, çobanın uğrağı ve Türk'ün sevgisidir. - Etem İzzet Benice

Birleşik Kelimeler: şahin bakışlı


AYEVİ


[isim]
  • Ayla

AYVAN


[isim] [halk ağzında]
  • Eyvan

EYVAN (Kelime Kökeni: Farsça eyvān)


[isim]
  • Teras, sundurma, ayvan

YAVAN


[sıfat]
  • Yağı az

    Yavan yemek.

[mecaz]
  • Hoşa gitmeyen, tatsız

    Hayatları gerçekten yavan ve dayanılmaz bir sıkıntıyla sonuçlanır. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]
  • Görgüsüz, bilgisiz