Us ile Başlayan Kelimeler



US ile başlayan 50 kelime bulunuyor. Başında US olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Us kelimesinin anlamı nedir? Us ile biten kelimeler. İçinde us olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

USKUMRUGİLLER22, USSALLAŞTIRMA21

10 Harfli Kelimeler

USULSÜZLÜK21, USANDIRICI20, USANDIRMAK16, USTALAŞMAK16, USLAMLAMAK14

9 Harfli Kelimeler

USULCACIK19, USTURUPLU18, USULLACIK16, USTURMAÇA16, USTALAŞMA15, USANDIRMA15, USTALIKLI13, USLAMLAMA13, USANILMAK13, USTALIKLA12

8 Harfli Kelimeler

USTABAŞI16, USTURLAP15, USANÇLIK14, USSALLIK12, USANILMA12, USLANMAK11

7 Harfli Kelimeler

USULSÜZ16, USTURPA14, USÇULUK14, USANGIN14, USULDAN12, USKUMRU12, USLULUK11, USKURLU11, USTALIK10, USLANMA10, USANMAK10

6 Harfli Kelimeler

USULCA12, USTUNÇ12, USTACA11, USKURU10, USTURA9, USANMA9, USANTI9

5 Harfli Kelimeler

USANÇ10, USKUR8, USSAL8, USARE7

4 Harfli Kelimeler

USÇU10, USLU7, USUL7, USTA6

2 Harfli Kelimeler

US4


US


[isim]
  • Akıl

    Usa ve gerçeğe uygun anlatışlara kulak verenin olmadığı görüldü. - Halikarnas Balıkçısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • usuna getirmek

Birleşik Kelimeler: us dışı, us pahası, usa vurma


USTA (Kelime Kökeni: Farsça ustād)


[isim]
  • Bir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimse

    Nöbetçi, ustanın anasına ters ters baktı. - Nazım Hikmet

[sıfat]
  • Eli uz, işinin eri, becerikli, mahir

    Bunların hepsi de çok güzel sesli ve oyunun en ustaları arasından seçildi. - Tarık Buğra

[tarih]
  • Osmanlı Devleti'nde saraydaki cariye ve hizmetlilerin kıdemlisi
[mecaz]
  • Akıl veren veya öğreten kimse

    Kız sana bir hâl olmuş, kim senin ustan? - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • usta elinden çıkmak
  • ustamın adı Hıdır, elimden gelen budur
  • usta olmak

Birleşik Kelimeler: ustabaşı, usta işi, lonca ustası, sohbet ustası, söz ustası


USARE (Kelime Kökeni: Arapça ʿuṣāre)


[isim] [eskimiş] [biyoloji]
  • Öz su

    İki parmak arasında bütün usaresini salıveriyor, eriyor bitiyor. - Necip Fazıl Kısakürek


USLU


[sıfat]
  • Toplumu, çevresini rahatsız etmeyen, edepli, müeddep, yaramaz karşıtı

    Uslu ve çekingen huyum ne kendimi ne de nafakamı herhangi bir sert hareketle savunmaya asla müsait değildi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[zarf]
  • Uysal bir biçimde
[eskimiş]
  • Akıllı, zeki

    Gören bizi sanır deli / Usludan yeğdir delimiz - Anonim şiir

Ata Sözleri ve Deyimler

  • uslu durmak (veya oturmak)

Birleşik Kelimeler: uslu akıllı, akıllı uslu


USUL (Kelime Kökeni: Arapça uṣūl)


[isim]
  • Kökler, asıllar
[hukuk]
  • Bir kimsenin ana, baba, dede ve nineleri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • usulüne uydurmak

Birleşik Kelimeler: usul hukuku

[isim]
  • Bir amaca erişmek için izlenen düzenli yol, tutulan yol, yöntem, tarz

    Kendine baktırmak için güzel usul doğrusu. - Haldun Taner

[hukuk]
  • Bir yasama veya idare işleminin hazırlanması, yapılması veya yürürlüğe konması sırasında uyulması gereken hükümler ve izlenecek yollar
[müzik]
  • Klasik Türk müziğinde tempo

    Kendilerine nota, usul filan öğretilecek olursa bunlardan çok şey beklenebilir. - Osman Cemal Kaygılı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • usul tutmak

Birleşik Kelimeler: Alman usulü, muhakeme usulü, yargılama usulü, yargı usulü

[zarf] [eskimiş]
  • Alçak sesle

    Ala gözlü benli dilber / Usul söyle söz ederler - Karacaoğlan


USKUR (Kelime Kökeni: İngilizce screw)


[isim]
  • Pervane

    Boğaz'dan uskur gürültüleriyle köpük köpük geçen bir vapura dalmış. - Attila İlhan


USSAL


[sıfat]
  • Akla uygun, yalnız akla dayanan, akli, rasyonel

USTURA (Kelime Kökeni: Farsça usturre)


[isim]
  • Tıraş için kullanılan, açılır kapanır, çok keskin bıçak, baş bıçağı, yülgü

    Tayyar ile kalfaları tertemiz giyinmişler, boyuna ellerindeki yepyeni usturaları kılağılıyorlar. - Osman Cemal Kaygılı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ustura tutunmak
  • usturayı kayışa çekmek

Birleşik Kelimeler: ustura taşı


USANMA


[isim]
  • Usanmak durumu

USANTI


[isim]
  • Usanç, usanma durumu

USTALIK


[isim]
  • Usta olma durumu

USLANMA


[isim]
  • Uslanmak durumu

USANMAK


[-den]
  • Tekrarlanması, uzun sürmesi dolayısıyla bir şeyden hoşlanmaz veya sıkılır duruma gelmek, bıkmak, bezmek

    Bir iskele kuşu gibi bir aşağı bir yukarı dolaşmaktan da usandım. - Ercüment Ekrem Talu


USKURU (Kelime Kökeni: İngilizce screw)


[isim]
  • Cıvata ve somunlardaki yiv

USANÇ


[isim]
  • Usanma duygusu, bıkma, bıkkınlık, melal

    Konakta da eskiye karşı bir bıkkınlık, bir usanç yok değildi. - Samiha Ayverdi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • usanç getirmek
  • usanç vermek