TINAZ harflerinden oluşan 18 kelime bulunuyor. TINAZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Tınaz kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
5 Harfli Kelimeler
TINAZ9
4 Harfli Kelimeler
ANIZ8, TAZI8, ANIT5, TANI5
3 Harfli Kelimeler
AZI7, ZIT7, NAZ6, ZAT6, ZAN6, ANI4, TIN4, ANT3, TAN3
2 Harfli Kelimeler
AZ5, AT2, AN2, TA2
AT
[isim]
-
Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül
Ata Sözleri ve Deyimler
- ata arpa yiğide pilav
- ata binen nalını, mıhını arar
- ata binersen Allah'ı, attan inersen atı unutma
- ata da soy gerek, ite de
- at, adımına göre değil adamına göre yürür
- ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
- ata et, ite ot vermek
- ata eyer gerek, eyere er gerek
- at at oluncaya kadar sahibi mat olur
- at beslenirken kız istenirken
- at binenin, kılıç kuşananın
- at binicisine göre kişner
- at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
- at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
- at gibi
- atı alan Üsküdar'ı geçti
- atı atasıyla, katırı anasıyla
- atım tepmez, itim kapmaz deme
- atına bakan ardına bakmaz
- atın bahtsızı arabaya düşer
- atın dorusu, yiğidin delisi
- atını sağlam kazığa bağlamak
- atın ölümü arpadan olsun
- atın ürkeği, yiğidin korkağı
- atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
- at ile avrat yiğidin bahtına
- at izi it izine karışmak
- at koşturacak kadar
- at koşturmak
- atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak)
- atla deve değil
- atlarını itlerini nallamak
- atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
- atlar tepişir, arada eşekler ezilir
- at nalı kadar
- at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz)
- at oynatmak
- at ölür, itlere bayram olur
- at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
- at pazarında eşek osurtmuyoruz!
- atta, avratta uğur vardır
- attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
- attan inip eşeğe binmek
- at var, meydan yok
- at yedi günde, it yediği günde
- at yiğidin yoldaşıdır
Birleşik Kelimeler: at arabası, at bakıcısı, atbalığı, atbaşı, at cambazı, at donu, at gözlüğü, at gözlüklü, at hırsızı, at kestanesi, atkuyruğu, at meydanı, at sineği, banko at, çıplak at, binek atı, denizatı, Flaman atı, koşu atı, koşum atı, yarış atı
[kimya]
-
Astatin elementinin simgesi
AN
(Kelime Kökeni: Arapça ān)
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- anı anına uymamak
- an meselesi
Birleşik Kelimeler: anbean, bir an, eş anlı
[isim] [halk ağzında]
-
İki tarla arasındaki sınır
[isim]
TA
(Kelime Kökeni: Farsça tā)
[zarf]
Ata Sözleri ve Deyimler
[kimya]
-
Tantal elementinin simgesi
ANT
[isim]
-
Tanrı'yı veya kutsal bilinen bir kişiyi, bir şeyi tanık göstererek bir olayı doğrulama, yemin, kasem
Ata Sözleri ve Deyimler
- andını bozmak
- ant içmek
- ant olsun
- ant verdirmek
- ant vermek
Birleşik Kelimeler: ant kardeşi
TAN
[isim]
-
Güneş doğmadan önceki alaca karanlık, fecir
Ata Sözleri ve Deyimler
- tan ağarmak (veya atmak veya sökmek)
Birleşik Kelimeler: tan yeli, tan yeri
ANI
[isim]
[edebiyat]
TIN
[isim]
-
Tınlayan şeyin çıkardığı ses, tınlama sesi
Birleşik Kelimeler: tın tın
ANIT
[isim] [mimarlık]
[mecaz]
-
Önemi ve değeri çok olan eser veya kişi
Birleşik Kelimeler: Anıtkabir, anıt mezar
TANI
[isim] [tıp]
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: erken tanı
AZ
[sıfat]
[zarf]
-
Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak
Ata Sözleri ve Deyimler
- aza çoğa bakmamak
- aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
- aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
- az ateş çok odunu yakar
- az bulmak
- az buz olmamak
- az değil
- az gelmek
- az görmek
- az günün adamı olmamak
- azı çoğa saymak (veya tutmak)
- az kaldı (veya kalsın)
- az kaz, uz kaz, boyunca kaz
- az olsun, uz olsun
- az söyle, çok dinle
- az tamah çok ziyan getirir
- az veren candan, çok veren maldan
- az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur
Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından
[eskimiş] [kimya]
NAZ
(Kelime Kökeni: Farsça nāz)
[isim]
-
Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış, cilve, eda
Ata Sözleri ve Deyimler
- naz etmek
- nazı geçmek
- nazına katlanmak
- nazını çekmek
ZAT
(Kelime Kökeni: Arapça ẕāt)
[isim]
[eskimiş]
Birleşik Kelimeler: zata mahsus, zatıalileri, zatıaliniz, zat işleri, haddizatında
ZAN
(Kelime Kökeni: Arapça ẓann)
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- zan altında bulunmak
- zannına düşmek
Birleşik Kelimeler: zannetmek, zanneylemek, zannolunmak, hüsnüzan, suizan
AZI
[isim]
-
Köpek dişlerinden sonra içeriye doğru, alt ve üst çenenin iki yanında beşer tane bulunan ve yiyecekleri öğütmeye yarayan dişlerin ortak adı, azı dişi, öğütücü diş
[halk ağzında]
-
Öküz arabalarında ön ve arka yastıkları dingile bağlayan ağaç çivi
Birleşik Kelimeler: azı dişi
ZIT
(Kelime Kökeni: Arapça żidd)
[sıfat]
Ata Sözleri ve Deyimler
- zıddına basmak (veya gitmek)
- zıddı olmak
- zıt gitmek
Birleşik Kelimeler: zıt anlamlı, zıt kutup