TUNÇLAŞTIRMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



TUNÇLAŞTIRMAK harflerini içeren 6 harfli 144 kelime bulunuyor. 6 harfli TUNÇLAŞTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇAKŞIR13, ŞARKÇI13, TAŞÇIL13, ULAŞIM12, AŞIRMA11, AŞINMA11, AŞILMA11, ATIŞMA11, AÇINMA11, AÇILMA11, ALTMIŞ11, ALIŞMA11, AMAÇLI11, AKIŞMA11, ALAŞIM11, ÇAMLIK11, ÇAMUKA11, KUŞMAR11, KAŞIMA11, MAÇUNA11, MAAŞLI11, MAŞUKA11, MAŞRIK11, MAŞALI11, MATRUŞ11, ŞURALI11, ŞAMALI11, ŞAKIMA11, TUTMAÇ11, TAŞIMA11, UTANIŞ11, UŞAKLI11, ULAŞMA11, ARATIŞ10, ARAKÇI10, ARAÇLI10, ATANIŞ10, ALIKÇA10, ALAÇIK10, ÇINLAK10, ÇULTAR10, ÇARKIT10, ÇARKLI10, ÇARLIK10, ÇALMAK10, ÇATKIN10, ÇATMAK10, IRAKÇA10, IRKTAŞ10, KUŞLAR10, KANTÇI10, KARMAÇ10, KARŞIT10, KARŞIN10, KARTUŞ10, KALÇIN10, RANTÇI10, ŞIRNAK10, ŞUNLAR10, ŞARTLI10, ŞARKLI10, TARÇIN10, TANKÇI10, TAŞMAK10, TAŞLIK10, TAŞKIN10, TARTIŞ10, ÇALKAR9, ÇATLAK9, KUMALI9, KARTÇA9, TRANÇA9, ARITMA8, ARINMA8, ARMALI8, ANIRMA8, ANILMA8, ATILMA8, ANAMUR8, ALINMA8, AMALIK8, AKITMA8, IKLAMA8, IRAMAK8, KURALI8, KURAMA8, KUMRAL8, KARIMA8, KAMALI8, KINAMA8, MUTLAK8, MUKAAR8, MURANA8, MANALI8, MAKTUL8, MANTIK8, MATLIK8, MATRUT8, NUMARA8, RULMAN8, TINMAK8, TIKAMA8, TUTMAK8, TANIMA8, TARTIM8, TAMLIK8, TALKIM8, UTANMA8, ULAMAK8, ULANTI8, UNLAMA8, ULANMA8, ARKALI7, ARTMAK7, ARANTI7, ANLATI7, ARALIK7, ARAKLI7, ATALIK7, ANALIK7, KITAAT7, KARTLI7, KARALI7, KIRAAT7, KATMAN7, MALKAR7, MANTAR7, MATRAK7, NATURA7, NATIKA7, TIRNAK7, TUTKAL7, TARALI7, TATARI7, TARTMA7, TARTIL7, TALKIN7, TATMAK7, TATULA7, KANTAR6, KANTAT6, KARTAL6, KATRAN6, TANTAL6


KANTAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳinṭār)


[isim]
  • Ağırlık sıfırken yatay duran bir kaldıraç koluna dik olarak tutturulmuş bir ibrenin sapmasıyla kütleleri tartan araç
[eskimiş]
  • 56,452 kilogram ağırlığında veya kırk dört okkalık bir ağırlık ve sığa birimi

    İki kantar kireç.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kantara çekmek (veya vurmak)
  • kantarın topunu kaçırmak

Birleşik Kelimeler: kantar ağası, kantar kabağı, kantar kolu, kantar topu, kantarı belinde, el kantarı


KANTAT (Kelime Kökeni: Fransızca cantate)


[isim]
  • Kahramanlık ve din konularında yazılıp bestelenen şiir veya bu şiirin orkestra eşliğindeki tek veya çok sesli bestesi

KARTAL


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kartalgillerden, genellikle kızıl siyah tüylü, çok güçlü, yuvasını yüksek kayalıklar üzerinde kuran, iri, yırtıcı bir tür kuş (Aquila)

    Kartal yükseldi yükseldi, kıyıdaki dağların üstünde küçüle küçüle göze görünmez oldu. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: kartal ağacı, kartalgözü, sakallı kartal, balık kartalı

[isim]
  • İstanbul iline bağlı ilçelerden biri

KATRAN (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭrān)


[isim] [kimya]
  • Organik maddelerden kuru damıtma yoluyla elde edilen, sıvı yağ kıvamında, kara renkte, ağır, is kokulu, suda erimeyen bir madde

    Köpek, balıkçının kumsalda bir çalı ateşi üzerinde kaynamakta olan bir teneke katranını devirmişti. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • katrandan olmaz şeker, olsa da cinsine çeker
  • katran gibi
  • katranı kaynatsan olur mu şeker?

Birleşik Kelimeler: katran ağacı, katran çamı, katranköpüğü, katran ruhu, katran suyu, katran taşı, katran yağı


TANTAL (Kelime Kökeni: Fransızca tantale)


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 73, atom ağırlığı 180,88, yoğunluğu 16,6 olan, 3000 °C'ye doğru eriyen ve siyah bir toz durumunda elde edilen bir element (simgesi Ta)

ARKALI


[sıfat]
  • Arkası olan
[mecaz]
  • Koruyanı, dayanağı olan, pistonlu, iltimaslı

    Kadronun dört yüzden yukarısı masabaşında bile oturmayan arkalıların. - Rıfat Ilgaz


ARTMAK


[isim] [halk ağzında]
  • Büyük heybe
[nesnesiz]
  • Çoğalmak

    O zaman bedava binme olasılığı artardı. - Ayla Kutlu


ARANTI


[isim]
  • Aranılan çözüm

    Günlük sorunların dışındaki her arantıyı, her tartışmayı, her merakı küçümseyen bir toplum, siyasetin değişmeyen budalalıklarıyla didişme uğraşını kaybettiği anda kendi gerçek yüzüyle karşılaşırdı. - Ahmet Altan


ANLATI


[isim]
  • Ayrıntılarıyla anlatma
[edebiyat]
  • Roman, hikâye, masal vb. edebî türlerde bir olay dizisini anlatma biçimi, hikâyeleme, öyküleme, tahkiye

    Masal olsun roman olsun, ikisi de anlatı sanatıdır. - Necati Cumalı


ARALIK


[isim]
  • Ara

    İki masa arasında bir metre aralık var.

[sıfat]
  • Yarı açık, tam kapanmamış

    İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu. - Çetin Altan

[ekonomi]
  • Borsada hisse senetlerinin alım satım emirlerinin verildiği süre
[fizik]
  • Bir sesi bir başka sesten, kalına veya inceye doğru ayıran uzaklık
[müzik]
  • İki nota arasındaki perde uzaklığı
[müzik]
  • Portenin paralel çizgileri arasındaki boşluk

    Portenin beş çizgisi arasında dört aralık vardır.

[spor]
  • Toplu beden eğitiminde art arda dizilenleri ayıran açıklık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aralık vermek

Birleşik Kelimeler: aralık korozyonu, aralık oyunu, bir aralık, dar aralık, o aralık, hava aralığı, tavan aralığı

[isim]
  • Iğdır iline bağlı ilçelerden biri

ARAKLI


[isim]
  • Trabzon iline bağlı ilçelerden biri

ATALIK


[isim]
  • Ataya yakışır davranış, babalık

ANALIK


[isim]
  • Anne olma durumu

    Yazarların analığa ve analarına yaklaşımları da çeşitlidir doğallıkla. - Adalet Ağaoğlu

[halk ağzında]
  • Üvey ana

    Benim analığımın yetiştiği konak da çok çok büyükmüş. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • analık etmek
  • analık fenalık

Birleşik Kelimeler: sütanalık


KITAAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṭaʿāt)


[isim] [eskimiş]
  • Kıtalar, ana karalar
[askerlik]
  • Asker birlikleri

KARTLI


[sıfat]
  • Kartı olan

Birleşik Kelimeler: kartlı telefon