TRAJİKLEŞMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



TRAJİKLEŞMEK harflerini içeren 7 harfli 41 kelime bulunuyor. 7 harfli TRAJİKLEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ALERJİK16, LETARJİ16, AŞERMEK11, ERİŞMEK11, EŞİLMEK11, EŞTİRME11, EKŞİTME11, EKŞİMEK11, İTLEŞME11, İŞETMEK11, İŞLETME11, İŞLEMEK11, MEŞELİK11, ŞEMATİK11, ŞEKERİM11, ATEŞLİK10, EŞEKLİK10, ŞEKERLİ10, ERİTMEK8, ETKİMEK8, EKİLMEK8, EMEKTAR8, EKTİRME8, İLETMEK8, KEMERLİ8, KERAMET8, KERTMEK8, METALİK8, MERTLİK8, METELİK8, MEKKARE8, MELAİKE8, ERKEKLİ7, ETEKLİK7, REKAKET7, REALİTE7, TERAKKİ7, TAKKELİ7, TELKARİ7, TELAKKİ7, TEKERLİ7


ERKEKLİ


[sıfat]
  • Erkeği olan

Birleşik Kelimeler: erkekli kadınlı, kadınlı erkekli, kızlı erkekli


ETEKLİK


[isim]
  • Etek

    O irmik kokulu neftî bluzuyla vanilya kokulu gri etekliğini giyerdi. - Sait Faik Abasıyanık

[sıfat]
  • Etek yapmaya elverişli (kumaş)

REKÂKET (Kelime Kökeni: Arapça rekāket)


[isim] [eskimiş]
  • Kekemelik, pepemelik

REALİTE (Kelime Kökeni: Fransızca réalité)


[isim]
  • Gerçeklik

    Bir meseleyle karşılaştı mı realiteleri göremez. - Orhan Seyfi Orhon


TERAKKİ (Kelime Kökeni: Arapça teraḳḳī)


[isim] [eskimiş]
  • İlerleme, yükselme, gelişme
[felsefe]
  • İlerleme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • terakki etmek
  • terakki göstermek


TAKKELİ


[sıfat]
  • Takkesi olan

TELKÂRİ


[isim]
  • Tel durumundaki gümüşü, altını örerek veya bir şey üzerine kakarak yapılan iş
[sıfat]
  • Gümüş veya altını ince teller durumuna getirip örerek yapılan (takı vb.)
[sıfat]
  • Gümüş veya altın tellerden yapılmış motiflerle süslü

    Telkâri bir vazo.


TELAKKİ (Kelime Kökeni: Arapça telaḳḳī)


[isim]
  • Anlayış

    Bunu böylece, belki de bir telakkiye göre küstahça yazmamı açık sözlülüğüme bağışlayın. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • telakki etmek
  • telakki olunmak

Birleşik Kelimeler: hüsnütelakki


TEKERLİ


[sıfat]
  • Tekeri olan, tekerlekli

ERİTMEK


[-i]
  • Erimesini sağlamak, erimesine yol açmak

    Fazla yağlarını eritmek için karısı ile yürüyüşe çıkan fabrikatör... - Haldun Taner

[mecaz]
  • Harcayıp tüketmek
[mecaz]
  • Çok üzmek
[mecaz]
  • Zayıflatmak
[mecaz]
  • Yok etmek

ETKİMEK


[-e] [kimya]
  • Etkide bulunmak, tesir etmek

    Sanatçının baskı altında bulunuşu, yapıtına da etkir. - Selim İleri


EKİLMEK


[nesnesiz]
  • Ekme işi yapılmak

    Tarlaya mısır ekildi.


EMEKTAR (Kelime Kökeni: Türkçe emek + Farsça -dār)


[sıfat]
  • Bir görevde uzun süre kalıp o işe emeği geçmiş olan (kimse)

    Ertesi sabah bahçede gezinirken Mehmet, emektar azaplarından birini gördü. - Emine Işınsu

[mecaz]
  • Çok kullanılmış, eski

    Emektar makinenin tozlarını silip masaya yerleşmeye karar verdim. - Çetin Altan


EKTİRME


[isim]
  • Ektirmek işi

    Bu ektirmeyi yapınca dökülmemiş saçlarınızı da korumuş oluyorsunuz. - Selçuk Erez


İLETMEK


[-i]
  • Götürmek, ulaştırmak, nakletmek, geçirmek

    Bunların tek kaygıları gördüklerini, duyduklarını okurlara iletmektir. - Salâh Birsel

[fizik]
  • Elektrik akımı, ısı, gaz vb.ni bir yerden başka bir yere götürmek