TOPLUMLAŞMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



TOPLUMLAŞMAK harflerini içeren 6 harfli 31 kelime bulunuyor. 6 harfli TOPLUMLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ŞALUPA14, MAPUTO13, ŞAPLAK13, TOPLUM13, MATLUP12, OLUŞMA12, POTLUK12, TOPLAM12, KULLAP11, KAPLAM11, LOŞLUK11, MATKAP11, MAŞUKA11, OKŞAMA11, POTKAL11, TAPMAK11, ULAŞMA11, PATLAK10, TAŞMAK10, KOMUTA9, OKUTMA9, ŞALLAK9, ATOMAL8, KALOMA8, MUALLA8, MUTLAK8, MAKTUL8, OTLAMA8, OTAMAK8, OKLAMA8, ULAMAK8


ATOMAL


[sıfat] [fizik]
  • Atomlarla ilgili olan, atomik

KALOMA (Kelime Kökeni: İtalyanca caloma)


[isim] [denizcilik]
  • Demir atmış bir geminin zincirinin su içindeki bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaloma etmek (veya vermek)


MUALLA (Kelime Kökeni: Arapça muʿallā)


[sıfat] [eskimiş]
  • Yüksek, yüce

MUTLAK (Kelime Kökeni: Arapça muṭlaḳ)


[sıfat]
  • Salt

    Eskilerden üstün olmasa da onlar kadar mutlak bir roman yazmak istiyorum. - Halide Edip Adıvar

[felsefe]
  • Kendi başına var olan, hiçbir şeye bağlı olmayan, bağımsız, saltık
[zarf]
  • Kesinlikle

    Hele hükümdar liyakatsizse böyle bir murakabeye mutlak ihtiyaç vardır. - Cemil Meriç

Birleşik Kelimeler: mutlak değer, mutlak mera, mutlak nem, mutlak sıcaklık, mutlak sıfır


MAKTUL (Kelime Kökeni: Arapça maḳtūl)


[sıfat]
  • Öldürülmüş, öldürülen

Ata Sözleri ve Deyimler

  • maktul düşmek (veya olmak)


OTLAMA


[isim]
  • Otlamak işi

OTAMAK


[-i] [halk ağzında]
  • Bitkinin yaprak veya köklerini vererek hastalığı iyi etmeye çalışmak, tedavi etmek

OKLAMA


[isim]
  • Oklamak işi

ULAMAK


[-e] [-i]
  • Eklemek, katmak, ilave etmek

KOMUTA


[isim] [askerlik]
  • Askerî birliği ve onunla ilgili işleri yönetme görevi, kumanda

Ata Sözleri ve Deyimler

  • komuta etmek

Birleşik Kelimeler: emir komuta zinciri


OKUTMA


[isim]
  • Okutmak işi

    Ertesi gün onu okutmaya başlayacağını, adam edeceğini müjdeledi. - Halide Edip Adıvar


ŞALLAK


[sıfat]
  • Çıplak
[isim] [halk ağzında]
  • Giyimine özen göstermeyen kimse

Birleşik Kelimeler: şallak mallak


PATLAK


[sıfat]
  • Patlayarak açılmış, yırtık, yarık

    Patlak davul.

[isim]
  • Patlamış yer

    Karşısındakini, kalpağından ta patlakları gözüken kunduralarına kadar bir süzdü. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • patlak vermek

Birleşik Kelimeler: patlak göz


TAŞMAK


[nesnesiz]
  • Sıvı maddeler, içinde bulundukları kaba sığmayacak kadar çoğalma ve kabarma yüzünden kenarları aşmak

    Hayvanın ağzından taşan beyaz köpüklere biraz da kan karıştı. - Haldun Taner

[mecaz]
  • Öfke, sabırsızlık veya heyecan yüzünden kendini tutamamak

    Acaba bizim taşıp köpürmelerimizi pek çocukça mı bulmuştu? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


KULLAP (Kelime Kökeni: Arapça ḳullāb)


[isim] [eskimiş]
  • İplik üzerine sırma sarmaya yarar bir dolap