TOPARLAKÇA Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



TOPARLAKÇA harflerini içeren 6 harfli 22 kelime bulunuyor. 6 harfli TOPARLAKÇA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

POTLAÇ14, TOPLAÇ14, ARAPÇA13, ÇAPRAK13, PLAÇKA13, KAPORA11, PORTAL11, POTKAL11, PAROLA11, TOPRAK11, APARAT10, APALAK10, ALPAKA10, PARLAK10, PARTAL10, PATLAK10, ÇALKAR9, ÇATLAK9, KARTÇA9, TARAÇA9, TORLAK7, KARTAL6


KARTAL


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kartalgillerden, genellikle kızıl siyah tüylü, çok güçlü, yuvasını yüksek kayalıklar üzerinde kuran, iri, yırtıcı bir tür kuş (Aquila)

    Kartal yükseldi yükseldi, kıyıdaki dağların üstünde küçüle küçüle göze görünmez oldu. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: kartal ağacı, kartalgözü, sakallı kartal, balık kartalı

[isim]
  • İstanbul iline bağlı ilçelerden biri

TORLAK


[sıfat]
  • Genç, toy
[isim]
  • Derviş

ÇALKAR


[isim] [halk ağzında]
  • Tahıl tanesini yabancı nesnelerden seçmeye veya tohumlukta kullanılacak tahılı ayırmaya yarayan döner kalburlu araç, çalkağı, çalkak

ÇATLAK


[sıfat]
  • Çatlamış olan

    Çatlak bardak.

[mecaz]
  • Deli

    Çatlaksam çatlağım. Çatlak olmasam bunca adama, gözün görmediğini göstermeye kalkar mıydım? - Oktay Rifat

[isim]
  • Herhangi bir yerde uzunluğuna olan açıklık

    Bu testinin çatlağı hiçbir sızıntı göstermemişti. - Aka Gündüz

[isim]
  • Ara, aralık

    İki denizci kara bulutlar çatlağından güneş ışığının güldüğünü sandılar. - Halikarnas Balıkçısı

[isim] [mecaz]
  • Değişimin başlangıcı

    Yaşantımda çatlaklar oluşmaya başlamıştı. - Emine Işınsu

[isim] [jeoloji]
  • Yer altındaki taş kütlelerinin basınç ve gerilim dolayısıyla yer değiştirmeden çatlayıp yarılması, diyaklaz

    Esmer toprağın yüzünü saran çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu. - Tarık Buğra

[isim] [tıp]
  • Deri, mukoza, kemik veya herhangi bir organ üzerinde uzunluğuna olan açıklık, yarık, fissür

Birleşik Kelimeler: çatlak ses, çatlak zurna, kafası çatlak, kasık çatlağı


KARTÇA


[sıfat]
  • Gençliği azalmış, yaşı geçkince

TARAÇA (Kelime Kökeni: İtalyanca terrazza)


[isim]
  • Teras

    Akşamları taraçada toplanan ev halkını gizli gizli tetkik ederken dedikoducu kadınları büsbütün menfur buluyordum. - Kemal Bilbaşar

[coğrafya]
  • Seki (I)

APARAT (Kelime Kökeni: Almanca Apparat)


[isim]
  • Herhangi bir aracın çeşitli amaçlarla kullanılmasını sağlayan parçaları

APALAK


[sıfat]
  • Tombul, gürbüz, iri (bebek veya küçük çocuk)

ALPAKA (Kelime Kökeni: Fransızca alpaca)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Çift parmaklılar takımının devegiller sınıfından, Güney Amerika'da yaşayan, uzun tüylü, memeli bir hayvan (Lama glama pacos)
[isim] [kimya]
  • Alman gümüşü

PARLAK


[sıfat]
  • Parlayan, ışıldayan

    Siyah, çıplak dallarda henüz kuruyamayan su damlaları parlak, mavi birer boncuk gibi parlıyordu. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]
  • Göze çarpacak kadar başarılı

    Birinci İnönü Harbi'ni parlak bir zaferle kazandık. - Aka Gündüz

[kaba konuşmada]
  • Yüzü güzel (oğlan)

PARTAL


[sıfat]
  • Çok kullanılmaktan yıpranmış

    Vücudu eski partal esvapları içinde çarpık çurpuk eski bir değneğe dönmüştü. - Halide Edip Adıvar

[isim]
  • Abartılmış söz, yalan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • partal atmak


PATLAK


[sıfat]
  • Patlayarak açılmış, yırtık, yarık

    Patlak davul.

[isim]
  • Patlamış yer

    Karşısındakini, kalpağından ta patlakları gözüken kunduralarına kadar bir süzdü. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • patlak vermek

Birleşik Kelimeler: patlak göz


KAPORA (Kelime Kökeni: İtalyanca caparra)


[isim] [hukuk]
  • Güvenmelik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kapora vermek


PORTAL (Kelime Kökeni: İngilizce portal)


[isim] [mimarlık]
  • Ana kapı
[bilişim]
  • Kapı

POTKAL (Kelime Kökeni: İtalyanca boccale)


[isim]
  • Kaza veya başka bir olayı karadakilere bildirmek için gemilerden denize salınan, içinde mektup olan şişe