TOHUMLANMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



TOHUMLANMAK harflerini içeren 6 harfli 26 kelime bulunuyor. 6 harfli TOHUMLANMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MAHMUL13, MAHLUT12, MAHLUK12, OHLAMA12, HANTAL10, KOMUTA9, OKUTMA9, OKUNMA9, ONULMA9, OLUNMA9, ATOMAL8, KALOMA8, MUTLAK8, MAKTUL8, OTLAMA8, OTAMAK8, OKLAMA8, ONAMAK8, TONLUK8, UTANMA8, ULAMAK8, UNLAMA8, ULANMA8, ATONAL7, KATMAN7, OLANAK7


ATONAL (Kelime Kökeni: Fransızca atonal)


[sıfat] [müzik]
  • Yeni bir bestecilik çığırına göre, ton ve makam temeline bağlı kalmadan oluşturulan (beste)

KATMAN


[isim]
  • Birbiri üzerinde bulunan yassıca maddelerin her biri, tabaka
[jeoloji]
  • Altında veya üstünde olan kayaçlardan gözle veya fiziksel olarak az çok ayrılabilen, kalınlığı 1 santimetreden az olmayan tortul kayaç birimi, tabaka
[toplum bilimi]
  • Bir toplum içinde makam, şöhret, meslek vb. bakımdan ayrılan topluluklardan her biri, tabaka

Birleşik Kelimeler: katman bulut, alt katman, toplumsal katman, üst katman


OLANAK


[isim]
  • İmkân

    Olanakların, olasılıkların bir sonu bulunabilirdi belki zamanla. - Yusuf Atılgan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • olanak sağlamak (veya tanımak)


ATOMAL


[sıfat] [fizik]
  • Atomlarla ilgili olan, atomik

KALOMA (Kelime Kökeni: İtalyanca caloma)


[isim] [denizcilik]
  • Demir atmış bir geminin zincirinin su içindeki bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaloma etmek (veya vermek)


MUTLAK (Kelime Kökeni: Arapça muṭlaḳ)


[sıfat]
  • Salt

    Eskilerden üstün olmasa da onlar kadar mutlak bir roman yazmak istiyorum. - Halide Edip Adıvar

[felsefe]
  • Kendi başına var olan, hiçbir şeye bağlı olmayan, bağımsız, saltık
[zarf]
  • Kesinlikle

    Hele hükümdar liyakatsizse böyle bir murakabeye mutlak ihtiyaç vardır. - Cemil Meriç

Birleşik Kelimeler: mutlak değer, mutlak mera, mutlak nem, mutlak sıcaklık, mutlak sıfır


MAKTUL (Kelime Kökeni: Arapça maḳtūl)


[sıfat]
  • Öldürülmüş, öldürülen

Ata Sözleri ve Deyimler

  • maktul düşmek (veya olmak)


OTLAMA


[isim]
  • Otlamak işi

OTAMAK


[-i] [halk ağzında]
  • Bitkinin yaprak veya köklerini vererek hastalığı iyi etmeye çalışmak, tedavi etmek

OKLAMA


[isim]
  • Oklamak işi

ONAMAK


[-i]
  • Bir işi doğru ve uygun bulmak, tasvip etmek

TONLUK


[sıfat]
  • Belli bir ton ağırlığında olan

    Üç tonluk kamyon.


UTANMA


[isim]
  • Utanmak durumu, arlanma, teeddüp

    İradesizliğimden utanma duymamaya da alıştım. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: utanma duygusu


ULAMAK


[-e] [-i]
  • Eklemek, katmak, ilave etmek

UNLAMA


[isim]
  • Unlamak işi