TOHUMLAMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



TOHUMLAMA harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli TOHUMLAMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Tohumlama ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Tohumlama olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

HUMMA12, TOHUM12, HAMAM11, HAMUT11, MUHAT11, MUHAL11, MAHUT11, MATUH11, HAMAL10, HAMLA10, LAHUT10, MAHAL10, MATAH10, TAMAH10, AHLAT9, HALAT9, MAMUT8, MAMUL8, MALUM8, OTAMA7, TAMAM7, ULAMA7, MATLA6


MATLA (Kelime Kökeni: Arapça maṭlaʿ)


[isim] [eskimiş]
  • Gök cisimlerinin doğması
[edebiyat]
  • Divan edebiyatında kaside veya gazelin ilk beyti

OTAMA


[isim]
  • Otamak işi, tedavi

TAMAM (Kelime Kökeni: Arapça tamām)


[sıfat]
  • Bütün, tüm

    Paranın tamamını verdim.

[edat] [teklifsiz konuşmada]
  • Evet
[ünlem]
  • Beğenilmeyen bir iş veya öneri karşısında söylenen bir söz

    Tamam, başka işimiz kalmadı da şimdi onunla mı uğraşacağız!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tamam bulmak
  • tamam gelmek
  • tamam mı?
  • tamam olmak

Birleşik Kelimeler: tamamı tamamına


ULAMA


[isim]
  • Ulamak işi
[dil bilgisi]
  • Konuşmada art arda gelen kelimelerden birincisinin sonundaki ünsüzün, ikincisinin başındaki ünlüye ses bakımından bir hece oluşturacak biçimde bağlanarak söylenmesi, bağlama: Ayırt etmek, tertip etmek, art arda gibi
[sıfat]
  • Ulanmış

MAMUT (Kelime Kökeni: Fransızca mammouth)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Filgillerden, dördüncü zamanda Avrupa ve Asya'da yaşamış olan, şimdi ancak fosili bulunan iri, kıllı bir hayvan (Elephas primigenius)

MAMUL (Kelime Kökeni: Arapça maʿmūl)


[sıfat]
  • Yapılmış, işlenmiş, imal edilmiş (eşya, yiyecek)

Birleşik Kelimeler: yarı mamul


MALUM (Kelime Kökeni: Arapça maʿlūm)


[sıfat]
  • Bilinen, belli(II)

    Balkan Harbi'nin fecaatlerinden sonraki hadiseler de malumunuzdur. - Etem İzzet Benice

[mecaz]
  • Herkesçe bilinen ancak dile getirilemeyen

    Malum kişi. Malum çevre.

[zarf]
  • Bilindiği üzere, bilindiği gibi, kuşkusuz
[isim] [dil bilgisi]
  • Etken, meçhul karşıtı
[eskimiş] [matematik]
  • Bilinen

Ata Sözleri ve Deyimler

  • malum değil
  • malum olmak
  • malumu ilam etmek
  • malum ya!


AHLAT (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [bitki bilimi]
  • Gülgillerden, kendi kendine yetişen, üzerine armut aşılanan ağaç, yaban armudu, dağ armudu (Pirus piraster)
[bitki bilimi]
  • Bu ağacın, armuda benzeyen, iyice olgunlaştıktan sonra yenilebilen yemişi
[argo]
  • Kaba adam, yol iz bilmez kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ahlatın iyisini (dağda) ayılar yer

[isim] [eskimiş]
  • Bir karışım içindeki parçalar, ögeler
[fizyoloji]
  • Beden yapısının temelini oluşturan ögeler

Birleşik Kelimeler: ahlatıerbaa

[isim]
  • Bitlis iline bağlı ilçelerden biri

HALAT (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Pamuk, kenevir, Hindistan cevizi gibi bitkisel liflerin veya çelik tellerin sarılmasıyla oluşan kolların bir arada bükülmesiyle elde edilen kalın ip

Birleşik Kelimeler: halat çekme, halat fitili, halat ızgarası, halat tamburu, çelik halat, hamhalat, tel halat, açmaz halatı, baş halatı, çekme halatı, varagele halatı


HAMAL (Kelime Kökeni: Arapça ḥammāl)


[isim]
  • Taşıyıcı

    Arkasındaki hamalların sırtında meşin torbalar içinde züyuf akçe. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hamala semeri yük olmaz

Birleşik Kelimeler: hamalbaşı, hamal camal, hamal semeri, hamal sırığı, sırık hamalı


HAMLA (Kelime Kökeni: Arapça ḥamle)


[isim] [denizcilik]
  • Küreklerin bir kez suya daldırılıp çıkarılması

LAHUT (Kelime Kökeni: Arapça lāhūt)


[sıfat]
  • Kutsal

    Dünya senin bu lahut avazeni duymadıktan sonra kimin sesini dinler, kime kulak asar? - Samiha Ayverdi

[isim] [eskimiş] [din bilgisi]
  • Tanrı âlemi

MAHAL (Kelime Kökeni: Arapça maḥall)


[isim]
  • Yöre (I)

    Binaenaleyh, bu koruma tedbiri pazarda değil kesiş mahallinde yapılır. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mahal kalmamak
  • mahal vermek
  • mahal yok

Birleşik Kelimeler: meskûn mahal, şoför mahalli


MATAH (Kelime Kökeni: Arapça metāʿ)


[isim] [alay yollu]
  • İnsan, mal, eşya vb. için küçümseme yollu bir söz

    Kadının çantası da matah bir şey değil zaten. - Çetin Altan


TAMAH (Kelime Kökeni: Arapça ṭamaʿ)


[isim]
  • Açgözlülük

    Kalpler soğuk, gözler tamah ve ihtiras ile yanıyor. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tamah etmek