TİMÜS harflerinden oluşan 18 kelime bulunuyor. TİMÜS kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Timüs kelimesinin anlamı nedir? İçinde timüs olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
5 Harfli Kelimeler
TİMÜS9
4 Harfli Kelimeler
SÜİT7, ÜMİT7
3 Harfli Kelimeler
SÜT6, TÜM6, ÜST6, MİS5, SİM5, MİT4, SİT4, TİM4
2 Harfli Kelimeler
ÜS5, İM3, İS3, Mİ3, Sİ3, İT2, Tİ2
İT
[isim]
[hakaret yollu]
Ata Sözleri ve Deyimler
- it ağzını kemik tutar
- it değmekle deniz pis olmaz
- it derisinden post olmaz
- it dişi domuz derisi
- ite atsan yemez
- ite ot, ata et vermek
- it gibi çalışmak
- iti an, taşı eline al (veya çomağı hazırla)
- iti ite kırdırmak
- itin ahmağı baklavadan pay umar
- itin götüne (veya kıçına) sokmak
- itin kuyruğunda
- iti öldürene sürütürler
- it ite (buyurur), it de kuyruğuna
- it iti ısırmaz
- it izi at izine karışmak
- it kağnı gölgesinde yürür de kendi gölgesi sanırmış
- itle çuvala girilmez
- itle dalaşmaktan çalıyı dolaşmak yeğdir
- it ölüsü gibi
- it sürü, para kazan
- it sürüsü kadar
- it ulur, birbirini bulur
- it ürür, kervan yürür
Birleşik Kelimeler: itayağı, itboğan, itburnu, it canlı, it dalaşı, itdirseği, it elli, it hıyarı, it kopuk, itkuyruğu, itoğluit, it üzümü, ekin iti
Tİ
[isim] [askerlik]
-
Bir tören sırasında, askerleri bir araya toplamak, törenin başladığını bildirmek vb. amaçlarla çalınan borazanın çıkardığı tiz ses
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: ti borusu, ti işareti
[kimya]
-
Titan elementinin simgesi
İM
[isim]
Birleşik Kelimeler: im bilimi, çizgi im, kesme imi
İS
[isim]
[halk ağzında]
Ata Sözleri ve Deyimler
- ise tutmak
- isin yanına varan is, misin yanına varan mis kokar
Mİ
(Kelime Kökeni: İtalyanca mi)
[isim] [müzik]
-
Gam dizisinde re ile fa arasındaki ses ve bu sesi gösteren nota işareti
Sİ
(Kelime Kökeni: İtalyanca si)
[isim] [müzik]
-
Gam dizisinde la ile do arasındaki ses
[kimya]
-
Silisyum elementinin simgesi
MİT
(Kelime Kökeni: Fransızca mythe)
[isim]
-
Geleneksel olarak yayılan veya toplumun hayal gücü etkisiyle biçim değiştiren alegorik bir anlatımı olan halk hikâyesi, mitos
[mecaz]
-
Efsaneleşen kavram veya kişi
SİT
(Kelime Kökeni: Fransızca site)
[isim]
-
Tarih öncesinden günümüze kadar değişik çağların ve uygarlıkların kültür değerlerini temsil eden eser veya kalıntı
Birleşik Kelimeler: sit alanı
TİM
(Kelime Kökeni: İngilizce team)
[isim] [askerlik]
Birleşik Kelimeler: vurucu tim
MİS
(Kelime Kökeni: Arapça misk)
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: mis sabunu, mis üzümü
[isim]
SİM
(Kelime Kökeni: Farsça sīm)
[isim] [eskimiş]
[sıfat]
[isim] [halk ağzında]
ÜS
(Kelime Kökeni: Arapça uss)
[isim] [matematik]
-
Bir kuvvete yükseltilmiş bir sayının üzerine yazılan ve kaçıncı kuvvete yükseltildiğini gösteren sayı: 53 anlatımında 3 rakamı üstür, 5 ise tabandır
[isim] [eskimiş]
[askerlik]
Birleşik Kelimeler: merkez üs, deniz üssü, hava üssü, uzay üssü
SÜT
[isim]
-
Kadınların ve memeli dişi hayvanların yavrularını besledikleri, memelerinden gelen, besin değeri yüksek beyaz sıvı
[bitki bilimi]
-
Bazı bitkilerin türlü organlarında bulunan beyaz renkte öz su
[argo]
Ata Sözleri ve Deyimler
- süt çalmak
- süt çekmek
- süt dökmüş kedi gibi
- süt dökmüş kediye dönmek
- süt gibi
- sütten ağzı yanan yoğurdu (veya ayranı) üfleyerek yer (veya içer)
- sütten ağzı yanmak
- sütten çıkmış ak kaşık gibi olmak
- sütten kesilmek
- sütten kesmek
- sütüne havale etmek
- sütüne kalmak
- süt vermek
Birleşik Kelimeler: sütağacı, sütana, sütanne, süt asidi, sütbaba, süt beyaz, süt çocuğu, süt çorbası, süt danası, süt dişi, süthane, süt ineği, süt izni, süt kardeşi, süt kırı, sütkız, süt kuzusu, sütliman, süt mavisi, sütnine, sütoğul, süt otu, sütölçer, süt şekeri, süt taşı, süt tozu, sütü bozuk, arı sütü, aslansütü, balık sütü, bitki sütü, güneş sütü, kireçsütü, kuş sütü, soya sütü
TÜM
[isim]
[sıfat]
-
Yarım olmayan, bütün, eksiksiz
Birleşik Kelimeler: tümamiral, tüm başkalaşma, tüm başlılar, tümgeneral, tüm kirpikliler, tüm sayı, tüm tanrıcı, tümevarım
[isim] [halk ağzında]
ÜST
[isim]
-
Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, üzeri, fevk, alt karşıtı
Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor.
- Halide Edip Adıvar
[sıfat]
[sıfat]
[sıfat]
Ata Sözleri ve Deyimler
- üst başı
- üst çıkmak (veya gelmek)
- üste çıkmak
- üstten bakmak
- üstü kalsın
- üstüme (veya üstümüze veya üstünüze) sağlık (veya iyilik sağlık veya şifalar)
- üstünde durmak
- üstünde hakkı olmak
- üstünde kalmak
- üstündeki üstünde, başındaki başında
- üstünden (şu kadar zaman) geçmek
- üstünden akmak
- üstünden atmak
- üstünden dökülmek
- üstünden geçmek
- üstünden geçmek
- üstünden kibarlık akmak
- üstünden silindir gibi geçmek
- üstüne alınmak
- üstüne almak
- üstüne atmak
- üstüne basmak
- üstüne bir bardak (soğuk) su içmek
- üstüne bir iki güneş doğmak
- üstüne çekmek
- üstüne çullanmak
- üstüne düşmek
- üstüne fenalık gelmek
- üstüne geçirmek
- üstüne gelmek
- üstüne gitmek
- üstüne gül koklamamak
- üstüne güneş doğmamak
- üstüne kalmak
- üstüne kapanmak
- üstüne koymak
- üstüne kuma gelmek
- üstüne kuş kondurmak
- üstüne olmamak
- üstüne oturmak
- üstüne ölü toprağı serpilmiş gibi
- üstüne perde çekmek
- üstüne sevmek
- üstüne titremek
- üstüne toz kondurmamak
- üstüne tuz biber ekmek
- üstüne üstüne gitmek
- üstüne varmak
- üstüne vazife olmamak
- üstüne yaptırmak
- üstüne yatmak
- üstüne yıkılmak
- üstüne yıkmak
- üstüne yok
- üstüne yüklenmek
- üstüne yürümek
- üstünü görmek
- üstünüze afiyet (veya sağlık)
Birleşik Kelimeler: üst alize, üst baş, üst bitken, üstçavuş, üst çene, üst deri, üst diş, üst dudak, üst geçiş, üst geçit, üst güverte, üst insan, üst kat, üst katman, üst kurul, üst küme, üst perdeden, üst sınıf, üstsubay, üst tabaka, üst tarafı, üst üste, üstyapı, üstü kapalı, altüst, akşamüstü, altı üstü, arkaüstü, ayaküstü, başüstü, bayramüstü, bireyüstü, böbrek üstü bezi, deneyüstü, dizüstü, diz üstü, doğaüstü, duyuüstü, gerçeküstü, ikindiüstü, insanüstü, kalburüstü, kıçüstü, köprü üstü, lisansüstü eğitim, masaüstü, normalüstü, olağanüstü, öğleüstü, partilerüstü, rüzgârüstü, set üstü ocak, sırtüstü, suçüstü, tabiatüstü, tepe üstü, tepeüstü, yaşamüstü, yer üstü, yolüstü, yüzüstü, dumanı üstünde, buğusu üstünde, başüstüne