TEŞEHHÜT ile Oluşan Kelimeler (TEŞEHHÜT Kelime Türetme)



TEŞEHHÜT harflerinden oluşan 11 kelime bulunuyor. TEŞEHHÜT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Teşehhüt kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

TEŞEHHÜT21

4 Harfli Kelimeler

TEŞT7, ETÜT6

3 Harfli Kelimeler

TÜH9, ŞET6

2 Harfli Kelimeler

EH6, HE6, EŞ5, ŞE5, ET2, TE2


ET


[isim]
  • İnsanlarda, hayvanlarda deri ile kemik arasındaki kas ve yağdan oluşan tabaka

    Bu koyunda hiç et yok, pek zayıf.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • et bağlamak
  • ete kemiğe dönüştürmek (veya büründürmek)
  • eti budu yerinde (veya etine dolgun)
  • eti kemiği
  • eti kemiğine yapışmak
  • etinden et koparmak (veya kesmek)
  • eti ne budu ne?
  • eti senin, kemiği benim
  • et kanlı gerek, yiğit canlı
  • et kokarsa tuzlanır, ya tuz kokarsa ne yapılır?
  • etle tırnak arasına girilmez
  • etle tırnak gibi
  • et ne kadar arık olsa üstüne ekmek yaraşır
  • etten duvar örmek
  • etten önce çömleğe düşmek
  • et tırnak olmak
  • et tırnaktan ayrılmaz
  • et tutmak

Birleşik Kelimeler: et beni, et kafalı, et kesimi, et kırımı, et lokması, etobur, et sığırı, et sineği, et sotesi, et suyu, et şeftalisi, et tavuğu, et toprak, et unu, etyaran, etyemez, beyaz et, kaba et, kara et, kırmızı et, lop et, kül rengi et sineği, balıketi, balık eti, dana eti, diş eti, diş eti ünsüzü, göğüs eti, koyun eti, kurban eti, kuzu eti, sığır eti, soya eti, tavşan eti, tavuk eti, balıketinde


TE


[isim]
  • Sıhhi tesisatta su borusunu üç yönlü kullanabilme durumuna getiren parça
[kimya]
  • Tellür elementinin simgesi


[isim]
  • Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzeri

    Çorabın öbür eşini yerden almak için sol ayağını uzatıyordun. - Ömer Seyfettin

[halk ağzında]
  • Kuma, ortak
[halk ağzında]
  • Arkadaş
[halk ağzında]
  • Döl eşi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eşi benzeri (veya manendi veya menendi) olmamak (veya bulunmamak veya yok)
  • eş tutmak

Birleşik Kelimeler: eş adlı, eş anlam, eş anlı, eş bacaklılar, eş basınç, eş başkan, eş biçim, eş cinsel, eş değer, eş deprem, eş dost, eş eksenli, eş güdüm, eş kanatlı, eşkenar, eş koşma, eş merkezli, eş ölçüm, eş sesli, eş sıcak, eş yapı, eş yapım, eş yükselti, eş zaman, döl eşi


ŞE



ETÜT (Kelime Kökeni: Fransızca étude)


[isim]
  • Herhangi bir konuda yapılan inceleme, araştırma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etüt etmek

Birleşik Kelimeler: etüt odası


ŞET (Kelime Kökeni: Arapça şedd)


[isim] [eskimiş]
  • Sıkarak bağlama, sıkma
[müzik]
  • Klasik Türk müziğinde bir makamı kendi perdelerinden daha tiz veya pes perdelerde çalma işi

EH


[ünlem]
  • `Olur, peki veya fena değil` anlamlarında kullanılan bir söz

    Eh! Bize gerekli olan da o; bütçemizi doğrultur, pansiyoner olmaktan vazgeçeriz. - Attila İlhan


HE


[edat] [halk ağzında]
  • Evet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • he demek

[kimya]
  • Helyum elementinin simgesi

TEŞT (Kelime Kökeni: Farsça ṭaşt)


[isim] [halk ağzında]
  • Çamaşır leğeni

TÜH


[ünlem]
  • `Vah vah` anlamında pişmanlık bildiren bir seslenme sözü, tü

Birleşik Kelimeler: tüh tüh


TEŞEHHÜT (Kelime Kökeni: Arapça teşehhud)


[isim] [din bilgisi]
  • Namazda oturarak `ettehiyyatü` duasını okuma

Birleşik Kelimeler: teşehhüt miktarı