TEZGAHLAMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



TEZGAHLAMAK harflerini içeren 6 harfli 22 kelime bulunuyor. 6 harfli TEZGAHLAMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

TEZGAH17, EGZAMA14, MAZGAL14, ZAHMET14, HAKEZA13, HALAZA13, AHLAMA11, METHAL11, MALAGA11, AZAMET10, AZALMA10, GALETA10, LAKTAZ9, TAKAZA9, ATLAMA7, ATAMAK7, AKAMET7, AMETAL7, AKLAMA7, ALAMET7, MAKTEL7, MAKALE7


ATLAMA


[isim]
  • Atlamak işi

    Acemiliğimi görünce beni atlamaya, oynatmaya kalktılar. - Reşat Nuri Güntekin

[spor]
  • Bu biçimde en uzağa atlamak veya en yükseği aşmak amacıyla yarışılan atletizm dalı

Birleşik Kelimeler: atlama beygiri, atlama çizgisi, atlama tahtası, atlama taşı, sırıkla atlama, uzun atlama, üç adım atlama, yüksek atlama, kaplan atlaması


ATAMAK


[-e] [-i]
  • Birini bir göreve getirmek, tayin etmek

Birleşik Kelimeler: açıktan atamak, asaleten atamak, vekâleten atamak


AKAMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāmet)


[isim] [eskimiş]
  • Kısırlık, verimsizlik
[mecaz]
  • Başarısızlık, sonuçsuzluk

    Bu mücadeleden ruhumun yorgun düştüğünü, akamete mahkûm kaldığını görüyorum. - Hüseyin Cahit Yalçın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akamete uğramak


AMETAL (Kelime Kökeni: Fransızca amétale)


[isim] [kimya]
  • Metal olmayan element

    Klor, fosfor, oksijen ametaldir.


AKLAMA


[isim]
  • Aklamak işi, ibra

Birleşik Kelimeler: aklama belgesi


ALAMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāmet)


[isim]
  • Belirti, işaret, iz, nişan

    İnsanlığın belli bir sonuca yöneldiğini gösterir hiçbir alamet yok. - Cemil Meriç

[mecaz]
  • Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne

Birleşik Kelimeler: alametifarika, kıyamet alameti


MAKTEL (Kelime Kökeni: Arapça maḳtel)


[isim] [eskimiş]
  • Cinayet işlenen yer

MAKALE (Kelime Kökeni: Arapça maḳāle)


[isim]
  • Bilim, fen konularıyla siyasal, ekonomik ve toplumsal konuları açıklayıcı veya yorumlayıcı niteliği olan gazete veya dergi yazısı

Birleşik Kelimeler: başmakale


LAKTAZ (Kelime Kökeni: Fransızca lactase)


[isim] [kimya]
  • Süt şekerini üzüm şekerine çeviren bir bağırsak enzimi

TAKAZA (Kelime Kökeni: Arapça taḳāżā)


[isim] [eskimiş]
  • Azarlama, başa kakma

    Acaba, bütün bu söylediklerinin altında bir takaza da var mı diye iyice tartıyorum, yok gibi. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takaza etmek


AZAMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿaẓamet)


[isim]
  • Ululuk, büyüklük

Ata Sözleri ve Deyimler

  • azamet satmak


AZALMA


[isim]
  • Azalmak işi, eksilme, tenakus

    Şu hayatta azalması gerektiğini öğrendiği an inadına çoğalan, cabadan doğuran bir şey varsa o da evhamdır. - Elif Şafak


GALETA (Kelime Kökeni: İtalyanca galletta)


[isim]
  • Fırında pişirilerek kurutulmuş yuvarlak ve uzun peksimet

Birleşik Kelimeler: galeta unu


AHLAMA


[isim]
  • Ahlamak işi

METHAL (Kelime Kökeni: Arapça medḫal)


[isim] [eskimiş]
  • Bir yapının giriş yeri, giriş

    Methalin solundaki ocaklı bir salon mahkemelik ederdi. - Falih Rıfkı Atay

[edebiyat]
  • Giriş
[müzik]
  • Giriş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • methali olmak