TERASLANMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



TERASLANMAK harflerini içeren 7 harfli 45 kelime bulunuyor. 7 harfli TERASLANMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AKSATMA9, KLASMAN9, MASTARA9, MASKARA9, SALNAME9, SAKLAMA9, SAKAMET9, TASLAMA9, ARANMAK8, ARATMAK8, ARLANMA8, ANLAMAK8, ANLATMA8, ATANMAK8, ATLAMAK8, ATLANMA8, ALMANAK8, AKLANMA8, AKTARMA8, ALARMAK8, KANLAMA8, KANASTA8, KANATMA8, KARASAL8, KARAMAN8, KALAMAR8, KARLAMA8, KATLAMA8, LAMEKAN8, MARANTA8, MALKARA8, MAKARNA8, NARTEKS8, SANTRAL8, TANLAMA8, TARANMA8, TARAMAK8, ALKARNA7, ALAKART7, KLARNET7, KANALET7, KARTELA7, LATERNA7, NALEKAR7, NAKARAT7


ALKARNA (Kelime Kökeni: İtalyanca argagna)


[isim] [denizcilik]
  • İstiridye, midye, tarak vb. kabuklu hayvanları avlamak için deniz dibini taramakta kullanılan, ağız kısmı demirden bir ağ

ALAKART (Kelime Kökeni: Fransızca à la carte)


[isim]
  • Seçmeli yemek, tabildot karşıtı

KLARNET (Kelime Kökeni: Fransızca clarinette)


[isim] [müzik]
  • Tahtadan, metal perdeli, orkestrada önemli yeri olan bir üflemeli çalgı

    Önce klarnetle ezgisini çalar, arkasından gür bariton sesiyle bir dörtlük söylerdi. - Cahit Külebi

Birleşik Kelimeler: basklarnet


KANALET (Kelime Kökeni: Fransızca canalette)


[isim]
  • Küçük kanal

KARTELA (Kelime Kökeni: İtalyanca cartella)


[isim]
  • Tombala vb. oyunlarda sayıların yazılı olduğu kart
[tiyatro]
  • Tuluat tiyatrosunun kapısına asılan tabela

LATERNA (Kelime Kökeni: İtalyanca lanterna)


[isim] [müzik]
  • Kolu çevrilerek çalınan, sandık biçiminde bir org türü

    Apaşlardan biri laternayı çalıyor. - Necip Fazıl Kısakürek


NALEKÂR (Kelime Kökeni: Farsça nālekār)


[sıfat] [eskimiş]
  • İnleyen, iniltili

    İçlerinden biri de ince, hazin, nalekâr bir sesle yavaş yavaş Kur'an okuyordu. - Memduh Şevket Esendal


NAKARAT (Kelime Kökeni: Arapça naḳarāt)


[isim] [müzik]
  • Bir şarkıda her kıtadan sonra tekrarlanan ve bestesi değişmeyen parça, kavuştak

    Şirket vapurları, bir şarkının nakaratı gibi ikide bir geçerlerdi. - Abdülhak Şinasi Hisar

[mecaz]
  • Çok sık tekrarlanan, bundan dolayı bıkkınlık vererek önemini yitiren söz

    Bir yandan da Necla 'Ay yoruldu, ay hastalanacak, ay ölecek' diye eski nakaratına devam ediyor. - Haldun Taner

[edebiyat]
  • Bir şiirin içinde iki veya daha çok kez tekrarlanan bölüm

ARANMAK


[nesnesiz]
  • Arama işine konu olmak

    Ertesi günü uygun pansiyon aranacaktı. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aranıp taranmak


ARATMAK


[-e] [-i]
  • Arama işini bir başkasına yaptırmak
[mecaz]
  • Özletmek

    Bana senden ayrı kaldığım günleri aratıyorsun. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aratmamak


ARLANMA


[isim]
  • Utanma

ANLAMAK


[-i]
  • Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak

    Yıldızın hemen altında, namluya benzer bir başka şekil var, bunun bir tabanca olduğunu anlamakta gecikmiyorum. - Ahmet Ümit

[-den]
  • Bir şey hakkında bilgisi bulunmak

    Hele bir de denizcilikten anlamıyorsanız su üstünde bahadırlık göstermek yerine beceriksizlik göstereceksiniz demektir. - İsmet Özel

[nesnesiz] [-den]
  • Yarar sağlamak

    Bu ilaçtan hiçbir şey anlamadım.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anladımsa arap olayım
  • anlarsın ya!
  • anlayalım!
  • anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az
  • anlayıp dinlemek


ANLATMA


[isim]
  • Anlatmak işi, ifham, ilam, tefhim

    Biz gücümüz yettiğince ve gönlümüzün isteğince sizi anlatmaya çalıştık. - Ahmet Kabaklı


ATANMAK


[-e]
  • Bir göreve getirilmek, tayin edilmek

    Doğu'ya atanan bir arkadaşları hakkında konuştuklarını işitiyorum yanlarından geçerken. - Ahmet Ümit

Birleşik Kelimeler: açıktan atanmak, asaleten atanmak, vekâleten atanmak


ATLAMAK


[-den]
  • Bir engeli sıçrayarak veya fırlayarak aşmak

    Duvardan atlamak. Hendekten atlamak.

[-e] [-den]
  • Yüksek bir yerden alçak bir yere, ayaküstü gelecek bir biçimde kendini bırakmak

    Çukura atlamak.

[-e]
  • Binmek

    Atlasam bir vapura, şehre insem diyorum. - Sait Faik Abasıyanık

[-i]
  • Basında haberi zamanında verememek veya diğer gazetelerden öğrenmek
[-i]
  • Okuma, yazı yazma, sayı sayma vb. işlerde bazı bölümleri üstünkörü geçmek
[-i]
  • Sınıfı okumadan geçmek

    Birinci sınıfı atladı.

[mecaz] [-de]
  • Yanılmak, aldanmak
[mecaz]
  • Bir işe sonucunu düşünmeden hemen girişmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atladı geçti Genç Osman!

Birleşik Kelimeler: atlaya zıplaya