TERÖRCÜ ile Oluşan Kelimeler (TERÖRCÜ Kelime Türetme)



TERÖRCÜ harflerinden oluşan 23 kelime bulunuyor. TERÖRCÜ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Terörcü kelimesinin anlamı nedir? Terörcü ile başlayan kelimeler. İçinde terörcü olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

7 Harfli Kelimeler

TERÖRCÜ18

5 Harfli Kelimeler

TERÖR11, ÜCRET10, CÜRET10

4 Harfli Kelimeler

ÖRTÜ12, ÖTRE10, TÖRE10, TÜRE6

3 Harfli Kelimeler

ÖCÜ14, ÖRÜ11, ÖTE9, TÖR9, CER6, CET6, TÜR5, ÜRE5, RET3, TER3

2 Harfli Kelimeler

CE5, ER2, ET2, RE2, TE2


ER


[isim]
  • Erkek

    Noksansız bir çeyiz ve düğünle iyi bir ere verilen Zeynep'in hissesi ayrılmıştır. - Tarık Buğra

[mecaz]
  • İşini iyi bilen, yetenekli kimse

    Sanat eri çalışır, bir eser kor ortaya, onun güzel olduğuna inanır, o güzelliği herkesin anlamasını, kavramasını ister. - Nurullah Ataç

[sıfat] [mecaz]
  • Kahraman, yiğit
[askerlik]
  • Rütbesiz asker, nefer

    Düşman erleri arasında Fransızlar da vardır. - Salâh Birsel

[halk ağzında]
  • Koca

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ere gitmek (veya varmak)
  • ere vermek
  • erim er olsun da yerim çalı dibi olsun
  • erine göre bağla başını, tencerene göre kaynat aşını
  • er kocar, gönül kocamaz
  • er lokması er kursağında kalmaz
  • er olan ekmeğini taştan çıkarır
  • er oyunu üçe kadar

Birleşik Kelimeler: erbaş, er bezi, erdişi, er ekmeği, er kişi, er meydanı, er suyu, acemi er, komando er, tam er, avcı eri, emir eri, gönül eri, hizmet eri, iş eri, sanat eri, yazın eri

[zarf] [halk ağzında]
  • Erken

    Er sabah kalktım ki sular çağlıyor - Halk türküsü

Birleşik Kelimeler: er ekmeği, er geç

[kimya]
  • Erbiyum elementinin simgesi

ET


[isim]
  • İnsanlarda, hayvanlarda deri ile kemik arasındaki kas ve yağdan oluşan tabaka

    Bu koyunda hiç et yok, pek zayıf.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • et bağlamak
  • ete kemiğe dönüştürmek (veya büründürmek)
  • eti budu yerinde (veya etine dolgun)
  • eti kemiği
  • eti kemiğine yapışmak
  • etinden et koparmak (veya kesmek)
  • eti ne budu ne?
  • eti senin, kemiği benim
  • et kanlı gerek, yiğit canlı
  • et kokarsa tuzlanır, ya tuz kokarsa ne yapılır?
  • etle tırnak arasına girilmez
  • etle tırnak gibi
  • et ne kadar arık olsa üstüne ekmek yaraşır
  • etten duvar örmek
  • etten önce çömleğe düşmek
  • et tırnak olmak
  • et tırnaktan ayrılmaz
  • et tutmak

Birleşik Kelimeler: et beni, et kafalı, et kesimi, et kırımı, et lokması, etobur, et sığırı, et sineği, et sotesi, et suyu, et şeftalisi, et tavuğu, et toprak, et unu, etyaran, etyemez, beyaz et, kaba et, kara et, kırmızı et, lop et, kül rengi et sineği, balıketi, balık eti, dana eti, diş eti, diş eti ünsüzü, göğüs eti, koyun eti, kurban eti, kuzu eti, sığır eti, soya eti, tavşan eti, tavuk eti, balıketinde


RE


[isim] [müzik]
  • Gam (II) dizisinde do ile mi arasındaki ses
[kimya]
  • Renyum elementinin simgesi

TE


[isim]
  • Sıhhi tesisatta su borusunu üç yönlü kullanabilme durumuna getiren parça
[kimya]
  • Tellür elementinin simgesi

RET (Kelime Kökeni: Arapça redd)


[isim]
  • Uygun bulmama, geri çevirme, kabul etmeme

    Dostundan ve ötekilerden kuvvetli bir ret bekliyordu. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: reddedilmek, reddetmek, reddeylemek, reddihâkim, reddimiras, reddolunmak


TER


[isim]
  • Derinin gözeneklerinden sızan, kendine özgü bir kokusu olan, yapışkan, renksiz, tuzlu sıvı, arak (I)

    O kadar sırsıklam ter içinde idi ki cesaret edemedi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ter alıştırmak
  • ter atmak
  • ter basmak
  • ter boşanmak
  • ter dökmek
  • tere batmak
  • terini soğutmak

Birleşik Kelimeler: ter bezi, alın teri, ayak teri, ecel teri


TÜR


[isim]
  • Çeşit, cins

    Yazı türleri.

[biyoloji]
  • Ortak özellikleri olan bireylerin tamamı, cinslerin ayrıldığı bölüm, janr

    Aslan ve insan türleri.

[felsefe]
  • Kendi içinde bir birim olan ve üzerinde cins kavramının bulunduğu mantıksal kavram

    Parça bütünün, cins türün yerine geçti mi daralma olur. Hayvan canlı varlık karşısında türdür, aslan karşısında cinstir.

[sıfat]
  • Türlü

    Bu tür davranışlar iyi değildir.

Birleşik Kelimeler: alt tür, kelime türü, nazım türü, sözcük türü


ÜRE (Kelime Kökeni: Fransızca urée)


[isim] [kimya]
  • Azotlu besinlerin vücutta yanmasıyla oluşan, erimiş bir durumda idrarla dışarı atılan azotlu madde

CE


[ünlem]
  • Kucak çocuklarını, bebekleri eğlendirmek için çıkarılan ses

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ce demeye mi geldin?

[kimya]
  • Seryum elementinin simgesi

TÜRE


[isim]
  • Adalet

CER (Kelime Kökeni: Arapça cerr)


[isim] [eskimiş]
  • Çekme, sürükleyerek götürme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • cerre çıkmak

Birleşik Kelimeler: cer hocası


CET (Kelime Kökeni: Arapça cedd)


[isim]
  • Dede, büyükbaba, ata

    Nice yıl, cetlerimiz kökleşerek bir yerde, manevi varlığının resmini çizmiş havaya. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ceddine (veya yedi ceddine) lanet
  • ceddine rahmet

Birleşik Kelimeler: cetbecet


ÖTE


[isim]
  • Konuşanın temel olarak aldığı bir şeyden daha uzak olan yer veya şey, mavera, beri karşıtı

    Köşklerin biraz ötesinde köy kulübelerine benzer derme çatma evler görülürdü. - Ruşen Eşref Ünaydın

[sıfat]
  • Bulunulan yere göre karşı yanda olan

    Evimizin bir yanı bahçe, öte yanı sokaktı. - Memduh Şevket Esendal

[sıfat]
  • Daha fazla, çok

    Güzel olduğu pek iddia edilmezdi ama güzellikten de öte güçlü bir çekiciliği vardı. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ötesi var mı?
  • ötesi yok

Birleşik Kelimeler: öteberi, öte gün, öte yandan, ötede beride, öteden beri, öteden beriden, ötesi berisi, ötesinde berisinde, öteye beriye, öteyi beriyi, enöte, günöte, yeröte, doğaötesi, fizikötesi, kızılötesi, morötesi, ruhötesi, ulusötesi


TÖR


[isim] [eskimiş]
  • Başköşe

ÜCRET (Kelime Kökeni: Arapça ucret)


[isim] [ekonomi]
  • İş gücünün karşılığı olan para veya mal

    Ücret hizmet mukabilidir. Ne yapıyorsun ki sana para verelim? - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: asgari ücret, cari ücret, çıplak ücret, dolgun ücret, net ücret, giriş ücreti, vekâlet ücreti