TENEFFÜSHANE harflerini içeren 4 harfli 26 kelime bulunuyor. 4 harfli TENEFFÜSHANE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ESEF11,
SEFA11,
AFET10,
FENT10,
FENA10,
NEFT10,
TEFE10,
SAHN9,
ATEH8,
HANE8,
ANÜS7,
SÜET7,
SÜNE7,
ÜSTE7,
ESEN5,
ESNA5,
ENSE5,
STEN5,
SENA5,
SENE5,
SENT5,
ANNE4,
ETEN4,
NENE4,
NANE4,
TANE4
ANNE
[isim]
-
Çocuğu olan kadın, ana, valide, kocakarı, mader, nene, aba
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: anneanne, babaanne, büyükanne, cicianne, hanımanne, sütanne, üvey anne
ETEN
[isim] [halk ağzında]
NENE
[isim]
[eskimiş]
NANE
(Kelime Kökeni: Arapça naʿnaʿ)
[isim] [bitki bilimi]
-
Ballıbabagillerden, yaprakları sapsız, çiçekleri beyaz veya menekşe renginde, güzel kokulu, yaprakları baharat olarak kullanılan, çok yıllık ve otsu bir kültür bitkisi (Mentha piperita)
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: nanemolla, nane ruhu, nane suyu, nane şekeri, bahçe nanesi, dağ nanesi, kedi nanesi, su nanesi, taş nanesi, yaban nanesi
TANE
(Kelime Kökeni: Farsça dāne)
[isim]
-
Herhangi bir sayıda olan şey, adet
[bitki bilimi]
-
Çekirdekli küçük meyve
Üzüm tanesi. Nar tanesi.
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: tane tane, bir tane, buğdaysı tane
ESEN
[sıfat]
-
Ruhsal ve bedensel olarak sağlıklı, sıhhatli, salim
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: sağ esen
ESNA
(Kelime Kökeni: Arapça es̱nāʾ)
[isim]
ENSE
[isim] [anatomi]
Ata Sözleri ve Deyimler
- ense kulak yerinde olmak
- ensesinde boza pişirmek
- ensesine binmek
- ensesine yapışmak
- ense yapmak
- enseyi karartmak
Birleşik Kelimeler: ense çukuru, ense kökü, ensesi kalın, elense
STEN
(Kelime Kökeni: İngilizce Sten)
[isim] [askerlik]
-
Çapı 9 milimetre olan, İngiliz yapısı, hafif, kullanışı kolay bir tür makineli tüfek
[isim] [fizik]
-
Bir tonluk bir kütleye bir saniyede 1 metre hız artışı veren kuvvet ölçü birimi
SENA
(Kelime Kökeni: Arapça s̱enā)
[isim] [eskimiş]
Birleşik Kelimeler: hamdüsena, methüsena
SENE
(Kelime Kökeni: Arapça sene)
[isim]
Birleşik Kelimeler: seneidevriye, seneikebise, sittinsene, yeni sene
SENT
(Kelime Kökeni: İngilizce cent)
[isim]
-
Doların yüzde biri değerinde para birimi
ANÜS
(Kelime Kökeni: Fransızca anus)
[isim] [anatomi]
-
Sindirim sisteminin sonunda bulunan ve dışkının atılmasına yarayan çıkış deliği, makat, şerç, büzük, göt, sofra
Birleşik Kelimeler: anüs yüzgeci
SÜET
(Kelime Kökeni: Fransızca suède)
[isim]
-
Yumuşak, yüzü ince havlı bir deri türü, podösüet
SÜNE
[isim] [hayvan bilimi]
-
Yarım kanatlılardan, yumurtalarını ekin yapraklarına bırakan, esmer renkli, zararlı bir böcek (Eurigaster integriceps)