TELEFONLAŞMAK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



TELEFONLAŞMAK harflerini içeren 5 harfli 142 kelime bulunuyor. 5 harfli TELEFONLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ŞAFAK14, ŞATAF14, FONEM13, FLAMA12, FLEOL12, FENOL12, MENFA12, ATFEN11, ETFAL11, EFEKT11, EFLAK11, FAKAT11, FALAN11, FANTA11, FELEK11, KALFA11, KENEF11, KEFAL11, KEFEN11, KEFNE11, LENFA11, NAFTA11, TELEF11, KOŞAM10, KOŞMA10, AŞMAK9, ALMAŞ9, AKŞAM9, EŞLEM9, EŞMEK9, MELEŞ9, MENŞE9, ŞAMAN9, TAŞMA9, ATAŞE8, AKTAŞ8, EŞKAL8, EŞLEK8, KAŞAN8, KEŞEN8, KEŞAN8, KELEŞ8, NEŞET8, ŞELEK8, ŞALAK8, ŞEKEL8, TEŞNE8, TAŞAK8, TALAŞ8, TELAŞ8, KONMA7, LOKMA7, MOTEL7, MONTE7, MONAT7, MOLLA7, MANTO7, MELON7, NOTAM7, OTAMA7, ONMAK7, ONAMA7, OMLET7, OLMAK7, TOMAK7, ANMAK6, ANLAM6, ATMAK6, ALMAN6, ALMAK6, ALLEM6, ALKOL6, AMELE6, AKMAN6, AKONT6, ETMEK6, ETMEN6, EKLEM6, ENLEM6, ELMEK6, EMLAK6, KOLAN6, KOTAN6, KOALA6, KANTO6, KAMET6, KANMA6, KATMA6, KAMAN6, KALEM6, KALMA6, KETON6, KEMAL6, KEMAN6, KELAM6, KELEM6, LOKAL6, LAMEL6, LENTO6, METAN6, METAL6, MANAT6, MALEN6, MALAK6, MAKTA6, MAKET6, MAKAT6, MELEK6, MELAL6, MEKAN6, MATLA6, NOKTA6, OTLAK6, OKTAN6, TONLA6, TAKMA6, TEMEL6, TEMEK6, TELEM6, TEKME6, ANLAK5, ANKET5, ANELE5, ALKAN5, AKLEN5, AKLAN5, ETKEN5, ENTEL5, KANAL5, KANAT5, KALAN5, KETAL5, KETEN5, KELLE5, KENET5, LANET5, TALAN5, TALAK5, TAKLA5, TELEK5, TEKNE5, TEKEL5


ANLAK


[isim] [ruh bilimi]
  • Zekâ

ANKET (Kelime Kökeni: Fransızca enquête)


[isim]
  • Sormaca

    Öteden beri zaman zaman yapılagelen bu anketler ne güzel anketlerdir! - Behçet Necatigil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anket yapmak


ANELE (Kelime Kökeni: İtalyanca anello)


[isim] [denizcilik]
  • Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka

ALKAN (Kelime Kökeni: Fransızca alcane)


[isim] [kimya]
  • Doymuş alifatik hidrokarbonların genel adı, parafin

AKLEN (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlen)


[zarf] [eskimiş]
  • Akıl gereğince, akıl yönünden

AKLAN


[isim] [coğrafya]
  • Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, maile

    Karadeniz aklanı.


ETKEN


[isim]
  • Etki eden şey, faktör

    Bu sanatçıların çoğunun başarısında dış ülkelerde edindikleri sahne görgü ve kültürü etken olmuştur. - Metin And

[kimya]
  • Bir madde üzerinde belli bir değişiklik yapan şey, müessir
[dil bilgisi]
  • Doğrudan doğruya öznenin yaptığı işi anlatan, öznesi belli olan fiil, etken fiil, aktif, aktif fiil, malum, edilgen karşıtı

    Kırmak, bilmek etken fiillerdir.

Birleşik Kelimeler: etken fiil, etken madde


ENTEL (Kelime Kökeni: Fransızca intellectuelle'den)


[sıfat]
  • Entelektüel olmaya özenen ancak bunun için gerekli olan niteliği kazanmamış (kimse)
[isim] [mecaz]
  • Sahte aydın

    Gençlerin bazıları entellerle birlikte olmaktan gurur duyduklarını söylüyorlar. - Tomris Uyar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • entel takılmak


KANAL (Kelime Kökeni: Fransızca canal)


[isim]
  • Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu

    Süveyş Kanalı.

    Panama Kanalı.

[anatomi]
  • İçinden damar, sinir veya bir sıvı geçen yol
[coğrafya]
  • İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz

    Mozambik Kanalı.

Birleşik Kelimeler: atmık kanalı, hava kanalı, öd kanalı, reçine kanalı, yarım daire kanalları


KANAT


[isim]
  • Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ

    Bir daldan hızla geçip gitti bir kuş kanadı / Sessizlik bir tüy gibi bir dakika sallandı / Pırıldadı bir ateş böceği sarmaşıkta - Halit Fahri Ozansoy

[askerlik]
  • Savaş düzenindeki ordunun iki yanından her biri, cenah

    Ordunun sağ kanadı.

[spor]
  • Futbol, hentbol vb. takım oyunlarında hücum hattının sağ ve sol bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanadı altına almak
  • kanat açmak
  • kanat alıştırmak
  • kanat çırpmak
  • kanat germek

Birleşik Kelimeler: çakırkanat, kın kanat, kızılkanat, sağ kanat, sarıkanat, yelkenkanat, burun kanadı, kazkanadı, kuşkanadı, pencere kanadı


KALAN


[sıfat]
  • Kalma işini yapan
[isim] [matematik]
  • Bir çıkarmanın sonucu
[isim] [matematik]
  • Bölme işleminde bölünenden artan sayı

KETAL


[isim]
  • Çirişli bir tür parlak bez

KETEN (Kelime Kökeni: Arapça kettān)


[isim] [bitki bilimi]
  • Ketengillerden, çiçekleri mavi renkte ve beş taç yapraklı, lifleri dokumacılıkta kullanılan bir bitki (Linumusitatissimum)
[sıfat]
  • Bu bitkinin liflerinden yapılmış (dokuma vb.)

    Saçları, yüzü, bolerosu, keten elbisesi, hepsi vücuduna yapışmış. - Ahmet Hamdi Tanpınar

Birleşik Kelimeler: keten helva, keten kuşu, keten tohumu, bataklık keteni, su keteni, yaban keteni


KELLE (Kelime Kökeni: Farsça kelle)


[isim]
  • Koyun, kuzu ve keçinin pişirilmiş başı
[teklifsiz konuşmada]
  • Baş, kafa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelle götürmek
  • kelle koltukta gezmek
  • kelle koparmak
  • kelle koşturmak
  • kelle kulak yerinde
  • kelle sağ olsun da külah bulunur
  • kellesinden olmak
  • kellesini koltuğuna almak
  • kellesini uçurmak
  • kellesini vurdurmak
  • kelleyi koltuğun altına almak
  • kelleyi vermek


KENET


[isim]
  • İki sert cismi birbirine bağlamaya yarayan, iki ucu sivri ve kıvrık metal parça

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kenet etmek
  • kenet gibi yapışmak

Birleşik Kelimeler: kenet mili