TAŞİKARDİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



TAŞİKARDİ harflerini içeren 5 harfli 31 kelime bulunuyor. 5 harfli TAŞİKARDİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DARAŞ10, DİKİŞ10, AŞARİ8, AKTAŞ8, İRŞAT8, KİRİŞ8, KAŞAR8, ŞİKAR8, ŞARKİ8, TAŞAK8, TARAŞ8, TAŞRA8, ARDAK7, AİDAT7, DAKAR7, DİKTA7, DİKİT7, İRADİ7, İDRAK7, İDARİ7, KADAR7, KADİR7, KADİT7, ATARİ5, AKAİT5, AKTAR5, KARAT5, KATAR5, RAKİT5, TARAK5, TARİK5


ATARİ


[isim]
  • Bilgisayarlarda basit programlarla düzenlenmiş bir oyun türü

AKAİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāʾid)


[isim] [din bilgisi]
  • Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü

AKTAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṭṭār)


[isim]
  • Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkân

KATAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṭār)


[isim]
  • Tren

    Kendisini getiren metro katarı yoluna devam edip karanlık tünelde kaybolmuştu. - Osman Aysu

Birleşik Kelimeler: sürat katarı, turna katarı, yük katarı


RAKİT (Kelime Kökeni: Arapça rākid)


[sıfat] [eskimiş]
  • Durgun (su)

TARAK


[isim]
  • Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç

    Bir ay boyunca, kırlaşan saçlarına tarak sürmedi. - Lâtife Tekin

[anatomi]
  • İnsanda ayağın yüksek olan üst bölümü
[hayvan bilimi]
  • Suda yaşayan hayvanlarda solungaç
[hayvan bilimi]
  • Yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarak vurmak

Birleşik Kelimeler: tarak dubası, tarak işi, tarak kemiği, tarak otu, tas tarak, ayak tarağı, çobantarağı, deniztarağı, taşçı tarağı


TARİK (Kelime Kökeni: Arapça ṭarīḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Yol

ARDAK


[isim] [bitki bilimi]
  • İçten çürümeye yüz tutmuş ağaç

AİDAT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaʾidāt)


[isim]
  • Dernek, kuruluş, kulüp üyelerinin belli sürelerde, belli miktarlarda ödedikleri para, ödenti

    Hele şundan bundan aidat, iane ve yardım toplayıp veya böyle bir yardıma müminleri cebredip vakıf kurmak diye bir şey düşünülemez. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: üye aidatı, üyelik aidatı


DİKTA (Kelime Kökeni: Almanca Diktat)


[isim]
  • Hiçbir şart olmaksızın körü körüne uyulması gereken buyruk

DİKİT


[isim] [mineraloji]
  • Mağaralarda tavandan damlayan kireçli suların katılaşmasıyla tabandan yukarıya doğru oluşan kalker birikintisi, stalagmit

İRADİ (Kelime Kökeni: Arapça irādī)


[sıfat] [eskimiş] [ruh bilimi] [felsefe]
  • İstençli

İDRAK (Kelime Kökeni: Arapça idrāk)


[isim]
  • Anlama yeteneği, anlayış, akıl erdirme

    Kişilik idraklerle doğar, diyenler de var. - Çetin Altan

[ruh bilimi]
  • Algı
[ruh bilimi]
  • Algılama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • idrak etmek


İDARİ (Kelime Kökeni: Arapça idārī)


[sıfat]
  • Yönetimsel

Birleşik Kelimeler: idari bütçe


KADAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳadar)


[edat]
  • Ölçüsünde, derecesinde

    Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar da genç işidir. - Sait Faik Abasıyanık

[zarf]
  • Miktarda, derecede

    İçinde biriken hayat bazen taşacak kadar çok oluyor. - Halide Edip Adıvar