TAŞEMENGİLLER Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



TAŞEMENGİLLER harflerini içeren 4 harfli 151 kelime bulunuyor. 4 harfli TAŞEMENGİLLER kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GİŞE11, GRAM9, GEMİ9, İMGE9, AGEL8, ERGİ8, EŞME8, EMİŞ8, GİNE8, GREN8, GRİL8, GANİ8, GALE8, GALİ8, GETR8, GERİ8, GENE8, GELE8, İLGA8, LİGA8, MEŞE8, MARŞ8, RİNG8, RİGA8, ŞEMA8, ARŞE7, AŞİR7, ATEŞ7, ERİŞ7, EŞİT7, EŞLİ7, İNŞA7, İŞTE7, İŞAR7, İAŞE7, LAŞE7, NEŞE7, NAŞİ7, RAŞE7, RAŞİ7, ŞİAR7, ŞİLE7, ŞİLT7, ŞİTA7, ŞERİ7, ŞAİR7, ŞALE7, ŞALİ7, ŞART7, ŞENİ7, AMİR5, ALEM5, ALİM5, AMEL5, AMİL5, AMİN5, AMİT5, ERME5, ERİM5, ETME5, ENAM5, EMİR5, EMİN5, EMET5, EMEN5, EMEL5, EMAN5, ELİM5, ELMA5, ELEM5, İNME5, İNAM5, İMLA5, İMAR5, İTME5, İMAN5, İMAL5, İLME5, İLAM5, LİME5, LİMA5, LAME5, MİRA5, MİNE5, MİAT5, META5, MARN5, MANİ5, MALİ5, MAİN5, MAİL5, MALT5, MART5, MERT5, MERİ5, MERA5, MENİ5, MEAL5, MALE5, NEMA5, NAME5, RAMİ5, REMİ5, TEMA5, ATEL4, ALET4, ALİL4, AİLE4, ERTE4, ERİN4, ERİL4, EREN4, ERAT4, ETEN4, ETER4, ETİL4, ETLİ4, ENLİ4, ELTİ4, ELAN4, ENİR4, ELİT4, ELLİ4, İRAT4, İNAT4, İNAL4, İARE4, İANE4, İLLE4, İLLA4, İLAN4, LİRA4, LAİN4, LALE4, LİET4, NERE4, NİTE4, NAİL4, NALE4, RİNA4, RİNT4, RANT4, RATE4, REEL4, TİRE4, TREN4, TANE4, TALİ4, TELA4, TEİN4, TERE4


ATEL (Kelime Kökeni: Fransızca attelle)


[isim]
  • Kırılmış kemiklerin düzgün bir biçimde sarılabilmesi için kullanılan türlü malzemelerden yapılmış destek

ALET (Kelime Kökeni: Arapça ālet)


[isim]
  • Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne
[teknik]
  • Bir makineyi oluşturan ve işlemesine yardım eden parçalardan her biri
[mecaz]
  • Maşa

    Birtakım teşebbüslerini gerçekleştirmesi yolunda onu bir alet gibi kullanıyor. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alet etmek
  • alet işler, el övünür
  • alet olmak

Birleşik Kelimeler: alet edevat, tansiyon aleti, çalgı aleti, kondisyon aleti, ses aleti, suç aleti, tesviye aleti


ALİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿalīl)


[sıfat] [eskimiş]
  • Hastalıklı, sakat

    Madrabaz ve kaparozcuların, hasta ve alillerin toplandığı bir merkezdir. - Burhan Felek


AİLE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaʾile)


[isim] [toplum bilimi]
  • Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik

    Birbirlerine nasıl tutkun, yangın bir aile olduklarını sayıp döktü. - Lâtife Tekin

[halk ağzında]
  • Eş, karı

Birleşik Kelimeler: aile adı, aile bahçesi, aile bütçesi, aile doktoru, aile dostu, aile fotoğrafı, aile gazinosu, aile hayatı, aile hekimi, aile hukuku, aile ismi, aile mahkemesi, aile matinesi, aile meclisi, aile ocağı, aile planlaması, aile reisi, aile saadeti, büyük aile, çekirdek aile, koruyucu aile, köklü aile


ERİN


[sıfat]
  • Ergen

ERİL


[sıfat] [dil bilgisi]
  • Bazı dillerde erkek cinsten sayılan (kelime), müzekker

EREN


[isim] [din bilgisi]
  • Ermiş

    Bu adam vaktinin en büyük erenlerindendi. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erenlerin sağı solu (belli) olmaz

Birleşik Kelimeler: alperen


ERAT (Kelime Kökeni: Türkçe er + at)


[isim] [askerlik]
  • Er, onbaşı ve çavuşlara verilen genel ad

ETEN


[isim] [halk ağzında]
  • Etene

ETER (Kelime Kökeni: Fransızca éther)


[isim] [kimya]
  • Oksijenli asitlerin alkollerle birleşmesinden oluşan sıvılar

ETİL (Kelime Kökeni: Fransızca éthyle)


[isim] [kimya]
  • Organik birleşiklerin birleşimine giren karbon ve hidrojen atomları grubu

    Etil klorür.

Birleşik Kelimeler: etil alkol


ETLİ


[sıfat]
  • İçinde et bulunan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etliye sütlüye karışmamak

Birleşik Kelimeler: etli bitki, etli butlu, etli canlı, etli ekmek, etli meyve, etli pide


ENLİ


[sıfat]
  • Eni büyük olan, geniş

    Kenarları gençliğinde işlediği enli dantellerle çevrili patiska örtülü minderlerde oturuyordu. - Cahit Uçuk


ELTİ


[isim]
  • Kadına göre kocasının erkek kardeşlerinin eşlerinden her biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elti eltiden kaçar, görümceler bayrak açar
  • elti eltiye eş olmaz, arpa unundan aş olmaz

Birleşik Kelimeler: eltieltiyeküstü


ELAN (Kelime Kökeni: Arapça elān)


[zarf] [eskimiş]
  • Şimdi, şu anda, hâlâ, henüz, daha

    Zaten evlerinde elan sinide, yer sofrasında yemek yiyorlar. - Refik Halit Karay