TAZİZ harflerinden oluşan 17 kelime bulunuyor. TAZİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Taziz kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
5 Harfli Kelimeler
TAZİZ11
4 Harfli Kelimeler
AZİZ10, İZAZ10, AZİT7, ZATİ7, ZAİT7
3 Harfli Kelimeler
TİZ6, ZAT6, ATİ3, AİT3, İTA3
2 Harfli Kelimeler
AZ5, İZ5, AT2, İT2, TA2, Tİ2
AT
[isim]
-
Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül
Ata Sözleri ve Deyimler
- ata arpa yiğide pilav
- ata binen nalını, mıhını arar
- ata binersen Allah'ı, attan inersen atı unutma
- ata da soy gerek, ite de
- at, adımına göre değil adamına göre yürür
- ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
- ata et, ite ot vermek
- ata eyer gerek, eyere er gerek
- at at oluncaya kadar sahibi mat olur
- at beslenirken kız istenirken
- at binenin, kılıç kuşananın
- at binicisine göre kişner
- at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
- at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
- at gibi
- atı alan Üsküdar'ı geçti
- atı atasıyla, katırı anasıyla
- atım tepmez, itim kapmaz deme
- atına bakan ardına bakmaz
- atın bahtsızı arabaya düşer
- atın dorusu, yiğidin delisi
- atını sağlam kazığa bağlamak
- atın ölümü arpadan olsun
- atın ürkeği, yiğidin korkağı
- atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
- at ile avrat yiğidin bahtına
- at izi it izine karışmak
- at koşturacak kadar
- at koşturmak
- atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak)
- atla deve değil
- atlarını itlerini nallamak
- atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
- atlar tepişir, arada eşekler ezilir
- at nalı kadar
- at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz)
- at oynatmak
- at ölür, itlere bayram olur
- at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
- at pazarında eşek osurtmuyoruz!
- atta, avratta uğur vardır
- attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
- attan inip eşeğe binmek
- at var, meydan yok
- at yedi günde, it yediği günde
- at yiğidin yoldaşıdır
Birleşik Kelimeler: at arabası, at bakıcısı, atbalığı, atbaşı, at cambazı, at donu, at gözlüğü, at gözlüklü, at hırsızı, at kestanesi, atkuyruğu, at meydanı, at sineği, banko at, çıplak at, binek atı, denizatı, Flaman atı, koşu atı, koşum atı, yarış atı
[kimya]
-
Astatin elementinin simgesi
İT
[isim]
[hakaret yollu]
Ata Sözleri ve Deyimler
- it ağzını kemik tutar
- it değmekle deniz pis olmaz
- it derisinden post olmaz
- it dişi domuz derisi
- ite atsan yemez
- ite ot, ata et vermek
- it gibi çalışmak
- iti an, taşı eline al (veya çomağı hazırla)
- iti ite kırdırmak
- itin ahmağı baklavadan pay umar
- itin götüne (veya kıçına) sokmak
- itin kuyruğunda
- iti öldürene sürütürler
- it ite (buyurur), it de kuyruğuna
- it iti ısırmaz
- it izi at izine karışmak
- it kağnı gölgesinde yürür de kendi gölgesi sanırmış
- itle çuvala girilmez
- itle dalaşmaktan çalıyı dolaşmak yeğdir
- it ölüsü gibi
- it sürü, para kazan
- it sürüsü kadar
- it ulur, birbirini bulur
- it ürür, kervan yürür
Birleşik Kelimeler: itayağı, itboğan, itburnu, it canlı, it dalaşı, itdirseği, it elli, it hıyarı, it kopuk, itkuyruğu, itoğluit, it üzümü, ekin iti
TA
(Kelime Kökeni: Farsça tā)
[zarf]
Ata Sözleri ve Deyimler
[kimya]
-
Tantal elementinin simgesi
Tİ
[isim] [askerlik]
-
Bir tören sırasında, askerleri bir araya toplamak, törenin başladığını bildirmek vb. amaçlarla çalınan borazanın çıkardığı tiz ses
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: ti borusu, ti işareti
[kimya]
-
Titan elementinin simgesi
ATİ
(Kelime Kökeni: Arapça ātī)
[isim] [eskimiş]
AİT
(Kelime Kökeni: Arapça ʿāʾid)
[sıfat]
-
İlgilendiren, ilişkin, ilişik, ilgili
Ata Sözleri ve Deyimler
İTA
(Kelime Kökeni: Arapça iʿṭāʾ)
[isim] [eskimiş]
Birleşik Kelimeler: ita amiri, ita emri, ahzüita, amiriita
AZ
[sıfat]
[zarf]
-
Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak
Ata Sözleri ve Deyimler
- aza çoğa bakmamak
- aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
- aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
- az ateş çok odunu yakar
- az bulmak
- az buz olmamak
- az değil
- az gelmek
- az görmek
- az günün adamı olmamak
- azı çoğa saymak (veya tutmak)
- az kaldı (veya kalsın)
- az kaz, uz kaz, boyunca kaz
- az olsun, uz olsun
- az söyle, çok dinle
- az tamah çok ziyan getirir
- az veren candan, çok veren maldan
- az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur
Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından
[eskimiş] [kimya]
İZ
[isim]
[matematik]
-
Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit
Ata Sözleri ve Deyimler
- iz bırakmak
- izi belirsiz olmak
- izinden yürümek
- izine basmak
- izine dönmek
- izine düşmek
- izine uymak
- izini düşürmek
- izini kaybetmek
- izi silinmek
- iz sürmek
Birleşik Kelimeler: iz düşümü, ayak izi, parmak izi
TİZ
(Kelime Kökeni: Farsça tīz)
[sıfat]
Birleşik Kelimeler: tiz ses
ZAT
(Kelime Kökeni: Arapça ẕāt)
[isim]
[eskimiş]
Birleşik Kelimeler: zata mahsus, zatıalileri, zatıaliniz, zat işleri, haddizatında
AZİT
(Kelime Kökeni: Fransızca azide)
[isim] [kimya]
-
Azothidrik asit HN3 teki hidrojenin yerine bir kökün geçmesi ile türeyen birleşikler
ZATİ
[zarf]
[sıfat] [eskimiş]
-
Kendine özgü, kişiye ilişkin, kişisel, özel
Zatî eşya.
[felsefe]
ZAİT
(Kelime Kökeni: Arapça zāʾid)
[sıfat] [eskimiş]
[isim] [matematik]
AZİZ
(Kelime Kökeni: Arapça ʿazīz)
[isim]
[sıfat]
Birleşik Kelimeler: nanıaziz