TAVİZKAR Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



TAVİZKAR harflerini içeren 5 harfli 26 kelime bulunuyor. 5 harfli TAVİZKAR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

TAVİZ14, AVRAT11, KAVAT11, TAKVA11, TAVİK11, VARAK11, VAKAR11, VAKİT11, VARİT11, VATKA11, VARTA11, ARİZA8, ARAZİ8, İKRAZ8, KİRAZ8, TARAZ8, TARİZ8, ZARTA8, ATARİ5, AKAİT5, AKTAR5, KARAT5, KATAR5, RAKİT5, TARAK5, TARİK5


ATARİ


[isim]
  • Bilgisayarlarda basit programlarla düzenlenmiş bir oyun türü

AKAİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāʾid)


[isim] [din bilgisi]
  • Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü

AKTAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṭṭār)


[isim]
  • Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkân

KATAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṭār)


[isim]
  • Tren

    Kendisini getiren metro katarı yoluna devam edip karanlık tünelde kaybolmuştu. - Osman Aysu

Birleşik Kelimeler: sürat katarı, turna katarı, yük katarı


RAKİT (Kelime Kökeni: Arapça rākid)


[sıfat] [eskimiş]
  • Durgun (su)

TARAK


[isim]
  • Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç

    Bir ay boyunca, kırlaşan saçlarına tarak sürmedi. - Lâtife Tekin

[anatomi]
  • İnsanda ayağın yüksek olan üst bölümü
[hayvan bilimi]
  • Suda yaşayan hayvanlarda solungaç
[hayvan bilimi]
  • Yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarak vurmak

Birleşik Kelimeler: tarak dubası, tarak işi, tarak kemiği, tarak otu, tas tarak, ayak tarağı, çobantarağı, deniztarağı, taşçı tarağı


TARİK (Kelime Kökeni: Arapça ṭarīḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Yol

ARİZA (Kelime Kökeni: Arapça ʿarīża)


[isim] [eskimiş]
  • Yüksek bir makama sunulan mektup veya dilekçe

ARAZİ (Kelime Kökeni: Arapça arāżī)


[isim] [coğrafya]
  • Yeryüzü parçası, yerey, toprak

    Kurulan heyet şehrin arka tepelerinde kondu kurulacak uygun bir arazi bulma işiyle görevlendirildi. - Lâtife Tekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arazi açmak
  • arazi olmak
  • araziye uymak

Birleşik Kelimeler: arazi aracı, arazi otomobili, arazi taraması, arazi yarışı, vakıf arazisi


İKRAZ (Kelime Kökeni: Arapça iḳrāż)


[isim] [eskimiş]
  • Borç veya ödünç verme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikraz etmek


KİRAZ (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [bitki bilimi]
  • Gülgillerden, ılıman iklimlerde yetişen bir meyve ağacı (Cerasus avium)

Birleşik Kelimeler: kiraz dudaklı, kiraz domates, kiraz elması, kiraz reçeli, kiraz zamkı, ekşi kiraz, kokulu kiraz, yabani kiraz, Hint kirazı, kuş kirazı

[isim]
  • İzmir iline bağlı ilçelerden biri

TARAZ


[isim]
  • İpek gibi düz ve parlak bir kumaşın üzerinde bulunan tel tel iplik

TARİZ (Kelime Kökeni: Arapça taʿrīż)


[isim] [eskimiş]
  • Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, taşlama

    Bununla beraber sitemleri ve tarizleri onunkilerden çok daha ince ve nezihtir. - İbrahim Alâeddin Gövsa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarizde bulunmak
  • tariz etmek


ZARTA (Kelime Kökeni: Arapça żarṭa)


[isim]
  • Yellenme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zartayı çekmek


AVRAT (Kelime Kökeni: Arapça ʿavret)


[isim] [halk ağzında]
  • Kadın

    Avrat var, arpa unundan aş yapar; avrat var buğday unundan keş yapar.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • avradı eri saklar, peyniri deri
  • avrat malı, kapı mandalı
  • avrat tuz dedi mi ciğeri cız der
  • avrat var, arpa unundan aş yapar; avrat var, buğday unundan keş yapar
  • avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar

Birleşik Kelimeler: avrat pazarı, güzelavrat otu