TANITLANMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



TANITLANMAK harflerini içeren 6 harfli 41 kelime bulunuyor. 6 harfli TANITLANMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ANILMA8, ATILMA8, ALINMA8, AMALIK8, AMANIN8, AKITMA8, IKLAMA8, KAMALI8, KINAMA8, MANALI8, MANTIK8, MATLIK8, NAMINA8, TINMAK8, TIKAMA8, TANIMA8, TAMLIK8, TALKIM8, ANLAMA7, ANLATI7, ATLAMA7, ATANMA7, ATAMAN7, ATAMAK7, ATALIK7, ANAMAL7, ANALIK7, AKLAMA7, KITAAT7, KANAMA7, KATMAN7, NATIKA7, TALKIN7, TATMAK7, ANTANT6, KANTAT6, KANAAT6, KANATA6, KATANA6, LANTAN6, TANTAL6


ANTANT (Kelime Kökeni: Fransızca entente)


[isim]
  • Anlaşma, uyuşma, uzlaşma, mutabakat

    Balkan Antantı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • antant kalmak


KANTAT (Kelime Kökeni: Fransızca cantate)


[isim]
  • Kahramanlık ve din konularında yazılıp bestelenen şiir veya bu şiirin orkestra eşliğindeki tek veya çok sesli bestesi

KANAAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳanāʿat)


[isim]
  • Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanaat etmek
  • kanaat getirmek
  • kanaat gibi devlet olmaz

Birleşik Kelimeler: kıt kanaat


KANATA (Kelime Kökeni: İtalyanca canetta)


[isim]
  • Ağzı geniş, tek kulplu su kabı

KATANA (Kelime Kökeni: Macarca katona)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Bir cins iri at

    Atları Rus katanalarını andırır, arabası çangıl çungul etmez. - Sermet Muhtar Alus

Ata Sözleri ve Deyimler

  • katana gibi


LANTAN (Kelime Kökeni: Fransızca lanthane)


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 57, atom ağırlığı 138,9, yoğunluğu 6,1 olan, beyaz, havada çabuk oksitlenen, parlak bir alevle yanan, seyrek bulunur bir element (simgesi La)

TANTAL (Kelime Kökeni: Fransızca tantale)


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 73, atom ağırlığı 180,88, yoğunluğu 16,6 olan, 3000 °C'ye doğru eriyen ve siyah bir toz durumunda elde edilen bir element (simgesi Ta)

ANLAMA


[isim]
  • Anlamak işi, anlamaklık, kavrama, derk, fehim, intikal, tefehhüm, vukuf

    Lavabonun aynasında yorgun bir suratla kendini anlamaya çalışan bu adama bakıyorum. - Ahmet Ümit

[felsefe]
  • Bir olay veya önermenin daha önce bilinen bir kanunun veya formülün sonucu olduğunu görme

Birleşik Kelimeler: tam anlamıyla


ANLATI


[isim]
  • Ayrıntılarıyla anlatma
[edebiyat]
  • Roman, hikâye, masal vb. edebî türlerde bir olay dizisini anlatma biçimi, hikâyeleme, öyküleme, tahkiye

    Masal olsun roman olsun, ikisi de anlatı sanatıdır. - Necati Cumalı


ATLAMA


[isim]
  • Atlamak işi

    Acemiliğimi görünce beni atlamaya, oynatmaya kalktılar. - Reşat Nuri Güntekin

[spor]
  • Bu biçimde en uzağa atlamak veya en yükseği aşmak amacıyla yarışılan atletizm dalı

Birleşik Kelimeler: atlama beygiri, atlama çizgisi, atlama tahtası, atlama taşı, sırıkla atlama, uzun atlama, üç adım atlama, yüksek atlama, kaplan atlaması


ATANMA


[isim]
  • Atanmak işi, tayin edilme

Birleşik Kelimeler: açıktan atanma, asaleten atanma, vekâleten atanma


ATAMAN


[isim] [eskimiş]
  • Rus Kazakların başbuğuna verilen unvan

ATAMAK


[-e] [-i]
  • Birini bir göreve getirmek, tayin etmek

Birleşik Kelimeler: açıktan atamak, asaleten atamak, vekâleten atamak


ATALIK


[isim]
  • Ataya yakışır davranış, babalık

ANAMAL


[isim] [ticaret]
  • Sermaye

Birleşik Kelimeler: anamal birikimi, anamal sahibi