TAKUNYASIZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



TAKUNYASIZ harflerini içeren 5 harfli 59 kelime bulunuyor. 5 harfli TAKUNYASIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AYSIZ12, YAZIK11, YAZIN11, YAZIT11, ANSIZ10, AYNAZ10, SIZAK10, SAKIZ10, KIZAN9, KIYAS9, NAKIZ9, SAZAN9, SAZAK9, SAYIN9, TINAZ9, TUZAK9, YANSI9, YATSI9, ANZAK8, KAYIT8, KAYIN8, KAZAN8, TAYIN8, YUTAK8, YUNAK8, YANIK8, YANIT8, YANKI8, YAKIN8, YAKIT8, YAKUT8, YASAK8, YATIK8, ZANKA8, ISKAT7, KASNI7, KASIT7, KAYAN7, NAKIS7, SUNTA7, SUNAK7, SANIK7, SAKIT7, SAKIN7, SATIN7, SAUNA7, YANAK7, YATAK7, ASKAT6, AKSAN6, KUTAN6, KANIT6, NATUK6, SANAT6, SAKAT6, TANIK6, TAKSA6, TAKAS6, KANAT5


KANAT


[isim]
  • Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ

    Bir daldan hızla geçip gitti bir kuş kanadı / Sessizlik bir tüy gibi bir dakika sallandı / Pırıldadı bir ateş böceği sarmaşıkta - Halit Fahri Ozansoy

[askerlik]
  • Savaş düzenindeki ordunun iki yanından her biri, cenah

    Ordunun sağ kanadı.

[spor]
  • Futbol, hentbol vb. takım oyunlarında hücum hattının sağ ve sol bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanadı altına almak
  • kanat açmak
  • kanat alıştırmak
  • kanat çırpmak
  • kanat germek

Birleşik Kelimeler: çakırkanat, kın kanat, kızılkanat, sağ kanat, sarıkanat, yelkenkanat, burun kanadı, kazkanadı, kuşkanadı, pencere kanadı


ASKAT


[isim] [matematik]
  • Herhangi bir ölçü biriminin bölündüğü eşit parçalardan her biri

    Metrenin askatları desimetre, santimetre ve milimetredir.


AKSAN (Kelime Kökeni: Fransızca accent)


[isim]
  • Bir ülkenin insanlarına veya bir çevreye özgü söyleyiş özelliği

    Sesi tok, aksanı düzgündü. - Necip Fazıl Kısakürek

[dil bilgisi]
  • Vurgu

Birleşik Kelimeler: aksanı bozuk


KUTAN


[isim] [hayvan bilimi]
  • Saka kuşu

KANIT


[isim]
  • Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil, iz, argüman

    Kanıtı gazetenin ikinci sayfasındaki damızlık haberiydi. - Çetin Altan

[hukuk]
  • Anlaşmazlık konusu olan şeyde, yargıcın kanılarını oluşturan şey, delil
[mantık]
  • Sonurguya ulaşan bir uslamlamanın dayandığı gerçek, delil

NATUK (Kelime Kökeni: Arapça naṭūḳ)


[sıfat] [eskimiş]
  • Düzgün, güzel ve kolaylıkla söz söyleyen

SANAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣanʿat)


[isim]
  • Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık

    Bir oyunun on beş gün sürmesi bir sanat hadisesi olduğunu gösterirdi. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: sanat adamı, sanat danışmanı, sanat dünyası, sanat enstitüsü, sanat eri, sanat eseri, sanatevi, sanat filmi, sanat okulu, sanatsever, abstre sanat, betili sanat, betisiz sanat, edebî sanat, figüratif sanat, Gotik sanat, güdümlü sanat, soyut sanat, tezyinî sanat, yedinci sanat, güzel yazı sanatı, tahnit sanatı, temaşa sanatı, görsel sanatlar, grafik sanatları, güzel sanatlar, plastik sanatlar, el sanatları, sahne sanatları, süsleme sanatları


SAKAT (Kelime Kökeni: Arapça saḳaṭ)


[sıfat]
  • Vücudunda hasta veya eksik bir yanı olan, engelli, özürlü

    Ben gördüğünüz gibi bir sakat askerim, malul. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]
  • Bozuk veya eksik

    Sakat bir anlatım.

    Sakat bir iş.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sakata gelmek
  • sakat olmak


TANIK


[isim]
  • Gördüğünü ve bildiğini anlatan, bilgi veren kimse, şahit

    Aksini söyleyen bir tanık da çıkmamıştı. - Tarık Buğra

[hukuk]
  • Duruşmada bilgisine, görgüsüne başvurulan kimse, şahit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tanık olmak

Birleşik Kelimeler: tanık tepe, yalancı tanık, görgü tanığı


TAKSA (Kelime Kökeni: Latince)


[isim]
  • Pulu yapıştırılmadan veya eksik yapıştırılarak gönderilen mektup için alıcının cezalı olarak ödediği posta ücreti

Birleşik Kelimeler: taksa pulu


TAKAS (Kelime Kökeni: Arapça taḳāṣṣ)


[isim]
  • Değişim
[ticaret]
  • İki ülke arasında yapılan alışverişin karşılıklı olarak malla ödenmesi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takas etmek
  • takas tukas etmek


ISKAT (Kelime Kökeni: Arapça isḳāṭ)


[isim] [eskimiş]
  • Düşürme, aşağı atma
[din bilgisi]
  • Ölenlerin kılınmamış namazları ve tutulmamış oruçları için verilen sadaka

KASNI


[isim]
  • Çadıruşağı, şeytantersi ağacı vb. bitkilerden elde edilen bir zamk

KASIT (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṣd)


[isim]
  • Amaç, istek, maksat

    Benim durumumdan kasıt, günbegün artış kaydeden içki tüketimimdi. - Elif Şafak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kastı olmak

Birleşik Kelimeler: kastetmek, suikast


KAYAN


[sıfat]
  • Kayarak yer değiştiren
[isim] [halk ağzında]
  • Yassı, düz, kat kat oluşmuş taş
[isim] [halk ağzında]
  • Dağdan inen sel