TAKSİMETRE Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



TAKSİMETRE harflerini içeren 6 harfli 60 kelime bulunuyor. 6 harfli TAKSİMETRE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ESİRME8, ESKİME8, ESKRİM8, ESRİME8, İSTEME8, KERMES8, MİKSER8, MİSKET8, MESİRE8, METRES8, METRİS8, MATRİS8, MASTER8, SERMEK8, TERSİM8, TAKSİM8, ASETİK7, ARTİST7, ASKERİ7, ATEİST7, AKTRİS7, ERTESİ7, ESARET7, ESATİR7, ERİTME7, ERİMEK7, ETKİME7, EMARET7, EKSERİ7, EKSTRA7, EKSTRE7, İSKETE7, İSTEKA7, İKAMET7, İMARET7, KAMERİ7, KERİME7, KERTME7, KESRET7, KATMER7, MİKTAR7, METRİK7, MARKET7, MERTEK7, MERKAT7, SİRKAT7, STATİK7, SEKTER7, TERMİT7, TERMİK7, TİTREM7, TASTİR7, TAKSİT7, TAKSİR7, TEKSİR7, ETİKET6, EKARTE6, TİTREK6, TRAKİT6, TAKTİR6


ETİKET (Kelime Kökeni: Fransızca étiquette)


[isim]
  • Bir malın tür, miktar, fiyat vb. nitelikleri veya kitap, defter vb. şeylerin kime ait olduğunu belirtmek için üzerlerine konulan küçük kâğıt
[mecaz]
  • Kimlik

    Avrupa'da bir Şarklı etiketi altında seyahat etmenin ilk defa olarak bir faydasını gördüm. - Hüseyin Cahit Yalçın

[mecaz]
  • Toplum içindeki davranışlarda izlenecek yol

    İki teklifsiz dost olmakla beraber Sevim'le Mükerrem etiketten ayrılmazlar, birbirlerine daima 'siz' derler. - Reşat Nuri Güntekin


EKARTE (Kelime Kökeni: Fransızca écarté)


[sıfat]
  • `Saf dışı etmek, konu dışında tutmak` anlamındaki ekarte etmek, saf dışı edilmek, konu dışında tutulmak` anlamındaki ekarte olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz

TİTREK


[sıfat]
  • Titreyen, lerzan

    O gece şu çinilerin üstünde titrek mum ışıkları kim bilir ne korkunç gölgeler koşturdu. - Ruşen Eşref Ünaydın

Birleşik Kelimeler: titrek kavak


TRAKİT (Kelime Kökeni: Fransızca trachyte)


[isim] [jeoloji]
  • Yanardağ kayalıkları arasında bulunan bir feldspat türü

TAKTİR (Kelime Kökeni: Arapça taḳṭīr)


[isim] [eskimiş]
  • Damıtma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • taktir etmek


ASETİK (Kelime Kökeni: Fransızca acétique)


[sıfat] [kimya]
  • Sirkeyle ilgili, sirkeyle aynı özellikleri taşıyan

Birleşik Kelimeler: asetik asit


ARTİST (Kelime Kökeni: Fransızca artiste)


[isim]
  • Güzel sanatlardan birini meslek edinen kimse, sanatçı, sanatkâr

    Filmlerdeki artistlerin sahiden ölmediğini keşfedinceye kadar kadınlar kondu yollarına çok yaş döktü. - Lâtife Tekin

[halk ağzında]
  • Eğlence yerlerinde gösteri yapan kimse
[mecaz]
  • Olduğundan başka türlü görünen, yapmacık ve abartılı davranan kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • artist gibi


ASKERÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaskerī)


[sıfat]
  • Askerlikle ilgili, askere özgü

    Sonra subay salonunda, askerî sorgu yargıcının karşısına çıkardılar. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: askerî ambargo, askerî ataşe, askerî güç, askerî hastane, askerî inzibat, askerî kaput, askerî rüştiye


ATEİST (Kelime Kökeni: Fransızca athéiste)


[sıfat] [felsefe]
  • Tanrıtanımaz

AKTRİS (Kelime Kökeni: Fransızca actrice)


[isim] [sinema] [tiyatro]
  • Kadın oyuncu

    Matmazel, sizin mükemmel bir aktris olduğunuzu işitiyorum. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: başaktris


ERTESİ


[sıfat]
  • Bir günün, haftanın, ayın, mevsimin, yılın ardından gelen (gün, hafta, ay, mevsim, yıl), ferdası

    Yine ömründe bir kez bile tiyatroya gitmemiş olan babamı ertesi hafta annem hazırladı. - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: ertesi gün hapı, ertesi sabah hapı


ESARET (Kelime Kökeni: Arapça esāret)


[isim]
  • Kölelik, tutsaklık, esirlik

    Esaretimin geri kalan müddetini bu ümitle geçirmeye başladım. - Ahmet Midhat

[mecaz]
  • Hâkimiyet altında bulunma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esarette kalmak


ESATİR (Kelime Kökeni: Arapça esāṭīr)


[isim] [eskimiş]
  • Tarih öncesi tanrılarının efsaneli serüvenlerini anlatan ve bir topluluğun duygularını, anlayışını ve özlemlerini göstermesi bakımından değeri olan hikâyeler, mitoloji

    Kafamı rüya ve esatirden temizlemek, istiklallerin en güç elde edileni olan fikir istiklaline erişmek için değil mi? - Reşat Nuri Güntekin


ERİTME


[isim]
  • Eritmek işi
[fizik]
  • Metallerde erimeyi sağlamak amacıyla dökümden önce yapılan ısıtma işlemi
[sıfat]
  • Eritilerek elde edilen

Birleşik Kelimeler: eritme peynir


ERİMEK


[nesnesiz]
  • Katı cisim sıvı içine karışarak sıvı durumuna geçmek

    Şeker suda erir.

[mecaz]
  • Çok zayıflamak

    Günden güne eriyen Kerime'yi, o tek kardeşimi kurtarabilirim ümidiyle size koştum. - Aka Gündüz

[mecaz]
  • Utancından çok sıkılmak
[mecaz]
  • Yok olmak, bitmek, tükenmek

    Güzel hayatımız da bir göz açıp kapayışta eridi. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eriyip bitmek
  • eriyip gitmek

Birleşik Kelimeler: erim erim