TAHAMMÜLSÜZ ile Oluşan Kelimeler (TAHAMMÜLSÜZ Kelime Türetme)



TAHAMMÜLSÜZ harflerinden oluşan 116 kelime bulunuyor. TAHAMMÜLSÜZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Tahammülsüz kelimesinin anlamı nedir? Tahammülsüz ile başlayan kelimeler. İçinde tahammülsüz olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

TAHAMMÜLSÜZ25

8 Harfli Kelimeler

TAHAMMÜL16

6 Harfli Kelimeler

HÜLASA13, MÜMTAZ13, MAHLAS12

5 Harfli Kelimeler

ZÜHAL14, LAHZA12, HAMAM11, HAMAL10, HAMLA10, HALAS10, HASTA10, HASAT10, MÜMAS10, MAHAL10, MATAH10, SÜTLÜ10, SALAH10, TAMAH10, ÜSTLÜ10, AHLAT9, HALAT9, MALAZ9, TALAZ8, MASAT7
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

ZÜHT13, ÜZÜM12, HAZA11, HÜMA11, HAMT9, HASA9, SAHA9, AZMA8, HATA8, HALA8, HALT8, TÜLÜ8, AZAT7, ALAZ7, LAZA7, ASMA6, AMMA6, MAMA6, MASA6, ASAL5
Tümünü Gör

3 Harfli Kelimeler

HAZ10, TÜH9, HAM8, HAS8, SAH8, ZÜL8, AHA7, HAL7, HAT7, SAZ7, ÜTÜ7, ZAM7, AZA6, LAZ6, MÜL6, SÜT6, TÜM6, ÜST6, ZAT6, MAS5
Tümünü Gör

2 Harfli Kelimeler

AH6, HA6, AZ5, ÜS5, AS3, AM3, MA3, AT2, AL2, LA2, TA2


AT


[isim]
  • Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ata arpa yiğide pilav
  • ata binen nalını, mıhını arar
  • ata binersen Allah'ı, attan inersen atı unutma
  • ata da soy gerek, ite de
  • at, adımına göre değil adamına göre yürür
  • ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
  • ata et, ite ot vermek
  • ata eyer gerek, eyere er gerek
  • at at oluncaya kadar sahibi mat olur
  • at beslenirken kız istenirken
  • at binenin, kılıç kuşananın
  • at binicisine göre kişner
  • at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
  • at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
  • at gibi
  • atı alan Üsküdar'ı geçti
  • atı atasıyla, katırı anasıyla
  • atım tepmez, itim kapmaz deme
  • atına bakan ardına bakmaz
  • atın bahtsızı arabaya düşer
  • atın dorusu, yiğidin delisi
  • atını sağlam kazığa bağlamak
  • atın ölümü arpadan olsun
  • atın ürkeği, yiğidin korkağı
  • atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
  • at ile avrat yiğidin bahtına
  • at izi it izine karışmak
  • at koşturacak kadar
  • at koşturmak
  • atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak)
  • atla deve değil
  • atlarını itlerini nallamak
  • atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
  • atlar tepişir, arada eşekler ezilir
  • at nalı kadar
  • at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz)
  • at oynatmak
  • at ölür, itlere bayram olur
  • at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
  • at pazarında eşek osurtmuyoruz!
  • atta, avratta uğur vardır
  • attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
  • attan inip eşeğe binmek
  • at var, meydan yok
  • at yedi günde, it yediği günde
  • at yiğidin yoldaşıdır

Birleşik Kelimeler: at arabası, at bakıcısı, atbalığı, atbaşı, at cambazı, at donu, at gözlüğü, at gözlüklü, at hırsızı, at kestanesi, atkuyruğu, at meydanı, at sineği, banko at, çıplak at, binek atı, denizatı, Flaman atı, koşu atı, koşum atı, yarış atı

[kimya]
  • Astatin elementinin simgesi

AL


[isim]
  • Kanın rengi, kızıl, kırmızı
[sıfat]
  • Bu renkte olan

    Al bayrak. Al çuha.

[sıfat]
  • Bu renkte olan (at)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • al elmaya taş atan çok olur
  • al giymedim ki alınayım
  • al gömlek gizlenemez
  • alı alına, moru moruna
  • alı al, moru mor
  • al kanlara boyanmak
  • al kiraz üstüne kar yağmış

Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar

[isim] [eskimiş]
  • Aldatma, düzen, tuzak, hile

Ata Sözleri ve Deyimler

  • al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz

[kimya]
  • Alüminyum elementinin simgesi

LA (Kelime Kökeni: İtalyanca la)


[isim] [müzik]
  • Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
[kimya]
  • Lantan elementinin simgesi

TA (Kelime Kökeni: Farsça tā)


[zarf]
  • Dek, değin, kadar, beri vb. edatlarla birlikte kullanılarak bir fiilin, bir hareketin, bir yerin, bir şeyin başladığı veya sona erdiği noktayı, zaman ve uzaklık bakımından abartmalı bir biçimde anlatan bir söz

    Ta karşıda büyükannenin evine kadar götürdüler. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ta kendisi
  • ta ki

[kimya]
  • Tantal elementinin simgesi

AS


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kakım
[isim]
  • İskambil, domino vb. oyunlarda bir işaretini taşıyan kâğıt veya taş, birli, bey
[sıfat]
  • Bir işte başta gelen (kimse veya şey)

    As oyuncu.

Birleşik Kelimeler: assolist, astasım, asteğmen, asyön

[kimya]
  • Arsenik elementinin simgesi

AM


[isim] [kaba konuşmada]
  • Dişilik organı
[kimya]
  • Amerikyum elementinin simgesi

ASAL


[sıfat]
  • Esasla ilgili, asıl ve temel olanla ilgili, esasi

Birleşik Kelimeler: asal gazlar, asal sayı


MAS (Kelime Kökeni: Arapça maṣṣ)


[isim] [eskimiş]
  • Emme, emerek içine çekme, soğurma

Birleşik Kelimeler: massetmek


AZ


[sıfat]
  • Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı

    Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[zarf]
  • Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aza çoğa bakmamak
  • aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
  • aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
  • az ateş çok odunu yakar
  • az bulmak
  • az buz olmamak
  • az değil
  • az gelmek
  • az görmek
  • az günün adamı olmamak
  • azı çoğa saymak (veya tutmak)
  • az kaldı (veya kalsın)
  • az kaz, uz kaz, boyunca kaz
  • az olsun, uz olsun
  • az söyle, çok dinle
  • az tamah çok ziyan getirir
  • az veren candan, çok veren maldan
  • az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur

Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından

[eskimiş] [kimya]
  • Azot elementinin simgesi

ÜS (Kelime Kökeni: Arapça uss)


[isim] [matematik]
  • Bir kuvvete yükseltilmiş bir sayının üzerine yazılan ve kaçıncı kuvvete yükseltildiğini gösteren sayı: 53 anlatımında 3 rakamı üstür, 5 ise tabandır
[isim] [eskimiş]
  • Kök, asıl, temel, esas
[askerlik]
  • Bir askerî harekâtta birliklerin gereksinim duyduğu her türlü gerecin toplandığı, dağıtıldığı bölge

    Mühimmat depolarının ve üslerin arasında, herkesin istifadesine ve zevkine açıktır. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: merkez üs, deniz üssü, hava üssü, uzay üssü


ASMA


[isim]
  • Asmak işi
[sıfat]
  • Asılmış, asılı

    Öksüz, odanın ortasına kurulu çarşaftan bozma asma salıncağın içinde uyuyordu. - Ayşe Kulin

Birleşik Kelimeler: asma bahçe, asma kat, asma kilit, asma köprü, asma merdiven, asma tavan

[isim] [bitki bilimi]
  • Asmagillerden, dalları çardak üzerine yayılan üzüm vb. bitkiler

Birleşik Kelimeler: asma bıyığı, asma biti, asma kabağı, asma yaprağı, akasma, karaasma, sarıasma, Frenk asması, meryemana asması, üzüm asması, yaban asması


AMMA (Kelime Kökeni: Arapça ammā)


[bağlaç]
  • Ama

    İyi amma zatıaliniz kapıya geldiği zaman beni sormadınız. - Osman Cemal Kaygılı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • amma da yaptın ha!

Birleşik Kelimeler: amma velakin


MAMA


[isim]
  • Bebek için hazırlanan yiyeceklerin genel adı

    Babam Ayşe'ye mama yaptı, ana. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: hazır mama

[isim]
  • Çaça, abla

Birleşik Kelimeler: cicimama


MASA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Ayaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan mobilya

    Arkasındaki masada biri gözlüklü iki adam vardı. - Yusuf Atılgan

[coğrafya]
  • Düz duruşlu yer, düzlek yapı
[spor]
  • İç içe geçme ayaklarıyla yüksekliği ayarlanabilen masa biçiminde atlama aracı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • masaya oturmak
  • masaya yatırmak

Birleşik Kelimeler: masabaşı, masa örtüsü, masa saati, masa takvimi, masa tenisi, masa topu, masaüstü, yuvarlak masa toplantısı, ameliyat masası, bilardo masası, bilgisayar masası, buzul masası, daktilo masası, fiskos masası, içki masası, iflas masası, infaz masası, kriz masası, orta masası, oyun masası, peri masası, pinpon masası, reji masası, şeytanmasası, teşrih masası, tuvalet masası, ütü masası, yazı masası, yemek masası


AZA (Kelime Kökeni: Arapça aʿżā)


[isim]
  • Üye

    Komşu gencine yüz vermemiş, çocuklu bir mahkeme azasıyla evlenmişti. - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: murahhas aza