TAFSİLATLI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



TAFSİLATLI harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli TAFSİLATLI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FASIL13, FASLI13, SIFAT13, FASİT12, FATSA12, İFLAS12, İFSAT12, İTLAF11, LATİF11, TAFTA11, SALLI7, ASTAT6, ATLAS6, ALTLI6, LASTA6, SALTA6, SALAT6, TALAS6, TATLI6, İTAAT5, TALİL5, TATİL5


İTAAT (Kelime Kökeni: Arapça iṭāʿat)


[isim]
  • Söz dinleme, boyun eğme, buyruğa uyma

    Serkeşliklerden vazgeçerek edep ve itaat dairesine dönünüz! - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itaat etmek


TALİL (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīl)


[isim] [eskimiş]
  • Sebep gösterme
[felsefe]
  • Tümdengelim

Birleşik Kelimeler: hüsnütalil


TATİL (Kelime Kökeni: Arapça taʿṭīl)


[isim]
  • Kanun gereğince çalışmaya ara verileceği belirtilen süre, dinlenme

    Gel gelelim berberlere karşı haksızlığımız şu hafta tatili işinde bile kendini gösteriyor. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tatile girmek
  • tatil etmek
  • tatil olmak
  • tatil yapmak

Birleşik Kelimeler: tatil köyü, adli tatil, hafta tatili, öğle tatili


ASTAT (Kelime Kökeni: Fransızca astate)


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 85 olan, bizmutun alfa ışınlarıyla bombardımanı sonucu elde edilen yapay element, astatin (simgesi At)

ATLAS (Kelime Kökeni: Arapça aṭlas)


[isim]
  • Yüzü parlak, sık dokunmuş bir ipekli kumaş türü, saten

Birleşik Kelimeler: atlas çiçeği, atlas kemiği

[isim] [coğrafya]
  • Dünyanın, bir ülkenin, bir bölgenin fiziksel ve siyasal coğrafyası ile ekonomi, tarih vb. konularda toplu bilgi vermek için bir araya getirilmiş coğrafya haritaları derlemesi

Birleşik Kelimeler: dil atlası, gök atlası


ALTLI


[sıfat]
  • Altı olan

    Düz altlı ev iskarpinlerini çıkararak ayaklarını çekti. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: altlı üstlü


LASTA (Kelime Kökeni: Fransızca lasta)


[isim] [matematik]
  • Kuzey Avrupa'da kullanılan, 2000 kilograma yakın gemi yüklerine ve büyük miktardaki ticaret mallarına değer biçmeye yarayan kütle ölçü birimi

SALTA (Kelime Kökeni: İtalyanca salto)


[isim]
  • Köpeğin arka ayakları üzerine ayağa kalkması

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salta durmak

[isim] [denizcilik]
  • Gergin duran bir halatı biraz koyuverme işi
[isim] [eskimiş]
  • Yakasız, iliksiz, kolları bolca bir tür kısa ceket

    Saltasını omzuna attı. Dışarıya çıktı. - Ömer Seyfettin


SALAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣalāt)


[isim] [din bilgisi]
  • Namaz

Birleşik Kelimeler: salatüselam


TALAS


[isim]
  • Kayseri iline bağlı ilçelerden biri

TATLI


[sıfat]
  • Şeker tadında olan

    Tatlı elma. Tatlı nar.

[isim]
  • Şekerle veya şekerli şeylerle yapılan yiyecek

    Baklava, revani, lokma birer tatlıdır.

[mecaz]
  • İnsanı çeken, göze, kulağa hoş gelen, rahatlatan, dinlendiren, sevindiren

    Bu acı adam, tatlı ve nüktedandı. - Yusuf Ziya Ortaç

[mecaz]
  • Sevimli, hoş

    Görüp de sevmemek ne mümkün seni / Güzelsin, incesin, tatlısın, şensin - Orhan Seyfi Orhon

[zarf] [mecaz]
  • Hoşa gidecek bir biçimde, tatlılıkla

    Ne tatlı bakıyordu.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tatlı canından etmek
  • tatlı canından olmak
  • tatlı canını sıkmak
  • tatlıya bağlamak
  • tatlı yerinde bırakmak (veya kesmek)

Birleşik Kelimeler: tatlı badem, tatlı bela, tatlı dil, tatlı kaçık, tatlı kaşığı, tatlı limon, tatlı sert, tatlısıyla tuzlusuyla, tatlı söz, tatlı su, tatlı sülümen, tatlı tatlı, acı tatlı, canı tatlı, baba tatlısı, ekmek tatlısı, hamur tatlısı, hurma tatlısı, kabak tatlısı, Kemalpaşa tatlısı, lokma tatlısı, parmak tatlısı, peynir tatlısı, revani tatlısı, sakız tatlısı, tulumba tatlısı, yoğurt tatlısı


SALLI


[sıfat]
  • Büyük ve geniş, sal gibi yayvan

    Sallı bir yapı.


İTLAF (Kelime Kökeni: Arapça itlāf)


[isim]
  • Öldürme, yok etme, telef etme

    Bu, beni kalbimin en derininden yaralayan bir itlaf hançeri oldu. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itlaf etmek


LATİF (Kelime Kökeni: Arapça laṭīf)


[sıfat]
  • Yumuşak, hoş, ince bir güzelliği olan

    Bu latif yere rüzgâr nüfuz edemez, güneyin kızgın ateşi orayı yakamazdı. - Halide Edip Adıvar

Birleşik Kelimeler: cinsilatif


TAFTA (Kelime Kökeni: Farsça tāfte)


[isim]
  • Bir tür sert, ipekli kumaş
[sıfat]
  • Bu kumaştan yapılmış

    Söylemeyi unuttum, ben sana gri tafta çarşafımı verecektim, daha yirmi gün evvel yaptırdım ve hiç giymedim. - Peyami Safa