TABLAKAR Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



TABLAKAR harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli TABLAKAR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ARABA7, ABLAK7, BARAK7, BALTA7, BARKA7, BALAT7, BALAR7, BAKLA7, BATAR7, BATAK7, RABAT7, TABAK7, TABLA7, ARAKA5, AKALA5, ALAKA5, AKTAR5, KARAT5, KATAR5, TARAK5, TARLA5, TALAK5, TAKLA5


ARAKA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [bitki bilimi]
  • İri taneli bezelye

AKALA


[isim]
  • Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir tür pamuk

ALAKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāḳa)


[isim]
  • İlgi

    Sporla alakası var, dedimse öyle sıkı fıkı bir alaka değil. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaka (veya alakasını) çekmek (veya toplamak veya uyandırmak)
  • alaka duymak
  • alakayı (veya alakasını) kesmek

Birleşik Kelimeler: kelalaka


AKTAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṭṭār)


[isim]
  • Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkân

KATAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṭār)


[isim]
  • Tren

    Kendisini getiren metro katarı yoluna devam edip karanlık tünelde kaybolmuştu. - Osman Aysu

Birleşik Kelimeler: sürat katarı, turna katarı, yük katarı


TARAK


[isim]
  • Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç

    Bir ay boyunca, kırlaşan saçlarına tarak sürmedi. - Lâtife Tekin

[anatomi]
  • İnsanda ayağın yüksek olan üst bölümü
[hayvan bilimi]
  • Suda yaşayan hayvanlarda solungaç
[hayvan bilimi]
  • Yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarak vurmak

Birleşik Kelimeler: tarak dubası, tarak işi, tarak kemiği, tarak otu, tas tarak, ayak tarağı, çobantarağı, deniztarağı, taşçı tarağı


TARLA


[isim]
  • Tarıma elverişli olan, sınırlı ve belirli toprak parçası

    Denizciler aralarında, karadaki tarla sahiplerinden çok daha fazla, hem çok daha candan yardımlaşırlar. - Halikarnas Balıkçısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarla açmak
  • tarlada izi olmayanın harmanda sözü (veya yüzü) olmaz
  • tarlanın taşlısı, karının (veya kadının) saçlısı
  • tarlayı taşlı, kızı kardeşli yerden almalı

Birleşik Kelimeler: tarla faresi, tarla kuşu, tarla sıçanı, bamyatarlası, çeltik tarlası, dalyan tarlası, mayın tarlası


TALAK (Kelime Kökeni: Arapça ṭalāḳ)


[isim] [eskimiş] [hukuk]
  • Evliliğin sona ermesi, erkeğin karısını boşaması

Birleşik Kelimeler: talakıselase


TAKLA


[isim]
  • Elleri yere koyduktan sonra ayakları kaldırıp vücudu üstten aşırtarak öne veya arkaya yapılan dönme hareketi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takla atmak
  • takla attırmak

Birleşik Kelimeler: takla böcekleri, tepetakla, yıldırım takla


ARABA


[isim]
  • Tekerlekli, motorlu veya motorsuz her türlü kara taşıtı

    Sarhoşların araba sürmeleri sakıncalıdır. - Elif Şafak

[sıfat]
  • Bu taşıtın aldığı miktarda olan

    İki araba saman. Bir araba kömür.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • araba devrilince yol gösteren çok olur
  • araba ile tavşan avlanmaz
  • araba kullanmak
  • arabanın ön tekerleği nereden geçerse art tekerleği de oradan geçer
  • arabanın tekerine taş koymak
  • arabasını düze çıkarmak

Birleşik Kelimeler: araba araba, araba falakası, araba mezarlığı, araba vapuru, bir araba, yaylı araba, at arabası, çöp arabası, domuz arabası, el arabası, kağnı arabası, kira arabası, makam arabası, muhacir arabası, ordövr arabası, öküz arabası, polis arabası, servis arabası, şeytanarabası, tanzifat arabası, taş arabası, tatar arabası, tay tay arabası, top arabası, yarış arabası, yük arabası


ABLAK


[sıfat]
  • Yayvan ve dolgun (yüz)

    Şarap kızılı vurmuş ablak yüzüyle öfkeli girdi içeri. - Orhan Kemal


BARAK


[isim] [halk ağzında]
  • Tüylü, kıllı çuha

BALTA


[isim]
  • Ağacı kesme, yarma, yontma vb. işlerde kullanılan ağaç saplı, demir araç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • baltadan kurtulmak
  • balta değmedik ağaç olmaz
  • balta değmemiş (veya girmemiş veya görmemiş)
  • balta olmak
  • baltası kütükten çıkmak
  • balta vurmak
  • baltayı taşa vurmak

Birleşik Kelimeler: baltabaş, ay balta, deli balta, sapsız balta, aşçı baltası, hacamat baltası


BARKA (Kelime Kökeni: İtalyanca barca)


[isim]
  • Büyük sandal

BALAT (Kelime Kökeni: Fransızca ballade)


[isim] [edebiyat]
  • Orta Çağ'da, üç bentten oluşan bir Batı şiiri türü
[müzik]
  • Batı'da, belirli danslara eşlik eden bir şarkı türü
[müzik]
  • Serbest biçimli, romantik, müzik araçlarıyla çalınan veya şarkı olarak okunan eser

    Schubert'in balatları.