Ta ile Biten Kelimeler



TA ile biten 167 kelime bulunuyor. Sonu TA olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ta kelimesinin anlamı nedir? Ta ile başlayan kelimeler. İçinde ta olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

BİLAVASITA20, VARDAKOSTA20

9 Harfli Kelimeler

BİLVASITA19, ŞURACIKTA17, BURACIKTA16, DELİBALTA13, MANTİNOTA11, MASKARATA11, ORTALIKTA11

8 Harfli Kelimeler

PEŞTAHTA19, BAŞNOKTA14, MUGALATA14, ORACIKTA13, PLASENTA13, PIRLANTA13, ÇİKOLATA12, PARAKETA12, KUKULETA10, LİMONATA10, SAKULETA10, ARALIKTA9, AMİRİİTA9, KALAMATA9, TRİNKETA8

7 Harfli Kelimeler

AHZÜİTA16, FALÇATA16, İŞPORTA15, SULFATA15, SAFSATA15, BURGATA14, FIRKATA14, FİLİNTA13, ISPARTA13, LAVANTA13, MAZBATA13, SİGORTA13, VALETTA13, GIRNATA12, HORANTA12, KAPORTA12, MEŞRUTA12, SAPARTA12, YUMURTA12, BARBATA11
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

FLAVTA18, BOĞATA16, CIVATA16, FAÇETA15, BOGOTA14, PİÇUTA14, VASITA14, AVANTA12, EPOSTA12, KAVATA12, PİYATA12, VAKETA12, ZABITA12, PASATA11, PESETA11, AGANTA10, GALETA10, HALİTA10, HARİTA10, PİANTA10
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

HAFTA15, PAFTA15, GIPTA14, SOFTA13, YAFTA13, MEVTA12, VOLTA12, FANTA11, HAYTA11, LAVTA11, NAFTA11, POSTA11, TAFTA11, VARTA11, BAŞTA10, HASTA10, MUŞTA10, PASTA10, GAİTA9, HATTA9
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

FUTA11, FOTA11, İFTA10, POTA9, ÇITA8, HATA8, PATA8, ÇİTA7, ŞİTA7, BETA6, DATA6, MUTA6, USTA6, KOTA5, KITA5, LOTA5, META5, NOTA5, ORTA5, OLTA5
Tümünü Gör

3 Harfli Kelimeler

ATA3, İTA3

2 Harfli Kelimeler

TA2


TA (Kelime Kökeni: Farsça tā)


[zarf]
  • Dek, değin, kadar, beri vb. edatlarla birlikte kullanılarak bir fiilin, bir hareketin, bir yerin, bir şeyin başladığı veya sona erdiği noktayı, zaman ve uzaklık bakımından abartmalı bir biçimde anlatan bir söz

    Ta karşıda büyükannenin evine kadar götürdüler. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ta kendisi
  • ta ki

[kimya]
  • Tantal elementinin simgesi

ATA


[isim]
  • Baba

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atadan babadan görmek
  • ata dostu oğla mirastır
  • atalar çıkarayım der tahta, döner dolaşır gelir bahta
  • atalar sözünü tutmayanı yabana atarlar
  • ata malı mal olmaz, kendin kazanmak gerek
  • atasını tanımayan Allah'ını tanımaz

Birleşik Kelimeler: atabey, ataerki, ata lira, atasarısı, atasözü


İTA (Kelime Kökeni: Arapça iʿṭāʾ)


[isim] [eskimiş]
  • Verme, ödeme

Birleşik Kelimeler: ita amiri, ita emri, ahzüita, amiriita


KOTA (Kelime Kökeni: Fransızca quota)


[isim] [ekonomi]
  • Bir ülkede ithal edilecek malların çeşitlerini, oranlarını veya miktarlarını gösteren liste
[sinema]
  • Bazı ülkelerde, sinemalarda belirli bir süre oynatılması zorunlu olan yerli film sayısının yabancı filmlere oranı

KITA (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṭʿa)


[isim] [coğrafya]
  • Yeryüzündeki altı büyük kara parçasından her biri, ana kara

    Avrupa kıtası.

[askerlik]
  • Askerlerin bir komutanın emrinde bir araya gelmesinden oluşan birlik

    Trakya'da, Anadolu'dan gelecek yeni kıtalara intizar edilmektedir. - Falih Rıfkı Atay

[edebiyat]
  • Dörtlük

    Abdülkadir Efendi'nin yazdığı tarih kıtasını aynen buraya geçirmekte bir fayda yok. - Burhan Felek

[eskimiş]
  • Parça, tane

    İki kıta mektup.

Birleşik Kelimeler: kıta sahanlığı, kıtalar arası, hazır kıta, ihtiram kıtası, onur kıtası, şeref kıtası


LOTA (Kelime Kökeni: Latince)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Tatlı sularda yaşayan, bir tür gelincik balığı (Lota vulgaris)

META (Kelime Kökeni: Arapça metāʿ)


[isim]
  • Mal, ticaret malı
[ticaret]
  • Sermaye

    Batı'dan aldığımız öteberi arasında en kıymetli meta kendi memleketimizi karış karış dolaşma arzusu olmalıdır. - Bedri Rahmi Eyuboğlu


NOTA (Kelime Kökeni: İtalyanca nota)


[isim] [müzik]
  • Bir müzik sesini belirtmeye yarayan işaret

    Saz sesleri bazen aynı notaları, ruhumuza mıhlanmak istenen bir altın çiviye vurulan darbeler gibi tekrar ederdi. - Abdülhak Şinasi Hisar


ORTA


[isim]
  • Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer

    Tam bağın ortasına geldikleri zaman düşman askerlerini gördüler. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[sıfat]
  • Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen
[sıfat]
  • Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan

    Hademe orta bölmeyi açmak üzere koştu. - Refik Halit Karay

[sıfat]
  • İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat
[fizik]
  • Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer
[matematik]
  • Orantı
[spor]
  • Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş

    Aut çizgisinden nefis bir orta... - Haldun Taner

[tarih]
  • Yeniçeri Ocağında tabur

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ortadan kaldırmak
  • ortadan kalkmak
  • ortadan kaybolmak
  • ortadan sır olmak
  • ortadan söylemek
  • ortasını bulmak
  • ortaya almak
  • ortaya atılmak
  • ortaya atmak
  • ortaya balgam atmak
  • ortaya çıkarmak
  • ortaya çıkmak
  • ortaya dökmek
  • ortaya düşmek
  • ortaya konuşmak
  • ortaya koymak
  • ortaya sürülmek
  • ortaya yayılmak

Birleşik Kelimeler: orta ağırlık, orta boy, Orta Çağ, orta dalga, orta damar, orta deri, orta dikme, orta direk, Orta Doğu, orta elçi, orta hakem, orta hâlli, orta hece düşmesi, orta hizmeti, orta işi, orta kaldırım, orta karar, orta karın, orta kat, orta kulak, orta kuşak, orta malı, orta masası, orta mektep, orta nokta, ortaokul, orta oyunu, ortaöğrenim, ortaöğretim, orta parmak, orta saha, orta sıklet, Orta Şark, orta şekerli, orta tedrisat, orta terim, orta uç, orta yaşlı, orta yaylak, orta yol, orta yuvar, orta yuvarlak, ortanın sağı, ortanın solu, aritmetik orta, büyük orta, küçük orta, ulu orta, yarı orta sıklet, deprem ortası, gün ortası, meyve ortası

[isim]
  • Çankırı iline bağlı ilçelerden biri

OLTA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Genellikle, bir olta takımının ava hazır bütünü
[mecaz]
  • Hile, düzen, oyun, yem

    Ankara'nın sorumluları bu oltanın yabancısı değillerdi. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • olta atmak
  • oltaya düşmek
  • oltaya gelmek
  • oltaya takılmak
  • oltaya vurmak
  • oltayı yutmak

Birleşik Kelimeler: olta balığı, olta iğnesi, olta takımı, el oltası


BETA (Kelime Kökeni: Fransızca béta)


[isim]
  • Yunan alfabesinin ikinci harfi

Birleşik Kelimeler: beta ışınları


DATA (Kelime Kökeni: Fransızca data)


[isim]
  • Veri
[ekonomi]
  • Aslında kendileri ekonomik olmayan ancak ekonomi dünyasını dışarıdan kuşatan veya çerçeveleyen, nüfus, teknik bilgi, hukuk düzeni ve yönetim biçimi ögelerinden her biri

MUTA (Kelime Kökeni: Arapça muʿṭā)


[isim] [eskimiş]
  • Veri
[isim] [eskimiş]
  • Geçici kazanç

Birleşik Kelimeler: muta nikâhı


USTA (Kelime Kökeni: Farsça ustād)


[isim]
  • Bir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimse

    Nöbetçi, ustanın anasına ters ters baktı. - Nazım Hikmet

[sıfat]
  • Eli uz, işinin eri, becerikli, mahir

    Bunların hepsi de çok güzel sesli ve oyunun en ustaları arasından seçildi. - Tarık Buğra

[tarih]
  • Osmanlı Devleti'nde saraydaki cariye ve hizmetlilerin kıdemlisi
[mecaz]
  • Akıl veren veya öğreten kimse

    Kız sana bir hâl olmuş, kim senin ustan? - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • usta elinden çıkmak
  • ustamın adı Hıdır, elimden gelen budur
  • usta olmak

Birleşik Kelimeler: ustabaşı, usta işi, lonca ustası, sohbet ustası, söz ustası


ÇİTA (Kelime Kökeni: İngilizce cheetah)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Etçil memeliler sınıfının etçiller takımının kedigiller familyasından bir hayvan