TÜTSÜLENME Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



TÜTSÜLENME harflerini içeren 4 harfli 27 kelime bulunuyor. 4 harfli TÜTSÜLENME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Tütsülenme ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Tütsülenme olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

TÜLÜ8, ÜNLÜ8, MENÜ7, SÜET7, SÜNE7, ÜTME7, ÜSTE7, ESME6, ETÜT6, MEST6, SEME6, SEMT6, ÜLEN6, ESEN5, ETME5, ENSE5, EMET5, EMEN5, EMEL5, ELEM5, LENS5, STEN5, SELE5, SENE5, SENT5, TEST5, ETEN4


ETEN


[isim] [halk ağzında]
  • Etene

ESEN


[sıfat]
  • Ruhsal ve bedensel olarak sağlıklı, sıhhatli, salim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esen kalmak

Birleşik Kelimeler: sağ esen


ETME


[isim]
  • Etmek işi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etme bulma dünyası


ENSE


[isim] [anatomi]
  • Boynun arkası

    Kendine geldiğinde ensesinde müthiş bir ağrı vardı. - Ayşe Kulin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ense kulak yerinde olmak
  • ensesinde boza pişirmek
  • ensesine binmek
  • ensesine yapışmak
  • ense yapmak
  • enseyi karartmak

Birleşik Kelimeler: ense çukuru, ense kökü, ensesi kalın, elense


EMET


[isim]
  • Kütahya iline bağlı ilçelerden biri

EMEN


[isim] [halk ağzında]
  • Bağ çubuğu, ağaç veya sebze dikmek için açılan çukur

EMEL (Kelime Kökeni: Arapça emel)


[isim]
  • Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek

    Bu emele vasıl olmak için bütün gayretimi sarf edeceğim, elimden geleni yapacağım. - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emel beslemek
  • emeline alet etmek


ELEM (Kelime Kökeni: Arapça elem)


[isim]
  • Acı, üzüntü, dert, keder

    Bu derdi huy edinenler elem çekmez. - Necip Fazıl Kısakürek


LENS (Kelime Kökeni: İngilizce lens)


[isim]
  • Gözün saydam tabakasının üzerine doğrudan uygulanan, görmeyi düzeltici mercek, kontak lens
[fizik]
  • Mercek

Birleşik Kelimeler: kontak lens


STEN (Kelime Kökeni: İngilizce Sten)


[isim] [askerlik]
  • Çapı 9 milimetre olan, İngiliz yapısı, hafif, kullanışı kolay bir tür makineli tüfek
[isim] [fizik]
  • Bir tonluk bir kütleye bir saniyede 1 metre hız artışı veren kuvvet ölçü birimi

SELE (Kelime Kökeni: Arapça selle)


[isim]
  • Yayvan, genişçe sepet

    İş önlükleri bağlandı, sele denilen hasır sepetlerle tarlaya dalındı. - Orhan Kemal

Birleşik Kelimeler: sele zeytini

[isim] [spor]
  • Bisikletin oturulacak yeri
[isim]
  • Sere

SENE (Kelime Kökeni: Arapça sene)


[isim]
  • Yıl

    Önde zeytin ağaçları, arkasında yâr / Sene 1946 / Mevsim sonbahar - Bedri Rahmi Eyuboğlu

Birleşik Kelimeler: seneidevriye, seneikebise, sittinsene, yeni sene


SENT (Kelime Kökeni: İngilizce cent)


[isim]
  • Doların yüzde biri değerinde para birimi

TEST (Kelime Kökeni: İngilizce test)


[isim]
  • Bir kimsenin, bir topluluğun doğal veya sonradan kazanılmış yeteneklerini, bilgi ve becerilerini ölçmeye ve anlamaya yarayan sınama
[eğitim bilimi]
  • Doğru cevabın seçenekler arasından bulunmasına dayanan bir sınav türü

    O gün üniversite test sınavında kazanamadığını öğrenmiştir. - Haldun Taner

[biyoloji] [fizik]
  • Biyolojik bir işlevi veya değişmez bir niteliği incelenen bireyin tepkisini, örnek olarak alınan normal bireyinkiyle karşılaştırarak ölçmeye ve değerlendirmeye yarayan yoklama
[tıp]
  • Bir hastalığın varlığını ve niteliğini anlamak için yapılan laboratuvar araştırması

Ata Sözleri ve Deyimler

  • test etmek

Birleşik Kelimeler: gebelik testi, kalibrasyon testi, kurbağa testi, tüberkülin testi, zekâ testi


ESME


[isim]
  • Esmek işi

    Meltemin esmeye başladığı güneyden yavaş yavaş rüzgârsız ölü dalgalar sallana sallana gelmeye koyuldu. - Halikarnas Balıkçısı