SIÇANKULAĞI Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



SIÇANKULAĞI harflerini içeren 6 harfli 31 kelime bulunuyor. 6 harfli SIÇANKULAĞI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AĞAÇSI18, ÇIĞLIK18, AĞAÇLI17, ÇAĞNAK16, SIĞLIK16, KILAĞI15, SAĞLIK15, SAKAĞI15, AĞALIK14, AÇKILI11, AÇISAL11, ÇAKILI11, ISKAÇA11, ILIKÇA11, KASINÇ11, SAÇULA11, ALIKÇA10, ALAÇIK10, ÇINLAK10, KALÇIN10, ASKILI9, ISKUNA9, ANISAL8, ANILIK8, ANASIL8, AKSUNA8, KASALI8, KINALI8, LUSAKA8, SAKALI8, ANALIK7


ANALIK


[isim]
  • Anne olma durumu

    Yazarların analığa ve analarına yaklaşımları da çeşitlidir doğallıkla. - Adalet Ağaoğlu

[halk ağzında]
  • Üvey ana

    Benim analığımın yetiştiği konak da çok çok büyükmüş. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • analık etmek
  • analık fenalık

Birleşik Kelimeler: sütanalık


ANISAL


[sıfat]
  • Anıyla ilgili, anıya ait

    Onlara göre yaşlı yazarların anısal birikimi daha fazlaydı.


ANILIK


[isim]
  • İçine hatıraların yazıldığı defter, hatıra defteri
[sıfat]
  • Anı özelliği taşıyan

ANASIL (Kelime Kökeni: Arapça ʿanaṣl)


[zarf] [eskimiş]
  • Kökten, asıl olarak, esaslı bir biçimde

    Anasıl asker ve erkek bir kavim olmadıkları için askerliğin şanından hiçbir zaman nasipleri yoktur. - Yahya Kemal Beyatlı


AKSUNA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Basınçlanma

KASALI


[sıfat]
  • Kasası olan

KINALI


[sıfat]
  • Kına ile boyanmış olan
[isim]
  • Yapıncak(II)

Birleşik Kelimeler: kınalı bamya, kınalı keklik, kınalı kuzu, kınalı yapıncak, geçmişi kınalı, ölüsü kınalı


SAKALI


[sıfat]
  • Saka hastalığına tutulmuş

    İçlerinden biri sakalı bir at gibi fena fena öksürüyordu. - Refik Halit Karay


ASKILI


[sıfat]
  • Askısı olan

    Askılı, uzun, tiril tiril bir elbise giymişti. - Elif Şafak


ISKUNA (Kelime Kökeni: İngilizce schooner)


[isim] [denizcilik]
  • Brikten küçük, iki direkli bir tür yelkenli gemi

ALIKÇA


[sıfat]
  • Alık benzeri

    Yüzünde hayli alıkça denebilecek bön bir mutluluk ifadesi vardı. - Murathan Mungan

[zarf]
  • (alı'kça) Alık olana yaraşır bir biçimde

    O andaki hayretimi hatırladıkça / Rejisöre bakakaldım öyle alıkça. - Enis Behiç Koryürek


ALAÇIK


[isim] [halk ağzında]
  • Üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe, çardak

    Pamuk ırgatları alaçıkların önüne oturmuşlar, koza çekiyorlardı. - Yaşar Kemal


ÇINLAK


[sıfat]
  • Çınlaması, yankısı çok olan (yer)

KALÇIN (Kelime Kökeni: İtalyanca calzino)


[isim]
  • Üstüne başka bir şey giyilmek için abadan veya meşinden yapılan çizme biçiminde ayak giysisi

AÇKILI


[sıfat]
  • Açkı yapılmış, perdahlanmış, perdahlı