SIZILDANMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler



SIZILDANMAK harflerini içeren 8 harfli 21 kelime bulunuyor. 8 harfli SIZILDANMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ADSIZLIK16, DAMAKSIZ16, DAMIZLIK16, KADINSIZ16, DIZLAMAK15, KALIMSIZ15, SIKILMAZ15, ANLAMSIZ14, SIZLAMAK14, SIZLANMA14, AZMANLIK13, DAMAKSIL13, NAMAZLIK13, SANDIKLI13, KADINSAL12, NADASLIK12, SIKILAMA12, ISLANMAK11, SANILMAK11, SAMANLIK11, SALINMAK11


ISLANMAK


[nesnesiz]
  • Islak duruma gelmek

    Sayfalar ıslanmış, mürekkebi dağılmış. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ıslanmışın yağmurdan korkusu olmaz


SANILMAK


[nesnesiz]
  • Düşünülmek, olabileceğine inanılmak, zannedilmek, zannolunmak

    Oraya çıktıktan sonra saatlerce oynadığımız sanılmasın. - Ayla Kutlu


SAMANLIK


[isim]
  • Saman konulan yer

    Onu evvela kendi çiftliğinin samanlığında hapsetmişler. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


SALINMAK


[nesnesiz]
  • Yürürken uyumlu hareketlerle hafifçe bir yandan bir yana eğilmek

    Vücudu o kadar narindi ki hafif rüzgârlarla sallanan salkım söğütler gibi oradan oraya salınıyor. - Sait Faik Abasıyanık

[-e]
  • Salma işine konu olmak

    İlaçlar yazıldı. Eczaneye adam salındı. - Memduh Şevket Esendal


KADINSAL


[sıfat]
  • Kadına özgü ve kadınla ilgili

NADASLIK


[sıfat]
  • Nadas için ayrılmış

    Nadaslık tarla.


SIKILAMA


[isim]
  • Sıkılamak işi

AZMANLIK


[isim]
  • Azman olma durumu

DAMAKSIL


[sıfat] [dil bilgisi]
  • Damakla ilgili

NAMAZLIK


[isim]
  • Seccade
[sıfat]
  • Namaz süresi kadar olan

    Bir namazlık saltanatın olacak / Taht misali o musalla taşında. - Cahit Sıtkı Tarancı

[halk ağzında]
  • Namazda okunan kısa sureler

SANDIKLI


[isim]
  • Duvar kaplamalarında kullanılan bir tür ince tahta
[eskimiş]
  • Süs olarak kullanılan bir tür altın para
[isim]
  • Afyonkarahisar iline bağlı ilçelerden biri

ANLAMSIZ


[sıfat]
  • Anlamı olmayan, önemli bir şey anlatmayan, manasız, beyhude, boş, içsiz, yersiz, gıcırı bükme, ipsiz sapsız

    Üstelik o gece yorumsuz, anlamsız bir temsilde çok sıkılmıştım. - Metin And


SIZLAMAK


[nesnesiz]
  • Hafifçe ağrımak

    Kafa kemiklerine varıncaya kadar her yanı sızlıyordu. - Necati Cumalı


SIZLANMA


[isim]
  • Sızlanmak işi, yakınmak, şikâyet, şekva, tazallüm

    Sonra karısının, para yetiştiremiyorum diye sızlanmasını hatırladı. - Memduh Şevket Esendal


DIZLAMAK


[-i]
  • Dolandırmak, çarpmak, soymak