SIYRILMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



SIYRILMAK harflerini içeren 6 harfli 26 kelime bulunuyor. 6 harfli SIYRILMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KAYISI11, SIYRIK11, SAYILI11, YASMIK11, AYILIK10, AYRILI10, AYKIRI10, ISIRMA10, SIRIMA10, SAYRIL10, YILMAK10, ASKILI9, ILIMAK9, MISKAL9, MARSIK9, SIRALI9, SARILI9, SALKIM9, YARLIK9, ARILIK8, IRAKLI8, IRKSAL8, KIRSAL8, KARSLI8, KARILI8, SARKIL8


ARILIK


[isim]
  • Temizlik, saffet, sililik
[isim]
  • Kovanların konulduğu yer, kovanlık

IRAKLI


[isim]
  • Irak halkından veya bu halkın soyundan olan kimse

IRKSAL


[sıfat]
  • Irki

KIRSAL


[sıfat]
  • Kır(II) ile ilgili
[isim]
  • Az insanın barındığı, genellikle kır durumunda olan yer

Birleşik Kelimeler: kırsal alan, kırsal bölge, kırsal mazot, kırsal motorin, kırsal nüfus


KARSLI


[isim]
  • Kars ilinden olan kimse

KARILI


[sıfat]
  • Herhangi bir nitelik veya nicelikte karısı olan

Birleşik Kelimeler: karılı kocalı, çok karılı


SARKIL


[sıfat] [fizik]
  • Sarkaçla ilgili, hareketi sarkaç hareketine benzeyen

ASKILI


[sıfat]
  • Askısı olan

    Askılı, uzun, tiril tiril bir elbise giymişti. - Elif Şafak


ILIMAK


[nesnesiz]
  • Ilınmak

MISKAL (Kelime Kökeni: Farsça mūsīḳār'dan)


[isim] [eskimiş] [müzik]
  • Her biri başka perdede bir sıra kamış boğumundan yapılmış düdük, musikar

MARSIK


[isim]
  • Yapılırken iyice yakılmadığından duman ve koku vererek yandığı için baş ağrısı yapan odun kömürü

    Mangalın üstünde bir boru, marsık kokusu dar sokağı doldurmuş. - Sait Faik Abasıyanık

[sıfat] [mecaz]
  • Zayıf ve teni koyu renkte olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • marsık gibi


SIRALI


[sıfat]
  • Sıralanmış, düzenlenmiş, dizili

    İki yanda uzun boylu narin andızlar sıralıydı. - Cahit Uçuk

Birleşik Kelimeler: sıralı cümle, sıralı ikili, sıralı oluş, sıralı sırasız, sıralı tümce, sıralı üçlü bahis


SARILI


[sıfat]
  • Üstünde sarı renk bulunan

    Yonca'nın elindeki kâğıt parçasında, yeşilli, sarılı, kırmızılı bir kelebek çıkartması var. - Oktay Rifat

[sıfat]
  • Sarılmış olan

    Parlak kâğıtlara sarılı kokulu sabunlar getireceğine, kapağı dönerli aynalı kremler alacağına söz verdi. - Lâtife Tekin


SALKIM


[isim]
  • Üzüm gibi, birçoğu bir sap üzerinde bir arada bulunan meyve

    Bunu görünce Behzat da iki salkım muzu oradakilere dağıtmış. - Memduh Şevket Esendal

[bitki bilimi]
  • Ana saptan çıkan yan çiçekleri, sapları hep aynı uzunlukta olan çiçek durumu
[bitki bilimi]
  • Baklagillerden, salkım durumunda mor çiçekler açan ve çoğu asma gibi çardağa sarılan bir tür ağaç ve çiçeği (Wistaria sinensis)
[eskimiş] [askerlik]
  • Topla atılan demir parçaları

Birleşik Kelimeler: salkım ağacı, salkım başak, salkım küpe, salkım saçak, salkım salkım, salkım söğüt, salkım topu, morsalkım, sarısalkım, üzüm salkımı


YARLIK


[isim] [tarih]
  • Ferman