SÜRÇTÜRMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



SÜRÇTÜRMEK harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli SÜRÇTÜRMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SÜTÇÜ13, ÇÜKÜR12, ÇÜRÜK12, SÜMÜK11, SÜRÜM11, SÜREÇ11, KÜRSÜ10, TÜMÜR10, TÜRÜM10, ÜRÜME10, KÜSME9, KÜMES9, SÜMER9, SÜMEK9, SÜRME9, STREÇ9, TÜRKÜ9, SÜTRE8, SÜRRE8, SÜREK8, ÜTMEK8, ÜRKME8


SÜTRE (Kelime Kökeni: Arapça sutre)


[isim]
  • Perde, örtü
[askerlik]
  • Düşman gözünden ve ateşinden korunmaya yarar doğal veya yapma siper

SÜRRE (Kelime Kökeni: Arapça surre)


[isim] [tarih]
  • Osmanlı padişahlarının her yıl Mekke ve Medine'ye gönderdikleri para ve armağanlar

Birleşik Kelimeler: sürre alayı, sürre emini


SÜREK


[isim]
  • Süren, devam eden zaman
[sıfat]
  • Hızlı süren, hızlı giden
[halk ağzında]
  • Satmak için pazara götürülen hayvan sürüsü

Birleşik Kelimeler: sürek avı


ÜTMEK


[-i] [halk ağzında]
  • Bir şeyi, tüylerini yakmak için alevden geçirmek
[-i] [halk ağzında]
  • Oyunda yenerek bir şey kazanmak, utmak

ÜRKME


[isim]
  • Ürkmek işi, tevahhuş

KÜSME


[isim]
  • Küsmek işi

KÜMES (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Tavuk, hindi vb. evcil hayvanların barınmasına yarayan kapalı yer

    Ne kümeste tavuk bırakırmış ne ahırda hayvan ne de ağılda koyun. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[mecaz]
  • Ufak ev

    Bu murdar kümeste nasıl oturuyorsun bilmem? - Ahmet Midhat

Birleşik Kelimeler: kümes hayvanları, tavuk kümesi


SÜMER


[isim]
  • Mezopotamya'da yaşamış bir ulus ve bu ulustan olan kimse

SÜMEK


[isim] [halk ağzında]
  • Eğirilmek için temizlenmiş, taranmış yumak biçiminde yün

SÜRME


[isim]
  • Sürmek işi
[sıfat]
  • Sürülerek kullanılan

    Sürme kapak. Sürme kapı.

Birleşik Kelimeler: sürme iskele, iç sürme, kökten sürme, top sürme

[isim]
  • Kirpik diplerine sürülen siyah boya, sürme, is

    Genç güzel aşçı kadının kirpiklerinde sürme, parmaklarında kına yoktu. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sürme çekmek
  • sürmeyi gözden çekmek

[isim]
  • Sürme mantarıgillerin yol açtığı ve tanelerin içini kurum karası bir tozla dolduran ekin hastalığı, rastık

Birleşik Kelimeler: sürme mantarları, buğday sürmesi


STREÇ (Kelime Kökeni: İngilizce stretch)


[sıfat]
  • Esnek
[isim]
  • Çeşitli maddelerin havayla etkileşimini ortadan kaldırmak amacıyla sarıldığı şeffaf paketleme malzemesi

TÜRKÜ (Kelime Kökeni: Türkçe türk + Arapça -ī)


[isim] [edebiyat]
  • Hece ölçüsüyle yazılmış ve halk ezgileriyle bestelenmiş manzume

    Kulak ver ki havasında bahçemizin / Gök maviliğinden, dal yeşilliğinden / Bir türkü söylenmede kendiliğinden - Cahit Sıtkı Tarancı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • türkü çağırmak (veya çığırmak)
  • türkü söylemek
  • türküsünü çağırmak
  • türkü tutturmak
  • türkü yakmak

Birleşik Kelimeler: köy türküsü


KÜRSÜ (Kelime Kökeni: Arapça kursī)


[isim]
  • Kalabalığa karşı konuşma yapanların önünde bulunan yüksekçe yer

    İki gün süren tartışmalardan sonra Mustafa Kemal kürsüye geldi. - Falih Rıfkı Atay

[halk ağzında]
  • Sandalye
[eskimiş]
  • Bir fakültede araştırma ve öğretim birimi, bölüm

Birleşik Kelimeler: kürsü başkanı, kürsü hocası, kürsü şeyhi, baca kürsüsü


TÜMÜR


[isim] [anatomi]
  • Bağırsakların iç yüzeylerinde bulunan pürtüklerin adı

TÜRÜM


[isim]
  • Varlıkların oluşumu
[felsefe]
  • Bütün var olanların Tanrı'dan, ondan hiçbir şey eksiltmeksizin çıkması