SÜNGÜSÜZ ile Oluşan Kelimeler (SÜNGÜSÜZ Kelime Türetme)



SÜNGÜSÜZ harflerinden oluşan 15 kelime bulunuyor. SÜNGÜSÜZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Süngüsüz kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

SÜNGÜSÜZ23

6 Harfli Kelimeler

SÜZGÜN18

5 Harfli Kelimeler

SÜZGÜ17, GÜZÜN16, ÜZGÜN16, SÜNGÜ14, ÜNSÜZ13

4 Harfli Kelimeler

ÜZGÜ15, GÜNÜ12

3 Harfli Kelimeler

GÜZ12, GÜN9, SÜS7

2 Harfli Kelimeler

ÜS5, NÜ4, ÜN4


NÜ (Kelime Kökeni: Fransızca nu)


[sıfat]
  • Çıplak
[isim]
  • Çıplak resim

ÜN


[isim]
  • Ses

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ün almak (veya kazanmak veya salmak veya yapmak)
  • üne kavuşmak


ÜS (Kelime Kökeni: Arapça uss)


[isim] [matematik]
  • Bir kuvvete yükseltilmiş bir sayının üzerine yazılan ve kaçıncı kuvvete yükseltildiğini gösteren sayı: 53 anlatımında 3 rakamı üstür, 5 ise tabandır
[isim] [eskimiş]
  • Kök, asıl, temel, esas
[askerlik]
  • Bir askerî harekâtta birliklerin gereksinim duyduğu her türlü gerecin toplandığı, dağıtıldığı bölge

    Mühimmat depolarının ve üslerin arasında, herkesin istifadesine ve zevkine açıktır. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: merkez üs, deniz üssü, hava üssü, uzay üssü


SÜS


[isim]
  • Süslemeye, süslenmeye yarayan şey, bezek, süs püs
[mecaz]
  • Güzellik veren, güzelleştiren şey

    Kitabı bir süs kabul etmek, kültür görgüsüzlüğünün en somut örneğini oluşturur. - Tarık Dursun K.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • süs için

Birleşik Kelimeler: süs bitkisi, süs püs


GÜN


[isim]
  • Güneş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gün ağarmak
  • gün almak
  • gün atmak
  • gün batmak
  • gün bugün
  • gün doğmadan kimliği söylenmez
  • gün doğmadan neler doğar
  • gün doğmak
  • gün doğmak
  • güne göre kürk giyinmek gerek
  • gün eylemek
  • gün geçer, kin geçmez
  • gün geçirmek (veya öldürmek)
  • gün geçmek
  • gün gibi açık
  • gün görmemek
  • gün güne uymaz
  • gün kavuşmak
  • gün koymak
  • günlerden bir gün
  • günleri gece olmak
  • günleri sayılı olmak
  • gün meselesi
  • gün ola harman ola
  • gün olur yılı besler, yıl olur günü beslemez
  • gün saymak
  • günü (veya gününü) kurtarmak
  • günü dolmak
  • günü gününe uymaz
  • gününü (veya günlerini) saymak (veya beklemek)
  • gününü doldurmak
  • gününü görmek
  • gününü göstermek
  • gününü gün etmek
  • günü yetmek
  • gün varken davarını eve götür
  • gün yemek
  • gün yüzü görmemek
  • gün yüzü görmemiş (söz veya küfür)

Birleşik Kelimeler: günâşık, günaşırı, günaydın, gün balı, gün balığı, gün batımı, gün batısı, günbegün, günberi, gün boyu, günçiçeği, gün dikilmesi, gün doğusu, gündöndü, gün dönümü, gün durumu, güngörmez, güngörmüş, gün gülü, gün günden, günısı, gün ışığı, günindi, gün merkezli, gün ortası, günöte, Gün tutulması, gün tün eşitliği, gün yağmuru, gün yayı, gün yeli, günden güne, günebakan, günler günü, günübirlik, günü geçmiş, günü gününe, günün adamı, günün birinde, ala gün, artık gün, ay gün takvimi, ay gün yılı, ek gün, ertesi gün hapı, her gün, iyi gün, iyi gün dostu, kara gün, kara gün dostu, mübarek gün, öbür gün, ön gün, öte gün, tam gün, ana baba günü, arife günü, aşure günü, bayram günü, çalışma günü, doğum günü, güneş günü, halk günü, hesap günü, imza günü, iş günü, kabul günü, kandil günü, kış günü, kıyamet günü, mahşer günü, okuma günü, paça günü, yaş günü, yıldız günü


GÜNÜ


[isim] [halk ağzında]
  • Haset

GÜZ


[isim]
  • Sonbahar

    Mevsim güzdü, bol üzüm ve incir vakti idi. - Osman Cemal Kaygılı

[gök bilimi]
  • 22 Eylül ile 21 Aralık arasındaki mevsim

Birleşik Kelimeler: güz çiğdemi, güz dönemi, güz noktası, ilkgüz


ÜNSÜZ


[sıfat]
  • Ünü olmayan, şöhretsiz
[isim] [dil bilgisi]
  • Ses yolunda bir engele çarparak çıkan ses, sessiz, sessiz harf, konson, konsonant

Birleşik Kelimeler: ünsüz benzeşmesi, ünsüz düşmesi, ünsüz göçüşmesi, ünsüz ikizleşmesi, ünsüz tekleşmesi, ünsüz türemesi, ünsüz uyumu, akıcı ünsüz, bağlayıcı ünsüz, ıslıklı ünsüz, ikiz ünsüz, koruyucu ünsüz, ötümlü ünsüz, ötümsüz ünsüz, patlayıcı ünsüz, sedalı ünsüz, sedasız ünsüz, sert ünsüz, sızıcı ünsüz, sürekli ünsüz, süreksiz ünsüz, titreşimli ünsüz, titreşimsiz ünsüz, tonlu ünsüz, tonsuz ünsüz, türeme ünsüz, ağız ünsüzü, art avurt ünsüzü, art damak ünsüzü, avurt ünsüzü, bağlantı ünsüzü, damak ünsüzü, diş eti-damak ünsüzü, diş eti-dudak ünsüzü, diş eti ünsüzü, diş-damak ünsüzü, diş-dudak ünsüzü, diş ünsüzü, dudak ünsüzü, geniz ünsüzü, gırtlak ünsüzü, koruma ünsüzü, küçük dil ünsüzü, ön avurt ünsüzü, ön damak ünsüzü, peltek diş ünsüzü, değişimli ünsüzler


SÜNGÜ


[isim] [askerlik]
  • Tüfek namlusunun ucuna takılan küçük kılıç biçiminde delici silah

    Cephane suyunu çekti. Süngü hücumuna kalkılacak. - Attila İlhan

[madencilik]
  • Kavlakları düşürmek için kullanılan sivri uçlu, uzun çelik çubuk

Birleşik Kelimeler: süngüsü düşük


ÜZGÜ


[isim]
  • Yersiz ve gereksiz olarak çektirilen sıkıntı, eziyet, eza, cefa

GÜZÜN


[zarf]
  • Güz mevsiminde, sonbaharda

ÜZGÜN


[sıfat]
  • Üzülmüş, üzüntü duymuş, mahzun, melul, meyus, mükedder

    O zamana kadar üzgündü, sesi kısılmış gibiydi. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: üzgün balığı


SÜZGÜ


[isim] [halk ağzında]
  • Delikli çanak

SÜZGÜN


[sıfat]
  • Biraz zayıflamış, güçsüzleşmiş

    Dikkat ettim, süzgün bir yüzü, güzel kirpikleri, nemli, şeffaf dudakları vardı. - Orhan Veli Kanık

Birleşik Kelimeler: süzgün bakış, süzgün göz


SÜNGÜSÜZ


[sıfat]
  • Süngüsü olmayan