SÖZLÜKÇE harflerini içeren 3 harfli 23 kelime bulunuyor. 3 harfli SÖZLÜKÇE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ÇÖZ15,
SÖZ13,
ÇÖL12,
KÖZ12,
ÖZE12,
ÖLÜ11,
KÖS10,
LÖS10,
LÖK9,
ÖKE9,
ÇÜK8,
ZÜL8,
ÇEK6,
KÜS6,
KEZ6,
EKÜ5,
KÜL5,
LÜK5,
KES4,
SEK4,
SEL4,
ELK3,
KEL3
ELK
(Kelime Kökeni: İngilizce elk)
[isim] [hayvan bilimi]
-
Kuzey Avrupa'da yaşayan, geniş dallı boynuzları olan, iri bir tür geyik
KEL
(Kelime Kökeni: Farsça kel)
[sıfat]
[mecaz]
[mecaz]
-
Gelişmemiş, cılız (bitki)
Kel bir ağaç.
[mecaz]
Ata Sözleri ve Deyimler
- kel başa şimşir tarak
- kele köseden yardım olmaz
- keli görünmek
- keli kızmak
- keli körü toplamak
- kelin ayıbını takke örter
- kelin merhemi olsa başına sürer (veya kelin medarı olsa kendi başında olur)
- kel ölür, sırma saçlı olur, kör ölür badem gözlü olur
- kel yanında kabak anılmaz
Birleşik Kelimeler: kelaynak, kel kâhya, keloğlan
KES
[isim] [halk ağzında]
-
Genellikle yakmak için kullanılan iri saman
[isim] [spor]
-
Ayak bileklerini de içine alan kapalı jimnastik ayakkabısı
SEK
(Kelime Kökeni: Fransızca sec)
[sıfat]
-
İçine su, başka bir içki veya bir sıvı karıştırılmamış (içki)
Sek viski.
[zarf]
-
İçine su veya bir başka içki karıştırmadan
Sek içmek.
SEL
(Kelime Kökeni: Arapça seyl)
[isim]
-
Sürekli yağan yağmurdan veya eriyen kardan oluşan, geçtiği yerlere zarar veren taşkın su, su taşkını
[mecaz]
-
Hareket hâlindeki büyük kalabalık, yığın
Ellerinde çantalı, küçük yiyecek paketleri, kadınlı erkekli bir memur seli, Ulus Meydanı'na doğru akıyor.
- Necati Cumalı
[mecaz]
-
Etki ve iz bırakan güçlü durum veya davranış
[mecaz]
Ata Sözleri ve Deyimler
- sele gitmek
- sele kapılmak
- sel gibi akmak
- sel gider, kum kalır
- sel götürmek
- sel olup akmak
- sel seli götürmek
Birleşik Kelimeler: buzul seli, sevgi seli
EKÜ
(Kelime Kökeni: Fransızca écu)
[isim] [eskimiş]
KÜL
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- kül bağlamak
- kül etmek
- kül gibi
- kül olmak
- kül ufak olmak
- külünü savurmak
- kül yemek (veya yutmak)
Birleşik Kelimeler: külbastı, kül çöreği, küldöken, külkedisi, kül rengi, kül tablası, külyutmaz, yosun külü
[isim] [eskimiş]
LÜK
(Kelime Kökeni: Farsça luk)
[isim] [eskimiş]
-
Boyacılıkta kullanılan Hint zamkı
Birleşik Kelimeler: lük boyası
ÇEK
(Kelime Kökeni: İngilizce check)
[isim]
-
Bir kimsenin, satın aldığı hizmet veya ürün karşılığında para yerine verdiği ve karşılığı banka hesabından ödenen yazılı belge
Birleşik Kelimeler: açık çek, bloke çek, karşılıksız çek, hediye çeki
[isim]
-
Slavların batı kolundan olan bir ulus veya bu ulusun soyundan gelen kimse
KÜS
[sıfat]
KEZ
[isim]
Birleşik Kelimeler: bin kez, çoğu kez
ÇÜK
[isim] [kaba konuşmada]
ZÜL
(Kelime Kökeni: Arapça ẕull)
[isim] [eskimiş]
Ata Sözleri ve Deyimler
- zül saymak (veya addetmek)
LÖK
[isim] [halk ağzında]
-
Yedi yaşından büyük erkek boz deve
Ata Sözleri ve Deyimler
[isim] [halk ağzında]
-
Kireç, zeytinyağı, pamuk ve yumurta akının karıştırılması yoluyla, kırık çanak çömlekleri, künkleri birleştirmekte kullanılan macun
ÖKE
[isim]