Sus ile Başlayan Kelimeler



SUS ile başlayan 33 kelime bulunuyor. Başında SUS olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Sus ile biten kelimeler. İçinde sus olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

SUSKUNLAŞTIRMAK24

14 Harfli Kelimeler

SUSKUNLAŞTIRMA23

12 Harfli Kelimeler

SUSKUNLAŞMAK20

11 Harfli Kelimeler

SUSKUNLAŞMA19, SUSAMGİLLER19, SUSTURULMAK17

10 Harfli Kelimeler

SUSTURULMA16

9 Harfli Kelimeler

SUSTURUCU18, SUSTURMAK14, SUSKUNLUK14

8 Harfli Kelimeler

SUSUZLUK16, SUSURLUK13, SUSTURMA13, SUSMALIK13, SUSAKLIK12, SUSATMAK12, SUSALLAR11

7 Harfli Kelimeler

SUSAYIŞ16, SUSAMSI13, SUSAMAK11, SUSATMA11, SUSTALI11

6 Harfli Kelimeler

SUSPUS15, SUSMAK10, SUSKUN10, SUSAMA10

5 Harfli Kelimeler

SUSUZ12, SUS12, SUSMA9, SUSKU9, SUSAM9, SUSTA8, SUSAK8


SUSTA (Kelime Kökeni: İtalyanca sosta)


[isim]
  • Köpeğin arka ayakları üzerinde durması

Ata Sözleri ve Deyimler

  • susta durdurmak
  • susta durmak
  • sustaya kalkmak

[isim]
  • Emniyet yayı

    Çakının sustası.


SUSAK


[sıfat]
  • Susamış olan, susayan
[isim] [halk ağzında]
  • Su kabağından yapılmış veya ağaçtan oyulmuş maşrapa
[mecaz]
  • Salak, aptal

Birleşik Kelimeler: susak ağızlı, susak burunlu


SUSMA


[isim]
  • Susmak işi

    İnsana yakışan susma ile konuşmayı ustaca bağdaştırmaktır. - Nermi Uygur

Birleşik Kelimeler: susma hakkı


SUSKU


[isim]
  • Az konuşma, susma, sükût

    Büyük, anlamlı, insanı dehşet içinde bırakan bir susku onunkisi. - Selim İleri


SUSAM (Kelime Kökeni: Arapça sīsām)


[isim] [bitki bilimi]
  • Susamgillerden, sıcak bölgelerde yetişen küçük bir bitki (Sesamum indicum)

    Evlerinin önü susam / Bir su bulsam yüzüm yusam - Halk türküsü

Birleşik Kelimeler: susam helvası, susam yağı


SUSMAK


[nesnesiz]
  • Konuşmasını kesmek

    Son mısraları acele okuyarak susmuştu. - Halit Fahri Ozansoy

[mecaz]
  • Etkisini göstermemek, tepki göstermemek

    Adaletin sustuğu yerde haksızlık başlar.

Birleşik Kelimeler: sus payı, suspus


SUSKUN


[sıfat]
  • Çok az konuşan, sessiz, sakin olan, sükûti
[zarf]
  • Sessiz, sakin bir biçimde

SUSAMA


[isim]
  • Susamak işi

SUSALLAR


[isim] [bitki bilimi]
  • Suda yaşayan bitki veya hayvan familyası

SUSAMAK


[nesnesiz]
  • Su içme gereksinimi duymak
[-e] [mecaz]
  • Çok istemek, özlemek

    Sinemaya susamış bir mevsim başı kalabalığı. - Attila İlhan


SUSATMA


[isim]
  • Susatmak işi

SUSTALI


[sıfat]
  • Sustası olan

    Elinde sustalı bir bıçakla köşeye oturdu. - Attila İlhan

[isim]
  • Emniyet yayı olan çakı

Birleşik Kelimeler: sustalı çakı


SUSAKLIK


[isim]
  • Susamış olma durumu
[mecaz]
  • Salaklık, aptallık

SUSATMAK


[-i]
  • Susamasına yol açmak, susuz bırakmak
[mecaz]
  • Zorluk, güçlük çıkarmak

SUSUZ


[sıfat]
  • Suyu olmayan, suyu bulunmayan

    Kazanalım parayı; hayır hasenat yaparız, İstanbul'un susuz semtlerine çeşme yaptırırız. - Üstün Dökmen

[zarf]
  • Su olmadan

    İçiyor, hiç durmadan içiyordu denizi / Bu içiş asırlarca susuz bıraktı bizi - Faruk Nafiz Çamlıbel

[isim]
  • Kars iline bağlı ilçelerden biri