SULTANHİSAR Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



SULTANHİSAR harflerini içeren 6 harfli 32 kelime bulunuyor. 6 harfli SULTANHİSAR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

RUHSAT12, RUHSAL12, TAHSİS12, LAHUTİ11, LAHURİ11, RUHANİ11, TURHAL11, TARHUN11, TASRİH11, TAHLİS11, TAHSİL11, HANTAL10, HALİTA10, HARİTA10, TAHRAN10, TAHRİL10, NASSAU9, TARSUS9, LİSANS8, RUSTAİ8, SULTAN8, SANTUR8, SANSAR8, ARSLAN7, ALTUNİ7, NATURA7, SİNARA7, SANTRA7, SAATLİ7, TURANİ7, TULANİ7, TARSİN7


ARSLAN


[isim] [hayvan bilimi]
  • Aslan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arslanın adı çıkmış, çakallar baş keser


ALTUNİ (Kelime Kökeni: Türkçe altun + Arapça -ī)


[isim]
  • Altın sarısı
[sıfat]
  • Bu renkte olan

NATURA (Kelime Kökeni: İtalyanca natura)


[isim]
  • İnsanın yaradılış özelliği

    Biraz da hastanın naturasını kollamadan ilaç yazar. - Reşat Nuri Güntekin


SİNARA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [denizcilik]
  • Büyük zoka

SANTRA (Kelime Kökeni: Fransızca centre)


[isim] [spor]
  • Orta yuvarlak

    Sağ bek Rıza topu filelerden çıkarıp santraya gönderiyor. - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • santra yapmak

Birleşik Kelimeler: santra çizgisi, santra noktası, santra yuvarlağı


SAATLİ


[sıfat]
  • Saati olan, saati bulunan

    Sınıfın bir tek saatlisi olduğu için onu her derste birkaç defa çıkarıyor. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: saatli bomba


TURANİ (Kelime Kökeni: Farsça tūrān + Arapça -ī)


[isim] [eskimiş]
  • Turanlı

TULANİ (Kelime Kökeni: Arapça ṭūlānī)


[zarf] [eskimiş]
  • Uzunlamasına

TARSİN (Kelime Kökeni: Arapça tarṣīn)


[isim] [eskimiş]
  • Sağlamlaştırma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarsin etmek


LİSANS (Kelime Kökeni: Fransızca licence)


[isim]
  • Genellikle dört yıl süren üniversite veya yüksekokul öğrenimi

    Doktora veya lisanslarını hazırladıkları sırada maişet parasını büro ve otel garsonluğu yapmakla çıkarıyorlardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[hukuk]
  • Bir malı yabancı firma adına üretme izni
[spor]
  • Bir sporcunun resmî yarışmalara katılabilmesi için spor federasyonunun kendisine verdiği kayıt fişi veya kimlik kartı
[ticaret]
  • Yurda mal sokma veya yurttan mal çıkarma izni

    İthal lisansı. İhraç lisansı.

Birleşik Kelimeler: lisans sözleşmesi, ön lisans, yüksek lisans


RUSTAİ (Kelime Kökeni: Farsça rūstā + Arapça -ī)


[isim] [eskimiş]
  • Köylü

    Fakat artık korunun rustai perisinden eser görmüyorum. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


SULTAN (Kelime Kökeni: Arapça sulṭān)


[isim] [tarih]
  • Müslüman, özellikle Sünni hükümdarların kullandıkları unvan, padişah

    Kanuni Sultan Süleyman.

[mecaz]
  • Belli bir alanda en üst düzeyde olanlar için kullanılan bir söz

    O, Türk sinemasının sultanıdır.

Birleşik Kelimeler: sultan böreği, sultan efendi, sultan kethüdası, sultanoğlu, haseki sultan, valide sultan


SANTUR (Kelime Kökeni: Farsça sentūr)


[isim] [müzik]
  • Kanuna benzeyen, tokmaklarla çalınan bir tür telli çalgı

    Saz takımında cızgara denilen ensiz, dikdörtgen bir kemanla santur da yer alır. - Salâh Birsel


SANSAR


[isim] [hayvan bilimi]
  • Postları değerli türlü etçil hayvanların ortak adı (Martes martes)

    Ağaç sansarı. Kaya sansarı.

Birleşik Kelimeler: alacasansar, ağaç sansarı, kaya sansarı


TARSUS


[isim]
  • Mersin iline bağlı ilçelerden biri

Birleşik Kelimeler: tarsusbeyazı