Sul ile Başlayan Kelimeler



SUL ile başlayan 43 kelime bulunuyor. Başında SUL olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Sul ile biten kelimeler. İçinde sul olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

SULTANİBUSELİK20

13 Harfli Kelimeler

SULTANİHÜZZAM28, SULANDIRILMAK20

12 Harfli Kelimeler

SULHSEVERLİK25, SULTANİYEGAH24, SULANDIRILMA19

11 Harfli Kelimeler

SULANDIRICI21, SULTANHİSAR18, SULTANBEYLİ17, SULANDIRMAK17

10 Harfli Kelimeler

SULHPERVER26, SULTANDAĞI22, SULTANOĞLU21, SULULAŞMAK17, SULANDIRMA16

9 Harfli Kelimeler

SULUGÖZLÜ27, SULHSEVER22, SULHÇULUK20, SULULAŞMA16, SULUSARAY15, SULARINDA14, SULAKYURT14, SULTANLIK12

8 Harfli Kelimeler

SULAKLIK11, SULANMAK11, SULATMAK11

7 Harfli Kelimeler

SULUOVA17, SULFATA15, SULULUK11, SULATMA10, SULAMAK10, SULANMA10, SULANTI10, SULTANİ9

6 Harfli Kelimeler

SULHÇU16, SULAMA9, SULTAN8

5 Harfli Kelimeler

SULUK8, SULTA7, SULAK7

4 Harfli Kelimeler

SULH10, SULP10, SULU7


SULTA (Kelime Kökeni: Arapça sulṭa)


[isim] [eskimiş]
  • Otorite

    Hepimiz insanız Süleyman, aynı mayanın sultasındayız. - Turan Oflazoğlu


SULAK


[sıfat]
  • Suyu olan, suyu bol (yer)

    Sulak bir sazlığın başında, önümüze bir kaplumbağa çıkmıştı. - Osman Cemal Kaygılı

[isim]
  • Kuşlar için su konulan küçük kap

Birleşik Kelimeler: sulak alan


SULU


[sıfat]
  • Suyu olan, içinde su bulunan, koyu karşıtı

    Eczanede acaba nane suyu yahut zararsız bir sulu ilaç var mıdır? - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]
  • Yersiz şakalar yapan, söz ve davranışları ile çevresini tedirgin eden veya gereksiz iltifatlarda bulunan (kimse)

    Ben diyor, akşamdan beri onu kolluyorum. Bilirim sarhoşluğu suludur. - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: sulu boya, sulu göz, sulu kar, sulu sepken, sulu tarım, sulu yemek, sulu zırtlak, sulu ziraat, ala sulu, gözü sulu


SULTAN (Kelime Kökeni: Arapça sulṭān)


[isim] [tarih]
  • Müslüman, özellikle Sünni hükümdarların kullandıkları unvan, padişah

    Kanuni Sultan Süleyman.

[mecaz]
  • Belli bir alanda en üst düzeyde olanlar için kullanılan bir söz

    O, Türk sinemasının sultanıdır.

Birleşik Kelimeler: sultan böreği, sultan efendi, sultan kethüdası, sultanoğlu, haseki sultan, valide sultan


SULUK


[isim]
  • Öğrencilerin okula su götürdükleri kap
[spor]
  • Yarışçıların su, glikozlu su, çay veya meyve suyu koymalarına yarayan kap
[tıp]
  • Küçük çocukların başlarında, yer yer saç dökülmesi ve kabartılarla beliren bir deri hastalığı
[halk ağzında]
  • Oda içinde yıkanmak için ayrılmış küçük yer, gusülhane

Birleşik Kelimeler: suluk zinciri


SULTANİ (Kelime Kökeni: Arapça sulṭānī)


[sıfat]
  • Sultanlara yaraşan veya sultanlarla ilgili

    Zevcesi, bu sultani, bu muhteşem gururuyla ne kadar güzeldi. - Peyami Safa

[isim] [tarih]
  • 1908'den sonra Osmanlı ülkelerinde, bugünkü lise dengi öğretim kurumu

    Koskoca bir sultani mualliminin anası olmak! - Yusuf Ziya Ortaç

[isim] [tarih]
  • Mısır, Trablus ve Cezayir darphanelerinde basılan Osmanlı altını
[isim] [bitki bilimi]
  • Çekirdeksiz bir tür üzüm

Birleşik Kelimeler: sultanibuselik, sultanihüzzam, sultani tembel, sultaniyegâh


SULAMA


[isim]
  • Sulamak işi

SULATMA


[isim]
  • Sulatmak işi

SULAMAK


[-i]
  • Toprak, bitki, hayvan vb.ne su vermek

    Babası çiçekleri suluyor ve öksürüyordu. - Peyami Safa

[argo]
  • Para ödemek, vermek, harcamak

    Sabah sabah beş milyon lirayı suladık.


SULANMA


[isim]
  • Sulanmak işi

    Ahlak daima gübrelenmeye, sulanmaya muhtaç bir fidana benzer. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


SULANTI


[isim]
  • Sulanma, cinsel isteği gösterme, asılma

    Ben erkek kalmak isterim, sulantı bana düşer ama beceremiyorum, odasından da ayrılamıyorum. - Memduh Şevket Esendal


SULH (Kelime Kökeni: Arapça ṣulḥ)


[isim]
  • Barış

    Yurtta sulh, cihanda sulh. - Atatürk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sulh olmak

Birleşik Kelimeler: sulh hukuk mahkemesi, sulhsever


SULP (Kelime Kökeni: Arapça ṣulb)


[isim] [eskimiş]
  • Bel kemiği, omurga
[mecaz]
  • Döl, nesil, zürriyet

    Senin sulbünden krallar çıkacak. - Nazım Hikmet

[sıfat] [fizik]
  • Katı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sulbünden gelmek


SULAKLIK


[isim]
  • Sulak olma durumu

SULANMAK


[nesnesiz]
  • Sulama işi yapılmak

    Sulandıkça canlanan bir nergise gösterilebilecek özenle yaralarını sardı onun. - Reha Mağden

[mecaz]
  • Ciddiyetini, ağırlığını kaybetmek
[-e] [argo]
  • İmrendiğini açığa vurmak

    Bizim çiçeklere sulandı.

[-e] [argo]
  • Birine karşı duyulan cinsel isteği kendisine sezdirmek, yeşillenmek