STRESLENME harflerini içeren 5 harfli 35 kelime bulunuyor. 5 harfli STRESLENME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Streslenme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Streslenme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
ESMER7,
ESEME7,
MESEN7,
MESEL7,
MELES7,
MERES7,
NEMSE7,
STRES7,
SEMER7,
SEMEN7,
SERME7,
ESTER6,
ETMEN6,
ETSEL6,
ELEME6,
ENLEM6,
ENSER6, ENEME6,
METRE6,
MERET6,
RESEN6,
REMEL6,
SEREN6,
SENET6,
SELEN6,
SETRE6,
SETER6,
TEMEL6,
TELES6,
TELEM6,
TERME6,
TERES6,
ETENE5,
ENTEL5,
NELER5
ETENE
[isim] [anatomi]
[bitki bilimi]
-
Meyve yaprağında yumurtacıkların bağlı olduğu bölüm
ENTEL
(Kelime Kökeni: Fransızca intellectuelle'den)
[sıfat]
-
Entelektüel olmaya özenen ancak bunun için gerekli olan niteliği kazanmamış (kimse)
[isim] [mecaz]
Ata Sözleri ve Deyimler
NELER
Ata Sözleri ve Deyimler
- ne âlem
- ne âlemde?
- ne alıp veremiyor?
- ne arar (veya onda ... ne gezer)
- ne arıyor
- ne biçim?
- ne buyrulur?
- ne çare
- ne çıkar
- ne çiçektir, biliriz
- ne dedim de
- ne demek?
- ne demek olsun
- ne demeye
- ne denir (veya dersin)
- ne denli
- ne de olsa
- ne dese beğenirsin?
- nedir ki
- ne diye?
- ne ekersen onu biçersin
- ne fayda
- ne gam
- ne gezer
- ne gibi?
- ne gözle bakmak
- ne güne duruyor?
- ne günlere kaldık!
- ne haber?
- ne hacet
- ne haddine!
- ne hâlde?
- ne hâli varsa görsün
- ne hikmetse (veya hikmettir)
- ne idiği belirsiz
- ne imiş?
- ne ise
- ne istediğini bilmek
- ne iyi!
- ne kadar
- ne kadar olsa
- ne kadar varsa
- ne lazım
- neler de neler, maydanozlu köfteler
- neler neler
- ne mal olduğunu bilmek (veya anlamak)
- ne mene
- ne menem
- ne mümkün
- ne münasebet!
- ne o?
- ne olacak!
- ne olduğunu bilememek
- ne oldum delisi olmak
- ne olur (veya olursun veya olursunuz)
- ne olursa olsun
- ne oluyor?
- ne pahasına olursa olsun
- ne söylüyorsun?
- ne var ki
- ne yaparsın (veya yapmalı) ki
- ne yapıp yapıp
- ne yaptığını bilmemek
- ne yazar
- ne yazık ki
- neye uğradığını bilememek (veya anlamamak veya şaşırmak)
- neyin nesi (kimin fesi)
- neyleyim
- neymiş
- ne yüzle
ESTER
(Kelime Kökeni: Almanca Ester)
[isim] [kimya]
-
Organik asitlerle alkollerin aralarından bir su molekülü ayrılması sonucunda verdikleri madde
ETMEN
[isim]
-
Birlikte veya ayrı ayrı etkisini gösteren ve belli bir sonuca götüren güçlerden, şartlardan, ögelerden her biri, amil, faktör
ETSEL
[sıfat]
ELEME
[isim]
[spor]
-
Çeyrek sona katılacak sporcu ve takımları ayırmak için düzenlenen seçme yarışı
Birleşik Kelimeler: eleme sınavı, ön eleme
ENLEM
[isim] [coğrafya]
-
Yer yuvarlağı üzerinde herhangi bir noktadan geçen paralel ile Ekvator arasındaki yay parçasının açısal değeri, arz derecesi
Birleşik Kelimeler: enlem dairesi
ENEME
[isim]
METRE
(Kelime Kökeni: Fransızca mètre)
[isim] [matematik]
Birleşik Kelimeler: metrekare, metreküp, metre sistemi, akselerometre, alkalimetre, alkolmetre, altimetre, ampermetre, anemometre, areometre, asidimetre, azotometre, barometre, bolometre, çelik metre, dansimetre, debimetre, dekametre, densimetre, desimetre, dilatometre, dinamometre, elektrodinamometre, elektrometre, fotometre, füzyometre, galvanometre, gazometre, grafometre, gramsantimetre, grizumetre, hektometre, hidrometre, higrometre, interferometre, kalorimetre, kilogrammetre, kilometre, klinometre, kolorimetre, kronometre, lüksmetre, manometre, manyetometre, mikrometre, milimetre, minimetre, odyometre, oleometre, ozonometre, ödyometre, parametre, parkmetre, pedometre, piknometre, pirometre, plüviyometre, polarimetre, radyometre, sakarimetre, sakkarometre, santimetre, sülfürimetre, şerit metre, takeometre, takimetre, takometre, taksimetre, tansiyometre, telefonometre, telemetre, termometre, voltametre, voltmetre
MERET
(Kelime Kökeni: Arapça mārid)
[isim]
[sıfat] [halk ağzında]
RESEN
(Kelime Kökeni: Arapça reʾsen)
[zarf] [eskimiş]
-
Kendi başına, kendiliğinden
REMEL
(Kelime Kökeni: Arapça remel)
[isim] [edebiyat]
[müzik]
-
Klasik Türk müziğinde bir usul
SEREN
[isim] [denizcilik]
-
Yelkenli gemilerde üzerine dört köşe yelken açmak ve işaret kaldırmak için direğe yatay olarak bağlanan gönder
[mimarlık]
-
Konut kapılarında menteşe ve kilidin takıldığı düşey konumdaki kalın parça
Birleşik Kelimeler: yarım seren, yatay seren
SENET
(Kelime Kökeni: Arapça sened)
[isim] [ticaret]
-
Bir kimsenin yapmaya veya ödemeye borçlu olduğu şeyi göstermek için imzaladığı resmî kâğıt, belgit
[eskimiş]
-
Dayanılan veya dayanılacak olan şey
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: senet sepet, açık senet, emre muharrer senet, hakani senet, mali senet, hatır senedi, hisse senedi, kambiyo senedi, kefalet senedi, ortaklık senedi, pay senedi, teminat senedi, vakıf senedi