SPEKÜLATÖR Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



SPEKÜLATÖR harflerini içeren 5 harfli 47 kelime bulunuyor. 5 harfli SPEKÜLATÖR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KÖPRÜ17, LÖPÜR17, TÖRPÜ17, PASÖR16, KÖRPE15, PLÖRA15, KÜTÖR13, ÖRTÜK13, KÜSPE12, SÜPER12, SÖKEL12, AKTÖR11, PELÜR11, TÜRAP11, TÖREL11, PLASE10, SALEP10, SERAP10, AKREP9, LEPRA9, PARKE9, PAKET9, PALET9, TALEP9, RÜESA8, SÜTRE8, SÜREK8, SÜRAT8, ÜSERA8, ÜSTEL8, ÜLSER8, KÜTLE7, KÜLTE7, TÜREL7, ÜLKER7, ASKER6, ALTES6, KARST6, KASET6, KESAT6, SERAK6, TERAS6, KATRE5, KETAL5, RAKET5, REKAT5, TRAKE5


KATRE (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭre)


[isim] [eskimiş]
  • Damla

Ata Sözleri ve Deyimler

  • katresi kalmadı (veya yok)


KETAL


[isim]
  • Çirişli bir tür parlak bez

RAKET (Kelime Kökeni: Fransızca raquette)


[isim] [spor]
  • Masa tenisi, tenis vb. oyunlarda topa vurmak için kullanılan, oval tahta bir kasnağa gerilmiş bir ağla veya lastikle kaplanmış saplı araç, vuraç

REKÂT (Kelime Kökeni: Arapça rekʿat)


[isim] [din bilgisi]
  • Namazda bir kıyam, bir rükû ve iki secdeden oluşan bölüm

    Öğle namazının kaç rekât olduğunu unutmuş, aklında hiç namaz suresi kalmamıştı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


TRAKE (Kelime Kökeni: Fransızca trachée)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Soluk borusu

ASKER (Kelime Kökeni: Arapça ʿasker)


[isim]
  • Orduda görev yapan erden generale kadar herkes

    Adına ve şimdi gördüğüm şahsiyetine zaten hayran olduğum büyük askerin bu alakası beni heyecana düşürmüştü. - İbrahim Alâeddin Gövsa

[sıfat]
  • Topluluk düzenine saygısı olan, disiplinli

    Asker adam.

[sıfat]
  • Yurdunu iyi koruyan, kahraman özelliği taşıyan

    Asker millet.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • asker çıkarmak
  • askere alınmak
  • askere çağrılmak
  • askere gitmek
  • asker etmek (veya eylemek)
  • asker gibi
  • asker olmak

Birleşik Kelimeler: asker hastanesi, asker kaçağı, asker ocağı, asker tayını, kazasker, serasker, yedek asker, hassa askeri


ALTES (Kelime Kökeni: Fransızca altesse)


[isim]
  • Prens ve prenseslere verilen şeref unvanı

KARST (Kelime Kökeni: Almanca Karst)


[isim] [jeoloji]
  • Kayaçların erimesiyle yer altı akıntıları olan, kireç taşı ve dolomit bölgesi

KASET (Kelime Kökeni: Fransızca cassette)


[isim]
  • İçinde, görüntü ve seslerin kaydedildiği, gerektiğinde yeniden kullanılmasını sağlayan bir manyetik şeridin bulunduğu küçük kutu

Birleşik Kelimeler: kasetçalar, manyetik kaset, videokaset


KESAT (Kelime Kökeni: Arapça kesād)


[isim]
  • Alışverişte durgunluk

    Bugünlerde alışveriş de kesat. - Nabizade Nâzım


SERAK (Kelime Kökeni: Fransızca sérac)


[isim] [coğrafya]
  • Dik yerlerden inen buzullarda, derin yarılmalar sebebiyle buz parçalarının koparak aşağıya düşmesi

TERAS (Kelime Kökeni: Fransızca terrasse)


[isim]
  • Bir yapının damında çevresi, üstü açık yer, ayazlık, taraça

    Ayrıca denize bakan bir de büyük terası vardı. - Çetin Altan

[coğrafya]
  • Seki

KÜTLE (Kelime Kökeni: Arapça kutle)


[isim]
  • Katı maddelerin büyük parçası
[fizik]
  • Bir nesneye uygulanan kuvvetle, oluşan ivme arasındaki orantıyı veren katsayı veya nesne niceliği

Birleşik Kelimeler: organik kütle


KÜLTE


[isim]
  • Külçe
[jeoloji]
  • Kayaç
[halk ağzında]
  • Demet, bağlam

Birleşik Kelimeler: kırıntı külte, püskürük külte


TÜREL


[sıfat]
  • Adalet ile ilgili olan