SOYDURMAK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



SOYDURMAK harflerini içeren 5 harfli 50 kelime bulunuyor. 5 harfli SOYDURMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DOYUM12, DOYMA11, DOSYA11, DUYMA11, DORUM10, DOMUR10, DUYAR10, RADYO10, SOMYA10, SOYMA10, YOKUM10, YORUM10, YOSMA10, DORUK9, DURMA9, KOYMA9, KUDAS9, OYMAK9, SOKUM9, SORUM9, SOYKA9, SUDAK9, UYMAK9, YOKSA9, YOMRA9, YUMAK9, YORMA9, YAMUK9, DURAK8, KURYA8, KUSMA8, KOYAR8, KAMUS8, KADRO8, MUSKA8, MORUK8, MAKUS8, OKUMA8, SORMA8, SOMAK8, SOKUR8, SOKMA8, SUMAK8, SAMUR8, KOMAR7, KURAM7, KURMA7, KUMAR7, MAKRO7, SOKRA7


KOMAR


[isim] [bitki bilimi]
  • Kuzey Anadolu dağlarında yetişen, 3-5 metre boyunda, kışın yapraklarını dökmeyen, iri ve mor çiçekleri olan bir ağaç (Hododendron ponticum)

KURAM


[isim]
  • Uygulamalardan bağımsız olarak ele alınan soyut bilgi

Birleşik Kelimeler: bilgi kuramı, bilim kuramı, değer kuramı


KURMA


[isim]
  • Kurmak işi
[sıfat]
  • Prefabrik

    Kurma ev.

Birleşik Kelimeler: yeniden kurma


KUMAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳimār)


[isim]
  • Ortaya para koyarak oynanan talih oyunu

    Ağır bir kumar borcunu ödemek zorunda kalan soylular gibiydi. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kumar oynamak

Birleşik Kelimeler: kumar ebesi, kumarhane


MAKRO (Kelime Kökeni: Fransızca macro)


[sıfat]
  • Büyük, geniş, mikro karşıtı

SOKRA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [denizcilik]
  • Güverte döşemelerinde iki ağacın uç uca gelmesiyle oluşan aralık

DURAK


[isim]
  • Tren, tramvay, otobüs, minibüs vb. genel taşıtların durmak zorunda olduğu veya durabileceği yer

    İlk durakta otobüsten atlayarak geriye döndüm. - Sait Faik Abasıyanık

[dil bilgisi]
  • Konuşmada, anlamın gerektirdiği biçimde kelimeler arasındaki ses kesintisi
[edebiyat]
  • Hece ölçüsüyle yazılmış şiirlerde ölçü kalıpları içindeki durma yerleri
[müzik]
  • Bir ölçü uzunluğunda susma
[eskimiş]
  • Cümle sonundaki nokta

Birleşik Kelimeler: dolmuş durağı, emniyet durağı


KURYA (Kelime Kökeni: İngilizce curia)


[isim]
  • Vatikan'ı yöneten yürütme ve yargılama organlarının bütünü

KUSMA


[isim]
  • Kusmak işi, istifra

    Bütün bir gece onun başını kucağımda yatırarak ikide bir kusmasına yardım ediyordum. - Asaf Halet Çelebi

[kimya]
  • Üzerine bir boya uygulandığında alttaki rengin üste çıkması

KOYAR


[isim]
  • İki akarsuyun birleştiği yer

KAMUS (Kelime Kökeni: Arapça ḳāmūs)


[isim] [eskimiş]
  • Sözlük

    İstanbul sözündeki İstanbul kelimesinin manalarını anlatmak için koca bir kamus lazım. - Falih Rıfkı Atay


KADRO (Kelime Kökeni: İtalyanca quadro)


[isim]
  • Bir kamu kuruluşunun, bir işletmenin, denetim veya yönlendirme işlerini gerçekleştirenler ve bunların taşıdığı ödev, yetki ve sorumlulukların hepsi

    Bir disiplin kadrosu içinde anonim kalmak Türk gençlerinin hoşuna gitmez. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: torba kadro, kelime kadrosu, oyuncu kadrosu, yazı kadrosu


MUSKA (Kelime Kökeni: Arapça nusḫa)


[isim]
  • İçinde dinsel veya büyüleyici bir gücün saklı olduğu sanılan, taşıyanı, takanı veya sahip olanı zararlı etkilerden koruyup iyilik getirdiğine inanılan bir nesne, yazılı kâğıt vb., hamaylı

    İnsan, üstünde tercihen boynunda mutlaka bir muska taşımalıydı. - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: muska böreği


MORUK (Kelime Kökeni: Ermenice)


[isim] [argo]
  • Gençlere göre yaşlı anne, baba

    Bizim moruk ertesi güne devrisi der de ondan dilim alışmış. - Sait Faik Abasıyanık


MAKÛS (Kelime Kökeni: Arapça maʿkūs)


[sıfat] [eskimiş]
  • Ters çevrilmiş, baş aşağı getirilmiş
[mecaz]
  • Uğursuz, kötü

    Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makûs talihini de yendiniz. - Atatürk