So ile Başlayan 6 Harfli Kelimeler



SO harfleri ile başlayan 6 harfli 47 kelime bulunuyor. Başında SO olan 6 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "so ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde So olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

SOLFEJ23, SOVHOZ22, SOĞDCA20, SONDAJ19, SOFUCA18, SOFİZM18, SOĞUMA17, SORGUÇ16, SOVYET16, SOFORA15, SOFİST15, SOYUCU15, SOYSUZ15, SOYGUN15, SOYDAŞ15, SODYUM14, SOBACI14, SOHBET14, SORGUN13, SOPALI13, SONSUZ13, SOLOCU13, SOLGUN13, SOKUCU13, SOYADI13, SONCUL12, SOLMAZ12, SOLHAN12, SOYMUK12, SOSYAL11, SOYSAL11, SOYMAK11, SORUMA10, SORMUK10, SOLUMA10, SOKULU10, SOSLUK10, SOKMAK9, SOKMAN9, SORMAK9, SONSAL9, SOMATA9, SOLMAK9, SOLLUK9, SOLİST9, SOMAKİ9, SONERİ8


SONERİ (Kelime Kökeni: Fransızca sonnerie)


[isim]
  • Çağırma zili

    Soneriye bastı. Yarım dakika bekledi. Gelen olmadı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


SOKMAK


[-i]
  • İçine veya arasına girmesini sağlamak
[-e]
  • Bir yere girmesini sağlamak, içeri almak

    Bizi içeriye aldı ve küçük bir odaya soktu. - Falih Rıfkı Atay

[-e] [nesnesiz]
  • Yasak bir malı gizlice getirmek veya götürmek

    Ülkeye kaçak eşya sokmak.

[mecaz]
  • Belli etmeden kötü bir malı vermek

    Satıcı, elmaların çürüklerini sokmuş.

[-e] [nesnesiz] [mecaz]
  • Konuşma sırasında bir sözü, soruyu veya düşünceyi söyleyivermek

    Asım fikrini birçok sözlerle sağlamlamaya uğraşırken araya: -Olmaz mı? Ne dersiniz?- gibi sualler soruyor, cevap istiyordu. - Refik Halit Karay

[mecaz]
  • Dokunaklı, kırıcı veya acı söz söylemek

Birleşik Kelimeler: baldırsokan


SOKMAN


[isim] [halk ağzında]
  • Bir çeşit uzun konçlu çizme

SORMAK


[-e] [-i] [-den]
  • Birine soru yönelterek herhangi bir konuda bilgi istemek, sual etmek

    Hastanenin nöbetçi doktoru yok mu? diye soruyorum. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sora sora Bağdat (veya Kâbe) bulunur
  • sorma! (veya sormayın! veya sorma gitsin!)
  • sormak ayıp olmasın
  • sorma kişinin aslını, sohbetinden bellidir

[-i] [halk ağzında]
  • Dudakları uzatıp soluğu kuvvetle çekerek emmek

SONSAL


[sıfat] [felsefe]
  • Deneyden çıkan ve deneye bağlı olan (bilgi), aposteriori

    Bir yerde duman görünce orada ateş yandığını kestirmek sonsal bir yargıdır.


SOMATA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Bademden yapılan bir şerbet, badem sübyesi

SOLMAK


[nesnesiz]
  • Rengini yitirmek, rengi uçmak

    Sen, yüzü beyaz güller gibi solan / Adın ve senin? - Turan Oflazoğlu


SOLLUK


[isim]
  • Sol görüşe sahip olma durumu

    Soluz, dedim ama solluğu bir başka yönden kabullendim, siz acaba ne düşündünüz de solluğu bize layık gördünüz? - Orhan Veli Kanık


SOLİST (Kelime Kökeni: Fransızca soliste)


[isim] [müzik]
  • Bir müzik eserini tek başına çalan, söyleyen sanatçı, solocu

    Sıra şarkıcılığından çıkarak Köroğlu gibi adı dağlarda gezen şöhretli bir solist oluyor. - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: assolist


SOMAKİ (Kelime Kökeni: Arapça summāḳī)


[isim] [mineraloji]
  • Kızıl veya yeşil renkte, damarlı ve çok sert bir porfir türü mermer
[sıfat]
  • Bu mermerden yapılmış

    Az sonra kraliçenin yeşil somaki banyosunda idim. - Refik Halit Karay


SORUMA


[isim]
  • Sorumak işi

SORMUK


[isim] [halk ağzında]
  • Çocuk emziği

SOLUMA


[isim]
  • Solumak işi

    Bu kaotik şehrin en fazla, zaman tanımayan solumasını seviyordu. - Nermin Bezmen


SOKULU


[sıfat]
  • Sokulmuş olan

    Tokmağın altındaki kilitte bir sarı pirinç anahtar sokulu idi. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[zarf]
  • Sokulmuş olarak

SOSLUK


[isim]
  • Sos konulmak için kullanılan kap